"Deniz 18 yaşındayken Bülent Ersoy 13 yaşındaydı. Ayrıca Deniz sanat müziği değil, türkü aşığıydı. Her anımız Deniz'le geçti, biz niye görmedik!"
Şarkıcı Bülent Ersoy'un, 1972'de idam edilen Deniz Gezmiş'le ilgili olarak "Toplantılarında çok bulundum. Rahmetli çok severdi sesimi. Bir gün bana üç şişe Çamlıca gazozu aldı, ona şarkılar söyledim. Deniz'in ardından çok ağladım..." sözleri, 68'lileri kızdırdı.
Vatan'dan Zehra Çengil'in haberine göre; Deniz Gezmiş'in ağabeyi Bora Gezmiş, arkadaşları Mustafa Zülkadiroğlu ve Bozkurt Nuhoğlu, Bülent Ersoy'un açıklamalarıyla ilgili olarak şunları söyledi:
KARŞI KARŞIYA BİLE GELEMEZLER
Bora Gezmiş: Kesinlikle böyle bir dostluk yoktu. Arada 5 yaş gibi bir fark var. Deniz 18 yaşındayken Bülent Ersoy 13 yaşındaydı. Deniz 20 yaşındayken Bülent Ersoy 15 yaşındaydı. Hiçbir şekilde karşı karşıya gelmeleri mümkün değil. Sosyalist toplantılarına katıldım diyor, hangi toplantıya nerede katıldığını ve kimlerin olduğunu söylemiyor. Deniz'in 68'li arkadaşlarıyla da konuştum. Karşılaşmadık dahi diyorlar. Görüşmelerini bırakın tek bir defa karşı karşıya bile gelemezler.
"BİR TEK İLAÇ ATTI DEMEMİŞ"
Bir de 3 tane gazoz aldı demiş, bir kişiye 3 tane gazoz niye alırsın? Bir tek 'gazoza ilaç attı' dememiş, o kalmış, çok ayıp. Kızmıyorum, gülüyorum. Ne okulda, ne semtte, ne eylem sırasında karşılaşmaları mümkün değil. Ben abisiyim 20 yaşına kadar hep beraber evde kalırdık, daha sonra zaman zaman kaçmıştır.. Öyle bir şey olsa benim haberim olur. Bir de rahmetli Menderes'i çok severdim, çok ağladım idam edildiğinde demiş. Menderes idam edildiğinde 7-8 yaşında, ilkokula yeni başlamışsın. Menderes'in nasıl bir adam olduğunu nasıl biliyorsun? Zaten yorumlara baktım. %90'ından fazlası 'Hadi sen de' diyor, kimse inanmıyor. Biraz medyatik olmak istedi herhalde. Deniz'le beraber olmayı insanlar onur verici bir şey olarak sayıyorlar. 20 yaşından sonra Deniz daha çok tehlike içindeydi, yurtlarda kalırdı. Eve de geldiği zaman 6-7 kişi beraber gelirlerdi. Yalnız tek bir anı olmazdı.
BÜLENT ERSOY'U SEVSE BİRLİKTE DİNLERDİK
Mustafa Zülkadiroğlu: Nerede katılmış bu toplantılara, cezaevinde mi? Deniz'in İstanbul'da yakın tanıdığı herkesi tanırım. Deniz'le 68 üniversite işgalinden beri beraber olan bir arkadaşıyım. Üniversiteye ilk girdiği senelerde lisedeydim. Deniz, Türk Halk Müziği'ni ve klasik müziği severdi. Birlikte türküler söylerdik, Türk Sanat Müziği söylenmezdi. Deniz'in kız arkadaşlarını, her şeyi bilirdik. Kimin kiminle çıktığından haberdardık. Bülent Ersoy'un sesini sevseydi hep beraber dinlerdik, çünkü bizim yaşamımız kolektif bir yaşamdı, gerek cezaevi, gerekse dışarıda.
GECE HAYATI YOKTU
Bozkurt Nuhoğlu: Öyle bir şey asla olmamıştır, olmaz da. Deniz, Bülent Ersoy gibilerin çıktığı mekanlarda bulunmazdı. O tür insanlardan iğrenirdi. Deniz'in gece hayatı yoktu, barlara, eğlencelere, müzikhollere hiçbir zaman gitmezdi. Bülent Ersoy'la nerede karşılaşacak ki? Daha çok edebiyat sever, şiir okurdu. Vakti mi vardı onun böyle şeylere? Bizim kahramanımız olan Deniz Gezmiş hakkında spekülasyon yapıyor, çok ayıp.
NE DEMİŞTİ?
Bülent Ersoy, İzzet Çapa'ya şunları söylemişti:
''Deniz Gezmiş çok iyi bir insandı, çok kıymetli bir arkadaşımdı. Rahmetli gerek derin bilgi birikimi ve gerekse ideolojisinden ödün vermeyen sağlam karakter yapısındaki üstün kişiliğiyle yiğit, delikanlı, adam gibi bir adamdı. Tanırdım onu, bir hukukumuz vardı kendisiyle.. Ben çok gençtim o zamanlar.. Deniz Gezmiş çok bilgiliydi bir kere, çok okuyan bir insandı. Ben hiç siyasetin içinde olmadım ama toplantılarında çok bulundum. Eğlence, sohbet, muhabbet toplantılarıydı. Rahmetli çok severdi sesimi. Bir gün bana üç şişe Çamlıca gazozu aldı, ben de ona şarkılar söyledim. Ardından çok ağladım."
68'LERİN GENÇLİK LİDERİ
Deniz Gezmiş, 27 Şubat 1947'de Ankara'da doğdu. Henüz lise öğrencisiyken sol düşünceyle tanıştı. 1965'ten sonra, Türkiye'de gelişen gençlik hareketinin önderlerinden biri oldu. Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu (THKO)'nu kurdu. 6.Filo'yu protesto ettikten sonra öğrenci eylemleri içinde etkinliği arttı. 12 Mart Darbesinden sonra polisle çatışmaya girdi. 16 Mart 1971'de Sivas'ın Gemerek ilçesinde yakalandı. 9 Ekim 1971'de idam cezasına çarptırıldı. Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan ile birlikte 6 Mayıs 1972'de, idam edildi.