İngiltere karşılaşmasından sonra heyecanımı yenemedim, bende İzlandalı'lar gibi görkemli bir final yaptım televizyonun karşısında..
Ellerim kızarmış; umurumda mı?...
Hangi ülkeden olursa olsun, sapına dek oynayarak formasının hakkını verenleri kutlarım.. Bu benim futbol borcumdur...
Helal olsun onlara..
İngiltere İmparatorluğunun futbol olgusunu çökerttiler...
Önemli olan bu değildi..Önemli olan sadece 330 bin kişinin yaşadığı bir ada ülkesinde, doğa koşulları elverişsiz bir ortamda, şu bizim yıllardan beri beceremediğimiz futbol işinin nasıl üstesinden geldikleriydi..
Yıllardan beri palavracıları dinler dururum;
"Efendim, bizim ülkemizin bir futbol ekolü yok,,Bunu mutlaka çözmeliyiz."
Sözde araştırılır!
"İngiliz ekolü uygundur.."
Bir diğeri, Orta Avrupa, bir başkası Güney Amerika'yı işaret eder;
"Bizde top tekniği yüksel oyuncular var, Brezilya en idealidir.."
Tam elli senedir, ne ekol bulundu ve ne de futbol adam gibi oynandı..
Bay yetkililer;
İşte size son bir şans..
Tası tarağı toplayın, burnundan kıl aldırmayanları bindirin bir uçağa gidin bakalım şu İzlanda'ya, neler olmuş, nasıl başarmışlar?
Tüm dünya biliyor İzlandalılar'ın nasıl başardıklarını, bir tek siz bilmiyorsunuz...
Sonra; trilyonlar harcamanıza da hiç gerek yok..Ne prim için çok kritik bir zaman diliminde kavga ederler ve nede asık suratla, ben bilirim edasıyla dolaşan teknik adamlara rastlarsınız o küçük ada da..
Sistem beyim sistem..
Sen günlük yaşarken, onlar gelecek için ter döküyorlardı, başardılar...
İzlanda; dünya futboluna anlamlı dersler verdi...