Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Danimarka gezisinde kendisine refakat eden gazetecilere çarpıcı açıklamalarda bulundu. Türkiye’de yaşanan siyasi gerginlikten üzüntü duyduğunu belirten Gül, Türkiye’nin hızla AB reformlarına dönmesi gerektiğini vurguladı. Gül ayrıca, hükümet çevrelerince son dönemde çok dillendirilen “dış güçler tarafından düzenlenen komplo” iddialarına da inanmadığını söyleyerek, “Bu tür söylemler üçüncü dünya ülkelerine yakışacak türden söylemlerdir” diye konuştu.
Ortaya birden bire “eski Türkiye manzaralarına benzer manzaralar çıkmaya başladığını” belirten Gül, “Cenazeler kalkıyor. Yüz binler yine sokaklarda. Cenazeler bir o taraftan, bir bu taraftan gibi algılar oluşuyor. Ama çok şükür ki babalar anneler bunu hemen yıktılar ve buna hiç fırsat vermediler” dedi.
REFORMA DÖNÜŞ OLMALI
Gül, Türkiye’nin siyasi geleneğinin iyi olmadığını ve bunu değiştiremediğimizi belirterek, “Her zaman kutuplaşma, çatışma, çok sert söylemler ve böyle gidiyor. Söylemle ilgili bir şey söylemek istemiyorum çünkü bunu en güçlü şekilde defalarca TBMM’de seslendirdim” diye konuştu.
Gül, Türk siyasi geleneğini değiştirmediğimiz sürece Türkiye’nin arzu ettiğimiz seviyeye çıkmasının zor olduğunu kaydederek, “Seçimlerin neticesi ne olursa olsun. Seçim sonrası süratli bir şekilde Türkiye’nin tekrar reform günlerine dönmesi ve güçlü reformlara kaldığı yerden devam etmesi gerekir” dedi.
DEVLET İÇİNDE FARKLI DAYANIŞMALAR VAR
Bugün yaşananları konjonktürel olarak gördüğünü sözlerine ekleyen Gül, Türkiye’nin gerilediği durumdan ileri gidecek bir tutum takınması gerektiğini ve reformlar konusunda “kendisini yeniden ateşlemesi gerektiğini” belirtti. Gül, “Geri adımlardan ileriye gitmemiz gerek. 3-4 sene önceki parlak havamızın olmadığını herkes görüyor. Bunu hepimizin hemen geri kazanması lazım” diye konuştu.
Gül, Türkiye’de iddia edilen paralel yapının olup olmadığına ilişkin bir soruyu ise ihtiyatlı kelimeler kullanarak yanıtlarken şunları söyledi: “Türkiye’de devlet kurumları içerisinde farklı dayanışmaların olduğunu görüyoruz. Dini inancı, ideolojisi farklı olan herkes devlette her kademeye gelebilir. Herkes görev alabilir. Ama devlet kurumunda çalışıyorsa referansı sadece anayasa, yasalar ve hiyerarşik amirleri olacaktır. Ona göre hareket etmeli. Bunun dışında bir dayanışma söz konusu olduğunda buna hiç kimse müsaade etmez.”
Gül, “devlet içinde paralel yapı var mı” sorusunun tekrarlanması üzerine “paralel yapı” ifadesini kullanmadan “Oldu, tabi var. Bu tip dayanışmanın örnekleri var. Dolayısıyla buna müsaade edilemez” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü: “Her şeyi hukuk çerçevesinde konuşmamız gerekir. Suçun karşılığı, cezası olur. Devlet yönetiminde güven diye bir konu var. Bütün bunlar hukuk çerçevesinde olur.
Kanunsuzlukları yapanlar, suç işleyenler farklı referanslarla devlet sistemi içinde hareket edenlere yönelik yasal süreçler tabii ki işler. Bunun dışında insanların farklı fikirleri olur ve suç işlemediyseler söyleyebileceğiniz bir şey yok.”
BERKİN’İN FAİLİ BULUNMALI
Gül, yolsuzlukların önlenmediğine dair bir algının oluştuğunun belirtilmesi üzerine de “Yolsuzluklarla ilgili hiçbir şaibe bırakılamaz. Bütün bunlarla ilgili ne gerekiyorsa, açık ve şeffaf bir biçimde soruşturmalar yapılır, hukuki süreçlerin hepsi çalıştırılır ve çalışması gerekir” dedi.
Abdullah Gül, özellikle Gezi olayları ve 17 Aralık operasyonu sonrasında Başbakan Erdoğan ve hükümet çevrelerince çok dillendirilen “dış güçler” argümanına ilişkin bir soru üzerineyse, “Ben bunları kabul etmiyorum ve doğru da bulmuyorum” diyerek şöyle konuştu: “Elbette dünyada Türkiye’nin müzmin muhalifler vardır. 10 yıldır bizi övmüş, yaptığımız işleri göklere çıkarmış, takdir etmiş çevreler şimdi bizi eleştiriyorsa niçin şimdi konu ediliyor? Bu tür söylemler üçüncü dünya ülkelerine yakışacak türden söylemlerdir. Türkiye buradan kurtuldu. Yarayı açık bırakırsanız elbette sinekler üşüşür. Önemli olan yarayı açmamaktır. Ekonomik açıdan, özgürlükler alanında güçlü olmak gerekiyor. Dolayısıyla Türkiye’yi yıkmak isteyen birileri varmış gibi komplo teorilerine inanmıyorum.”
Berkin Elvanların faillerinin niçin bulunamadığına dair bir soruyu da yanıtlayan Gül şunları söyledi: “Hepsinin, Berk’in, Burak ve polis memurunun acısını derinden hissediyoruz. Bunun tekrarlanmaması için faillerinin hemen bulunması gerekir. Hukuk devleti dediğimiz bu. Bir daha olmasın diye caydırıcılık olmalı.”
PORSELEN BOYADI
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Danimarka ziyaretine eşlik eden eşi Hayrünnisa Gül, Danimarka Tasarım Müzesi ile Royal Copenhagen Porselen Mağazası’nı gezdi. Hayrünnisa Gül, porselen yapımı ve boyama sanatı ile ilgili yetkililerden bilgi aldı ve bir porselen tabağın boyanmasına eşlik etti.
KRALİYET AİLESİ İLE SARAYDA YEMEK
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Kraliçe II. Margrethe’in resmi daveti üzerine bulunduğu Danimarka’da, onuruna verilen akşam yemeğine katıldı. Amalienborg Sarayı’nda önceki akşam verilen yemeğe Danimarka kraliyet ailesi üyeleri, Hayrünnisa Gül, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, işadamları ve bürokratların yanı sıra Danimarkalı bakanlar davet edildi. Cumhurbaşkanı Gül dün de Danimarka Başbakanı Helle Thorning Schmidt ile biraraya geldi. Görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenlendi. AİHM’in “Öcalan’a şartlı salıverilme olanağı sunulmalı” yönündeki kararı sorulan Gül, “Bunu detaylı olarak çalışmak gerekir. Ondan sonra konuşmak isterim” dedi.