AİLE ve Sosyal Politikalar Bakanı Derya Yanık, önceki gün tarikatlara verildiği iddia edilen çocuklarla ilgili konuştu. Yanık, "Bizim Menzil cemaatine ya da x, y, z herhangi bir yere verecek bir çocuğumuz yok ama insanlar kendi çocuklarını diledikleri yerde bulundurabilirler, buna da karışacak halimiz yok. İhmal yoksa istismar yoksa şiddet yoksa bizim görevimiz devlet olarak başlamaz" dedi.
Yanık’ın yasa dışı olan kurumlara yönelik "Ailelerin çocuklarını göndermesine karışamayız" açıklamasını eski Devlet Bakanı Önay Alpago ve avukat Çağla Gül Bulut ile CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca Cumhuriyet’e değerlendirdi. İki isim Yanık’ın sözlerine tepki göstererek devletin çocukları korumakla yükümlü olduğunun altını çizdi.
"İSTİFA ETMELİDİR"
Önay Alpago, savcılığa kayıp çocuklar hakkında çok defa başvuru yapıldığını belirterek şöyle konuştu:
"Devletin görevi çocukları ne tarikatlara-cemaatlere ne de koruyucu aileye teslim etmektir. Bu durumda olan çocuklar devlete emanettir. Bakan bugün bu cemaatlere terk edilen çocuklarla ilgili görevinden istifa etmelidir. Çocuğun menfaatı söz konusu olduğu zaman, onun istismara uğramasını mı bekleyeceğiz? Bu tür tarikat cemaatlere teslim edilen çocukların başlarına neler geldiğini gördük. Son zamanlarda tarikatlar bazı statülerden yararlanmak için vakıf olma yolunu tercih ediyorlar. Bizim yasalarımıza göre zaten tarikat ve cemaatlerin faaliyet gösterememesi lazım."
‘DETAYLICA ARAŞTIRILMALI’
Avukat Çağla Gül Bulut da çocukların velayetinin ebeveynlerinde olduğunu ve bu velayetin bir görev olduğunun altını çizerek "Anne babalar veya çocuğa bakmakla yükümlü olan kişiler çocuğun üzerinde tam yetkiye sahip değillerdir. Çocuğu kendi doğrularıyla istedikleri yere gönderemezler. Çocuğa sakıncalı bir durum söz konusuysa burada devlet hem sosyal devlet hem de anayasal hak gereği iddiaları incelemekle yükümlüdür. ‘Bu çocukların anne babası varsa ben karışamam’ diyerek geri çekilemez" dedi. Bulut, "1400 çocuğun alınıp sakıncalı bir yere götürüldüğü iddiası varsa bu iddiaları ‘İhmal, istismar yoktur’ diyerek kestirip atamaz" ifadelerini kullandı.
"TALİHSİZ, GÖREV BİLİNCİNDEN UZAK AÇIKLAMA"
CHP milletvekilleri, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’na başvurarak, Menzil cemaatine ait Buhara Evleri’nde tutulan deprem mağduru 1100 çocuğun durumuna ilişkin yerinde inceleme talebinde bulundu. Çocukların durumunun yerinde incelenmesi istendi. Dilekçede, "Meclis, çocukların tarikatların insafına bırakılmasına sessiz kalmamalı" denildi.
CHP İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca da "Bakanın açıklamasını talihsiz görev bilincinden uzak bir açıklama olarak tanımlıyoruz. Buradaki çocukların tüm hakları ve korunmaları bakanlığın ve iktidarın sorumluluğundadır" dedi.