Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ABD'de katıldığı bir toplantıda Gezi eylemleriyle ilgili soruları yanıtladı. Gül, "Bu ve benzeri olayların başlangıcı ile ilgili açıkçası gurur da duyarım'' dedi.
New York'ta bulunan Gül, Merrill Lynch tarafından düzenlenen çalışma kahvaltısına katıldı. Gül, burada yaptığı konuşmanın ardından katılımcıların sorularını cevapladı.
"AB YENİ BİR YAPILANMA İÇİNE GİRECEK"
AB süreci ve AB-ABD arasındaki ilişkilerin nasıl dengelendiğine ilişkin bir soru üzerine Gül, "AB, bizim stratejik bir eğilimimiz. Dolayısıyla konjonktürlere bağlı değil. AB'nin önümüzdeki 5-10 yıl içinde belki yeni bir yapılanma içine gireceği de gayet açık. Dolayısıyla bunları gerçekçi bir şekilde tahlil edip biz kendimizi ona göre hazırlıyoruz. Ayrıca müzakere süreci devam ediyor. Belki çok canlı değil ama teknik seviyede gayet iyi. Ama problemler var. Fasılların içindekileri yapmanız önemli. Fasıllarla ilgili her yıl yeni bir yasa çıkartıyorlar" cevabını verdi.
Gül, "Üye ülkeler de bu süre içinde bir şey gördüler. Daha önce Türkiye'ye fakir, yardım edecekler bir ülke olarak bakıyorlardı. Bu süre içinde herkes fark etti ki Türkiye öyle bir ülke değil. Türkiye güçlü, dinamik bir ülke. Türkiye'nin fakir imajı tamamen gitmiş vaziyette ve karşılarında güçlü, gelecek vaat eden bir ülke. Dolayısıyla bu algının değişikliği de çok önemli." dedi.
"BÖLGENİN ZENGİNLERİ TÜRKİYE'YE GELİYOR"
Suriye sınırındaki gelişmelerle ilgili soru üzerine de Gül, "Suriye'de ve bölgede olanlar acı verici. Birçok tehditler ortaya çıkıyor. BM toplantısında birinci konu bu. Bunun ekonomik boyutu açısından Türkiye'ye ekonomik sıkıntı getirmediğini söyleyebilirim. Bölgedeki bu gelişmeler bölgedeki bütün zenginlerin varığını-yoğunu alıp güvenli bir liman olarak Türkiye'ye gelmelerine yol açıyor. Bizim için bir bakıma iyi ama bölge için çok sevinilecek bir şey değil" ifadesini kullandı.
"NEW YORK POLİSİ NE YAPARSA İSTANBUL POLİSİ DE ONU YAPIYOR"
Gül, Gezi protestolarının sorulması üzerine de şunları söyledi:
"Bu ve benzeri olayların başlangıcı ile ilgili açıkçası gurur da duyarım. Çünkü şundan dolayı; Türkiye'yi bilenler, tanıyanlar 10-15 yıl önce Türkiye hangi gündemlerle dünyanın kamuoyuna gelirdi veya Türkiye'nin problemleri neydi? Bugün ise Türkiye'nin problemleri ne? İstanbul'daki olayların başlangıcı aynı Washington'da, Londra'da, New York'ta olduğu gibi çevre bilinci, şehrin yapılması ile ilgili bu bina buraya yakışır, yakışmaz kaygıları ile ortaya çıkan bir olay. Bu tip problemler başta demokratik, gelişmiş ülkelerin problemleri. Türkiye'nin problemleri buna benzer problemler haline geldi. Önce bunun bilinmesini isterim.
Türkiye'nin problemleri veya bu cinayetlerle ilgili, çok büyük işsizliklerle ilgili, çok büyük anti demokratik uygulamalar veya diktatörlükle, otorotizm ile ilgili değil. Bir nokta da Washington'da da göreceğiniz benzer sebeplerle başlayan olaylar. Önce bunu bilmenizi isterim. O bakımdan da demek ki Türkiye'yi nereden nereye getirmişiz, diye övünürüm. Dolayısıyla işin bu safhası ile ilgili zaten mesajları aldığımızı ilk gün söyledik, hükümet de söyledi. O doğrultuda planlarını, projeleri tekrar revize edildi. Ama büyük bir ülkede, 80 milyona yaklaşan bir ülkede şüphesiz ki çeşitli radikal akımlar var. Bu radikal akımlar bunu fırsat bilerek bunun üzerinden daha sonra bir çok illegal gösteriler yapmaya başladı. Zaman zaman yine oluyor. Bunlarla ilgili de gerekli tedbirler alınıyor. Ve bunlarda da gerekli mücadele yapılıyor. Orada şunu hatırlatmak isterim; orada da eğer toleranslı olunmasını söylerseniz, şimdi 5. Cadde'de birkaç yüz kişi toplansa, caddenin ortasına lastikler yaksa, 'bu yolu tıkıyorum ben' dese, bunu bazen gündüz, bazen gece saat 10'da yapsa New York polisi ne yapar? Ne yaparsa onu yapıyor İstanbul polisi de..."