Ekrem İmamoğlu'nun ifadesi ortaya çıktı

Hakkında altıncı soruşturma başlatılan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu bugün Çağlayan Adliyesi'ne geldi. İmamoğlu ifadesinde eğitim sürecine dair ayrıntılı bilgi verdi. İmamoğlu'nun ifade verdiği adliyede alınan ekstra güvenlik önlemleri ise dikkat çekti.

İSTANBUL Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, 'usulsüz diploma' iddialarına ilişkin hakkında, 'resmi belgede sahtecilik' suçlamasıyla başlatılan soruşturma kapsamında savcılığa ifade vermek üzere bugün avukatlarıyla birlikte Çağlayan'daki İstanbul Adliyesine geldi.

ADLİYEDEN AYRILDI

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu'nda ifade verdikten sonra adliyeden ayrıldı.

"BUGÜN BURADA İFADE VERMESİ GEREKENLER..."

Kendisine yöneltilen 'resmi belgede sahtecilik' suçlamasını reddeden İmamoğlu, sürecin hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşmadığını belirterek "Bugün burada ifade vermesi gerekenler, bu hukuksuz raporu hazırlayanlardır" dedi.

İmamoğlu, ifadesinde, Türkiye’nin bir hukuk devleti olması gerektiğine olan inancını koruduğunu vurgulayarak, adaletin hukuk kurallarına uygun bir şekilde tecelli etmesi gerektiğini söyledi. "Bugün burada bir savunma yapmam bekleniyorsa, bunu asla doğru bulmuyorum" diyen İmamoğlu, suçlamanın hukuki temelden yoksun ve mesnetsiz olduğunu belirtti.

İmamoğlu şu ifadeleri kullandı:

"Tüm dosya kapsamından bilgi sahibi oldum. Öncelikle kendi duygu ve düşüncelerimi tümüyle iletmek isterim; Bugün burada bir savunma yapmam bekleniyorsa, bunu asla doğru bulmuyorum. Neyle suçlandığım dahi belli değil, Buraya, her ne olursa olsun hukuk devletine ve yargı makamlarına olan saygımdan dolayı geldim. Ancak saygım gereği verdiğim bu beyanların bir savunma amacı taşımadığını, şahsıma yöneltilen, artık sayısını bile hatırlayamadığım, hukuksuzlukların kayda geçirilmesi için yapıldığını belirtmek istiyorum. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir.

Hukukun üstünlüğü ilkesi gereği, soruşturma süreçlerinin keyfilikten uzak, adil ve hukuka uygun bir şekilde yürütülmesi esastır. Son bir ay içinde üçüncü kez ifadeye çağrılmam, yürütülen sürecin hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşmadığını açıkça göstermektedir. Hakkımda yürütülen bu sürecin niteliği ve zamanlaması da bu gerçeğin bir başka kanıtıdır. Gerçeklerin çarpıltıldığı, belgelerin gizlendiği, kanun ve yönetmeliklerin görmezden gelindiği, hatta bugünün kanunların 35 yıl önceye işletilmeye çalışıldığı bir rapor hazırlanmış ve bu rapor esas alınarak hakkımda suçlama yöneltilmiştir. Oysa bugün burada ifade vermesi gerekenler, o raporu hazırlayanlardır. Avukatlarım bu konuda gerekli suç duyurularında bulunmuştur.

Bu vesileyle, sizden de bu raporda sorumluğu bulunan kişiler hakkında gerekli yasal sürecin işletilmesini talep ediyorum. Demokratik meşruiyetini dört seçim zaferiyle ve 16 milyonluk bir şehrin iradesiyle pekiştirmiş bir belediye başkanını; hak yememiş, hakkını da yedirmemiş bir vatandaşı, hukuki temelden yoksun ve mesnetsiz iddialarla suçlamak, hem hukuk devletini hem de halkın demokratik iradesine yönelik ağır bir haksızlıktır. Türkiye'nin bir hukuk devleti olması gerektiğine inanan herkesin bu konularda daha özenli davranması gerekmektedir. Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğuna olan inancımı koruyarak, adaletin hukuk kurallarına uygun bir şekilde tecelli etmesi gerektiğini bir kez daha vurguluyorum. Suçlamayla alakalı başka söyleyecek hiçbir şeyim yoktur, avukatlarım hukuki açıdan gerekli açıklamaları yapacaktır."

"SORUŞTURMA HUKUKA AYKIRI"

İmamoğlu’nun avukatları Mehmet Pehlivan ve Nusret Yılmaz, müvekkillerine yönelik suçlamanın dayanağı olarak gösterilen Yükseköğretim Denetleme Kurulu Araştırma Raporu’nun hukuka aykırı olduğunu ifade etti.

Raporda, İmamoğlu’nun eğitim hayatıyla ilgili belgelerde sahtecilik yapıldığına dair herhangi bir delil bulunmadığını belirten avukatlar, "Sahtelik iddiası olmamasına rağmen sahtecilik soruşturması açılmıştır" diyerek hukuki sürecin yanlış işlediğini savundu.

Avukatlar ayrıca, 1990 yılında yürürlükte olan yatay geçiş yönetmeliğinin tüm şartlarının sağlandığını, ancak 2010 yılında yürürlüğe giren bir mevzuatın geriye dönük olarak uygulanmaya çalışıldığını belirtti.

"ESAS SORUŞTURULMASI GEREKENLER RAPORU HAZIRLAYANLARDIR"

İmamoğlu ve avukatları, hazırlanan raporun gerçeği yansıtmadığını ve soruşturmanın hukuki dayanağının bulunmadığını ifade ederek, raporu hazırlayan YÖK Denetleme Kurulu üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunduklarını açıkladı.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Okuyucu yorumları ile ilgili olarak açılacak davalardan Sözcü18.com sorumlu değildir.

Türkiye Gündemi Haberleri