14 Aralık operasyonunda gözaltına alınan Ekrem Dumanlı, Hidayet Karaca ve diğer emniyet görevlilere için ek gözaltı süresi alındı.
Ayrıntılar geliyor...
HASTANEYE GÖTÜRÜLDÜLER
14 Aralık operasyonunda gözaltına alınan Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı ve Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, Eyüp Devlet Hastanesinde sağlık kontrolünden geçirildi. Dumanlı'nın hastane çıkışında, "Demokrasiden dönüş yok" dediği öğrenildi. Dumanlı ve Karaca, sağlık kontrollerinin ardından tekrar İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü.
14 ARALIK OPERASYONU'NDA SERBEST KALAN DİZİ EKİBİ AÇIKLAMA YAPTI
İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde savcı tarafından sorgusu yapılan, Samanyolu TV'de yayınlanan "Şefkat Tepe" dizisinin hikaye yazarı Hikmet Tombulca ile "Tek Türkiye", "Şefkat Tepe" ve "Sungurlar" adlı dizilerin yapımcısı Salih Asan, "Sungurlar" dizisinin yönetmeni Engin Koç ve "Şefkat Tepe"nin senaristi Samim Noyan serbest bırakıldı. Serbest kalan 4 kişi Emniyet binası önünde basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
"BİR ALGI VE İNTİKAM OPERASYONU"
"Tek Türkiye", "Şefkat Tepe" ve "Sungurlar" adlı dizilerin yapımcısı Salih Asan, "Gözaltına alınacağımız ile ilgili sosyal medyadan isimlerimiz çıkınca gayet rahattık. Milletimizi utandıracak bir iş yapmadığımızı biliyoruz. Herkes kendi karakterinin gereğini yapar. O kadar enteresan bir durum ki, bizim hayatımızda, emniyet karakol, savcı, polis hiç olmamış ki. Eşim akşamdan, 'Acaba kek falan yapsam mı? Aramaları uzun sürer mi?' diyor. Ben de, 'Güzel olur ama bu ikramı kabul etmezler' dedim. Bizi aldılar Eskişehir'den İstanbul'a getirdiler. Polis arkadaşlara, 'Devletimiz bir çağrı yapsaydı da biz kendimiz gelseydik. Kendi arabamızla gelirdik. Devletimizin imkanları çarçur edilmezdi.' dedim. Devletin güvenlik kuvvetleri bir örgüt üzerine bir çalışma yapmışlar. Çalışma kapsamında örgütün mensupları yakalanmış. Bir süre içeride yatmışlar. Daha sonra 'Bize iftira atıldı, kumpas kuruldu' diye şikayette bulunmuşlar. Savcı bey bu örgütün adını sordu. İlk defa burada terör şubede duyduğumu söyledim. Rahle diye bir şeyi duyup duymadığımı sordu. Babama rahat Kur'an okusun diye rahle aldığımı söyledim. Rahleden anladığımızın bu olduğunu söyledim. Senaryoların nasıl çıktığını, kimden emir aldığımızı sordu. Anlayamadığımız, anlam veremediğimiz bir şeyler. Milletimiz bilsin ki, bir örgüt üzerinden yeni bir örgüt icat etmeye çalışıyorlar. Bir algı ve intikam operasyonu olarak değerlendiriyoruz" dedi.
"NEZARETHANEDE ŞARKILAR SÖYLEDİK"
"Şefkat Tepe" dizisinin hikaye yazarı Hikmet Tombulca, "Şefkat Tepe terörle mücadeleyi anlatan bir dizi ve biz terörle mücadelede sorgulandık. Orada sorgulandık ve serbest kaldık. Nezarethanede, şarkılar söyledik, şiir okuduk, çok eğlendik" şeklinde konuştu.
"İYİ MUAMELE GÖRDÜK"
"Sungurlar" dizisinin yönetmeni Engin Koç da, "İyi muamele gördük. Dördümüz yan yana nezarethanede 24 saat kaldık. Birbirimizi uzun süredir görmemiştik. Dertleştik ve yeni projeler hakkında konuştuk. Bizim için güzel bir süreç oldu. Bu hapishaneleri biz resmediyorduk. O resim içinde kendimizi bulduğumuz için şaşırdık. Böyle bir ithamla karşılaştığımız için de daha bir şaşırdık. Çünkü biz yıllarca terörle mücadele eden dizilerde çalıştık. Hep onları anlattık. İçeriden yeni projeler düşündük“ diye konuştu.
"ÇIKTIĞIMIZ İÇİN MUTLUYUZ"
"Şefkat Tepe"nin senaristi Samim Noyan ise, "Çıktığımız için mutluyuz. Yazdığınız şeyle suçlanmak zor bir şey. Ben 50 senelik bir sanatçıyım. Beni çok üzdü. Bir insanın yazdığı şeyden dolayı sorgulanması çok kötü. Siz kötü bir şey yapmadığınıza eminsiniz psikolojik olarak etkileniyorsunuz. Tuhaf buldum çok komik oluyor" ifadelerini kullandı.
"DEVLETİN SANAT VE SANATÇIYI KOLLAMASI LAZIM"
Gözaltına alınan kişilere destek amacıyla Emniyet önüne gelen CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, "Anayasaya göre, devletin sanat ve sanatçıyı kollaması lazım. Sanatçının önündeki engelleri kaldırması lazım iken maalesef bu iktidar size engel olmuş durumda" dedi.
"TÜRKİYE NORMALLEŞTİĞİNDE YARGILANACAKLAR"
Demokratik Gelişim Partisi (DGP) Genel Başkanı ve Kütahya Bağımsız Milletvekili İdris Bal, "Sanatçılara yönelik, medya mensuplarına yönelik, oyunculara yönelik bu yapıldıysa, 17-25 Aralığı örtmek sulandırmak isteyen ne kadar çaresiz kaldığının bir ispatıdır. Malzemeye ihtiyaçları var ve ellerinde malzeme yok. Bu masum insanların hürriyetini tahdit edilmesi suç değil midir? Bunu yapanlar hürriyeti tahdit suçu işlediler ve Türkiye normalleştiğinde yargılanacaklar" şeklinde konuştu.