Sayın Rektör Prof. Dr. Ali İbrahim Savaş, önceki eleştiri yazımız nedeniyle; "Bir başıma kalsam şeyhe, sultana kul olmam viran olası hanede evlad ü iyal var." diyerek üzülürlermiş. İbrahim Zencirci bana sormadan, anlamadan, dinlemeden, kaza oklarını (siham-ı kaza) bize yönlendirmiş, diyerek dert etmişler.
Sayın Rektör dert edip üzülmesinler, eğer daha önce yazdıklarımızı görselerdi, okusalardı bu günlere gelmezdik. Yine de vakit geç değil.
13 Eylül 2008 tarihinde, Çankırı Araştırmaları Sitesi, www.cansaati.org kendilerine yazdığım "Açık Mektup"u okumalarını öneririm. Söz konusu açık mektup güncelliğini halen koruyor, bilgilerine.
Saygılar bizden...
"Çankırı Karatekin Üniversitesi Rektörüne Açık Mektuptur.
13 Eylül 2008
Sayın Prof. Dr. Ali İbrahim Savaş, ÇKÜ Rektörlük göreviniz hayırlı, kademli olsun. Bu kutsal görevinizde öncelikle başarılar dileriz.
Gerek akademik kariyeriniz, gerekse, göreve başladığınızda valilikte vermiş olduğunuz kısa açıklamanız, onlarca yıl üniversite hayali kuran biz Çankırılılar'ı ziyadesi ile mutlu etmiştir.
Ayrıca aşağıda alıntı yaptığımız sözleriniz, Üniversite ile beraber şehrin çağdaşlaşmasına, kalkınmasına, gelişmesine yapmış olduğunuz vurgu, bizleri gelecek için umutlandırmıştır.
Sayın Rektörümüz; Bu açık mektubu yazmamdaki asıl amaç, biz Çankırılılar'ı daha yakından tanımanız içindir.
Öncelikle biz “fikri takipçiyiz.” Çankırı için verilen her sözün peşine düşer “fikri takip” yaparız.
Örneğin bu ilk beyanınızda; “Bütün kurumlarımızla valilik, belediye, sivil toplum örgütleri hepsi ile beraber çalışacağız” diyorsunuz.
Özellikle, sivil toplum örgütlerine yaklaşımınız, ortak yapılan çalışmaların değerlendirilip, değerlendirilmediği konusunu takip edeceğimizi ve gerektiğinde sert eleştirilerde bulunacağımızın bilinmesini şimdiden arz ederiz.
Sayın Rektörümüz, bu açık mektubun esas amacına gelince;
Nacizane ve de haddimi de aşarak, size bildirim ki;
* “Çankırılı'ya, Çankırı propagandası” yapmaktan başka hiçbir iş üretmeyen “bazı” seçilmiş ve atanmışlar.
* Üniversite idari kadrolarına kifayetsiz, başarısız, hak etmeyen yandaşlarını yerleştirme derdindeki, yasa, hak, hukuk tanımayan birtakım siyasiler…
* “Üniversiteye tahsis edilecek araziler üzerinde arsa spekülatörlüğü yapma gayreti içerisine girenler”…
* “Üniversite önüne engeller koyanlar”…
Dikkat edin; Sizi de “dolaba koyacaklar”
Sayın Rektörümüz, bu dolaba girmemek için ilk dikkat etmeniz gerekenler şunlardır.
1-Makam aşçısının hazırladığı “takım yemeğinden” özellikle gövec ve yemeğin sonunda hazım için sunulan, ekşili bamyadan uzak durun...
2- “Maraş dondurmacısı kıyafeti” giyilmiş sofralara oturmayınız. Orta oyununda "tavuğu çalan" aranırken çok tura yiyebilirsiniz.
3- Cemaziyelevveleri belli, her devrin adamları, size kılavuzluk yapma gayreti içine girecekler, aman dikkat edin…
Emeğinize, kariyerinize, çalışma azminize, iyi niyetinize ve bizim onlarca yıl süren üniversite hayalimize yazık olmaması için; Lütfen bu "dolaba girmeyin"
Saygılarımızla…
İbrahim ZENCİRCİ
“Üstüne Vazife Olmayan İşlere Karışanlar Platformu Başkanı”
“Çankırı Deniz Ticaret Odası Kurucu Başkanı”
Sayın Rektör Prof. Dr. A.İbrahim Savaş'ın ilk beyanatından alıntı:
“Üniversite şehrin çağdaşlaşmasında, gelişmesinde lokomotif olabilecek bir kurum!”
“Nasıl bir şehirde çalışabilirim diye düşündüğümde o şehrin insanlarının, maddi manevi değerlerinin, yapısının bana en yakın yer olmasından tercihim oldu. Üniversite şehirle bütünleşerek büyüyor. Şehrin insanlarını, yapısını çok iyi bilmek gerekiyor. Çankırı bana daha sıcak bir şehirdi. Hizmet olarak seçtik, nasipmiş oldu. Çok özel bir sebebi yok.”
“Rektörle adamları gibi kısa mesafeli, mutlu azınlık gibi bir grubun yönettiği üniversite olmayacağız. Demokratik, katılımcı, Çankırı'daki esnafla da görüşeceğiz. Başka türlü olmuyor. Şehri yüreğinde büyütecek, şehirde yüreğinde üniversiteyi besleyecek büyütecek. Bütün kurumlarımızla valilik, belediye, sivil toplum örgütleri hepsi ile beraber çalışacağız. Üniversiteyi hepimiz yöneteceğiz. Zor yok, iyi niyetli olmak gerekiyor, çalışkan olmak gerekiyor, planlı çalışmak gerekiyor. Sıkıntı olacağına inanmıyorum. Yorucu bir iş ama seve seve yapacağız. Ülkemiz için yapılmayacak bir şey değil.”
T.C. ANAYASASI
MADDE 25. – Herkes, düşünce ve kanaat hürriyetine sahiptir. Her ne sebep ve amaçla olursa olsun kimse, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; düşünce ve kanaatleri sebebiyle kınanamaz ve suçlanamaz.