Dangalığın biri çıkıp, “Organlarımı bir dangalağa verip, onu niye yaşatacağım?” derken, uyanığın birisi “09.05'de, fiyatı 2.500 lira” diye “1881” tane kitabı, 18 dakikada satıyor!
96 yıldır, içlerine sindiremedikleri Atatürk Cumhuriyetinden intikam almak peşinde olan diğer “dangalak” tayfası da, bu dangalak ve uyanıklar üzerinden, bu ülkenin gerçek Atatürkçü, gerçek yurtsever aydınlarına, “biracılar-rakıcılar” diye laflar atıyorlar.
Laf atan bu “dangalakların” aklına bir gün olsun, yüzlerce yıldır dini satan diğer “uyanıklar” gelmediği gibi, dünün “Fetö”cü şerefsizlerinin, günümüz versiyonları olan “cübbelileri”, “şalvarlıları”, “kravatlı-feslileri” gibi uyanıkları da gelmiyor.
“Yanmaz kefenler”, “Uçuran seccadeler”, “Afrodizyak” etkisi yapan misk-i amberleri pazarlayan “şarlatanlar” için tek laf etmeyen “dingil” akıllılar, bu gün ellerine geçirdikleri, biri “dangalak”, biri “uyanık” iki “çıkarcı” üzerinden önlerine gelene veryansın ediyorlar.
Tam hangi “dangalağa” “dangalak” hangi “uyanığa” “uyanık” diyeceğimi düşünürken aklıma 26 yıl önce bu gün, yine “dangalak”larca katledilen Uğur Mumcu’nun,
“BİLGİ SAHİBİ OLMADAN, FİKİR SAHİBİ OLUNMAZ” dediği geldi.
Işıklar içinde uyu güzel insan...
24 Ocak 2019, Çankırı