SELÇUK Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde öğretim üyesi olarak görev yapan ve milletlerarası hukuk dersi veren Hasan Mor, üç öğretim üyesi tarafından şikayet edildi .
Üniversite yönetimi, derslerde siyasi konulara girdiği, ders anlatmadığı, öğrencilerin vaktini boşa geçirdiği, devlet büyükleri aleyhinde konuşmalar yaptığı ve sosyal medyada iftiralarda bulunduğu iddialarıyla ilgili disiplin soruşturması başlattı.
519 öğrenciden 16 öğrenci belirlendi. 7 öğrenci beyanda bulunmayı reddetti. İfade veren öğrencilerden ikisi Cumhurbaşkanı hakkında küçük düşürücü ifadeler kullandığını, iki öğrenci derste kullandığı ifadelerin ders kapsamında olduğunu, ders bütünlüğünü bozmadığını söyledi. Diğer öğrenciler ise Cumhurbaşkanı ve eşine yönelik herhangi bir ifade kullandığını duymadıklarını beyan etti.
Hasan Mor, ifadesinde sosyal medyayı FETÖ ile mücadele aracı olarak kullandığını ve amacının bu yapıyla ilgili kişileri deşifre etmek olduğunu vurguladı.
Disiplin soruşturması sonunda Mor’a kınama cezası verildi. Mahkemelerden de olumlu sonuç alamayan Hasan Mor Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulundu.
"AYKIRILIK TESPİT EDİLMEDİ"
Yüksek Mahkeme şu tespit ve değerlendirmelerde bulundu:
"Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir.
Bu hürriyet resmî makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar…
Herkes, bilim ve sanatı serbestçe öğrenme ve öğretme, açıklama, yayma ve bu alanlarda her türlü araştırma hakkına sahiptir.
Başvurucunun siyasi söylemlerinin dersin belirlenen usul ve esaslara uygun bir şekilde yürütülmesine ne şekilde bir aykırılık oluşturduğu somut olarak ortaya konulmamıştır.
Başvuru konusu iddianın yukarıda anlatılan bağlamlarda Daire tarafından ayrıntılı şekilde incelemeye özen gösterildiğinin düşünülmesini sağlayacak herhangi bir unsur da tespit edilememiştir.
Başvurunun bütün koşulları gözetildiğinde başvurucu hakkında kınama cezası verilmesi ile Anayasa’nın 26. maddesinde koruma altında olan ifade özgürlüğüne yapılan müdahalenin daha ağır basan bir toplumsal ihtiyaca karşılık gelmediği gibi orantılı da olmadığı sonucuna varılmıştır.”
"İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ İHLAL EDİLDİ, 13 BİN 500 TAZMİNATA…"
Anayasa Mahkemesi neticede şu hükmü kurdu:
"Açıklanan gerekçelerle;
İfade özgürlüğünün ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
Anayasa'nın 26. maddesinde güvence altına alınan ifade özgürlüğünün İHLAL EDİLDİĞİNE,
Kararın bir örneğinin ifade özgürlüğünün ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere Konya 2. İdare Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
Başvurucuya 13.500 TL manevi tazminat ÖDENMESİNE, tazminata ilişkin diğer taleplerinin REDDİNE,
Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 25/5/2022 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi."