DENİZLİ'de 4 din görevlisinin eskort kızlarla birlikte olduğu yönündeki iddialar üzerine üç üyesi soruşturma geçiren Adil Sen konuya ilişkin detaylı bir açıklama yaptı.
Sözcü'den Selami Aydın'ın haberine göre; Genel Başkan Ahmet Murat Hocaoğlu imzasıyla yapılan açıklamada din görevlilerine iftira atıldığı ve bilgisayar programı ile belge üretildiği kaydedildi.
Hocaoğlu olayın gerçekte diyanet içindeki bazı sendikaların tasfiye edilme girişimi olduğunu söyledi.
‘4 DEĞİL 11 KİŞİ HAKKINDA İDDİA VARDI'
Sendikanın sosyal medya hesabından yapılan açıklamada eskort kızlarla görüştüğü ileri sürülen din görevlisi sayısının 4 değil 11 olduğu fakat 7 imam hakkında soruşturma açılmadığı belirtilerek bu imamların hangi sendikaya üye olduklarının sorgulanması gerektiği kaydedildi.
Hocaoğlu, “İl müftüsü ve Merkezefendi ilçe müftüsünün kişisel hevesleri sebebiyle Diyanet İşleri Başkanlığı'nın yıpratılmasına izin vermeyeceğiz. İl müftüsünün konu hakkında bilgisi olmadığı söylendi. Oysaki başından itibaren en ince detayına kadar haberi vardır. Bunu ilçe müftüsü itiraf etmiştir. Hatta 11 imamın eskorta gittiği iddia edilmektedir. Kalan 7 imam kimlerdir ve hangi sendikaya üyedir? Niçin soruşturma açılmamıştır. Oyun içinde oyun vardır” diye konuştu.
‘İLÇE MÜFTÜLÜĞÜ SORUŞTURMA BAŞLATMADI'
Konuya ilişkin ilçe müftülüğünün yürüttüğü bir soruşturma bulunmadığını belirten Hocaoğlu, bir imam ve bir müezzinin şikâyete zorlandıklarını belirterek şu ifadeleri kullandı:
"Bir imam ve bir müezzin arkadaşımız, bir başka imam bu iddiaları çıkartıyor diye şikâyete zorlanmıştır. Adı geçen hocamızın eşinin, Pamukkale Müftülüğü'ndeki bir memurla aldatması üzerine anlaşmalı boşanmıştır.
Bu durum üzerine o memur hakkında soruşturma açılmış, kişi açığa alınmıştır. Daha sonra hiçbir şey olmamış gibi görevine iade edilmiştir.
Bu olay üzerine M.İ.D. isimli hocamızı Merkezefendi müftüsü çağırıp 11 imam hakkında eskort iddiası olduğunu bunların içinde kendisinin de olduğunu belirterek şikayetçi olması için 7 kez zorlamıştır.
Böylelikle 3 kişiyi bir başkEskorta gittiği iddia edilen imam sayısı arttıa imamı şikâyet edin diye açıkça zorlamıştır. Eskorta gittiği iddia edilen diğer imamların isimlerini bildiği halde 7 tanesi hakkında işlem yapmaması ve bunların yetkili sendikalara üye olmaları son derece düşündürücüdür.
Bu toplantıyı M.İ.D'nin ifadesini alacağını söyleyerek yapmıştır. İlçe müftüsü bu toplantıyı tutanak altına alacağını başta söylemesi nedeniyle, M.İ.D iftiralara mahal vermemek için kayıt altına almak zorunda kalmıştır.
Nitekim yalan yanlış bilgilerle zarar görünce bu ses kaydını müfettişe vermek zorunda kalmıştır. Bu ses kaydı kurulan komployu açıkça ortaya çıkaracak en büyük delildir.
Toplantıda M.İ.D'ye ‘Sen niye eşini takip ediyorsun, sana ne?' diyerek ileri gitmiş, açıkça mobbing uygulamış, özel hayata müdahale etmiş, yapılan ahlaksızlığı örtmeye çalışan bir durum içine girmiştir."
"ZORLA TUTANAK TUTTURDU, 11 KİŞİYİ 4'E DÜŞÜRDÜ"
Hocaoğlu açıklamasında Diyanet İşleri Başkanlığı'nın konudan tesadüfen haberi olduğu yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını belirterek; “3 kişi konuşturup zorla tutanak tutan ilçe müftüsü, tuttuğu tutanakları kendi istediği şekilde gerçekleştirerek 11 kişiyi 4'e düşürmüştür. Daha sonra müfettiş talebinde bulunmuştur. Kamuoyuna bu şekilde duyurulması da açıkça yaptıkları haksız uygulamaları kapatmaya yönelik olduğu yönünde atılan adımlardır. Hiç kimsenin kamu gücünü kullanarak halkımızı yanlış yönlendirmeye hakkı yoktur” diye konuştu.
"KRİMİNAL İNCELEME TALEBİNDE BULUNULDU"
Eskort kızlarla yapılan görüşmelerin cami telefonundan yapıldığı iddiasının da gerçek olmadığını söyleyen Hocaoğlu açıklamasında; "Camiye kayıtlı telefon bulunmamaktadır. M.İ.D ve A.S'nin gönderdiği iddia edilen birkaç tane mesaj gösterilmiş, ancak bunların kriminal incelemesi yapılıp kimin tarafından gönderildiği ortaya çıkarılması talebine rağmen gerçekleşmemiştir. Üyelerimizin savunma hakları engellenmiştir. Mesajların hiçbirinde gayri ahlaki bir fiil işlendiğine dair kesin ibare bulunmamaktadır. Bu yönde dava açma sürecine 15 gün kalmıştır. İstenilen bilgiler verilmezse yargı yoluna gideceğiz. Dolayısıyla imamların eskorta gitmesi yönünde gerçekte asla böyle bir olay yoktur. Bu mesajları Photoshoptan yapılabilecek imkân bulunması göz ardı edilerek, kişisel hevesler için makamların kullanılması ne hukuki ne de insanidir. Kim mesajları oluşturarak verdiyse onun hakkında ‘suç uydurmaya çalışma' ve ‘özel hayatın gizliliğini ihlal' yönünden hukuki adımlarımızı kesinlikle atacağız" ifadelerini kullandı.
"10 DAKİKALIĞINA BİLE BİZİMLE GÖRÜŞMEDİLER"
Denizli'ye gelerek İl Müftülüğü önünde açıklama yapan Hocaoğlu il ve ilçe müftüleri ile görüşmek istediklerini fakat kendilerine zaman ayrılmadığını belirterek; "Sizin adınıza mesaj yazılsa, ‘bunu sen göndermişsin' denilse ve işlem yapılsa bu kabul edilebilir mi? Bir örneğini bize verin deseniz ve incelenmesine fırsat vermeseler ne yaparsınız? Bir insan bundan dolayı suçlanamaz. Bunlarla ilgili olarak il müftüsü ve Merkezefendi Müftüsü ile 10 dakika olsun bilgi paylaşımında bulunmak üzere Adil Sen olarak yüz yüze görüşmek istedik. Ancak resmi zaman dilimi olmadığı gerekçesiyle kendileri müsait oldukları halde bizimle ancak hafta içi görüşebileceklerini söyleyerek talebimizi kabul etmedi” diye konuştu.
"HERKES TALAT HOCA'NIN GÜCÜNÜ GÖRECEK"
Suçlanan imamlardan M.İ.D'nin eşiyle anlaşmalı boşanma gerçekleştirdiğini, boşandığı eşi üzerinden oyun kurularak soruşturma geçirdiğini iddia eden Hocaoğlu, şöyle konuştu:
"Böyle bir durum olsa boşandığı eşi neden nafaka almadan, tazminat almadan, çocuklarının velayetini dahi almadan anlaşmalı boşanmıştır. Dolayısıyla hayatın olağan akışına aykırı hareket edildiği ve bir komplo ile sonuca varılmaya çalışıldığı açıktır.
İlçe müftüsünün personellerine yönelik çok soruşturma açtığı için imamlardan bir tanesinin ilçe müftüsüne hitaben ‘Hocam çok soruşturma açıyorsunuz biraz da ödül verseniz de dengeyi sağlansanız olmaz mı?' dediğinde ilçe müftüsünün ‘Herkes Talat Özmak hocanın gücünü görecek' diye onlarca kişinin içerisinde personelini yıldırmaya, bezdirmeye, sindirmeye yönelik itiraflarını bilmekteyiz.
Yine ilçe müftüsünün yetkili sendikaya ait çalışanlar görevlerine gelmediği halde herhangi bir savunma veya işlem yapılmaması, sabah namazına 5 dakika 7 dakika geç gelen başka sendikaya mensup çalışanlardan savunma alınarak sürekli yıldırma, sindirme, bezdirme politikası izlediğini bilmekteyiz.
Şu andaki yapılan soruşturmada, personellerini zorla konuşturarak arkadaşların şikâyete zorlanması ve bunu başaramayınca tutanak halinde yazarak müfettiş talebinde bulunması bahsettiğimiz konuları doğrular nitelikte eylem ve fiillerdir” ifadelerini kullandı.
"ARTIK YETER"
Çalışanların birbirini şikâyete zorlanmasının kamu gücü ile güç gösterme çabası olduğunu ifade eden Hocaoğlu, "Diyanet Vakıf Sen’in ve Din Bir Sen’in de gündeme getirdiği bu konularda mobbing yapıldığı için il ve ilçe müftüsü hakkında Adil Sen olarak bizim de açıklama yapmamız ‘artık yeter' feryadıdır.
Elbette iddia edilen ahlak dışı konuların hukuki deliller ile açıkça ortaya çıkartılarak doğru olması halinde kimseyi savunmayacağımızı ve Diyanet İşleri Başkanlığı gibi güzide bir kurumumuzun içinde din hizmet veren gayri ahlaki durumda olan hiçbir imamın da yanında olmayacağımızı net bir şekilde ifade ediyoruz. Ancak burada oynanan oyunu gördüğümüzü bir daha ifade ediyoruz. Hiç kimsenin makam ve mevkisini kullanarak kamu gücü sayesinde insanların haysiyetiyle, şerefiyle, onuruyla ve özel hayatıyla oynamaya hakkı yoktur. Sabırla soruşturma sürecinin tamamlanmasını bekleyeceğiz” diye konuştu.