"Geçme nâmerd köprüsünden ko aparsun su seni
Yatma tilki gölgesinde, ko yesün aslan seni.”
Yerel seçimlerin yaklaşmasıyla siyasi partileri ve aday adaylarını seçim heyecanı sardı.
MHP Çankırı Merkez ilçe adayını aylar öncesinden duyurdu. İlçelerde de adaylarını sırayla açıklıyorlar.
İktidar partisi aday adayları ise giyinmiş, süslenmiş, gerdeğe girmeye hazırlanan damat adayı gibi heyecanla genel merkezlerinin kararını bekliyor.
Genel Başkanlar adayları bizzat belirlerken ince eleyip sık dokuyacakmış!
Kolay değil damat seçmek ve seçilmek. Gerdek gecesi, pardon seçim gecesi çarşafı kimin sallayacağı önemli bir konudur. Sonunda meraklı seçmene kırmızı boya ile yakalanmak da var.
AKP ve MHP Çankırı teşkilatlarındaki bu seçim telaşı, hareketliliği neden, CHP Çankırı İl Örgütünde yok?
Ana muhalefet partisi Çankırı'da neyi bekliyor?
"Yorgun Demokratların" üzerine Sarıbaba’nın ölü toprağı mı serilmiş?
Yoksa birilerine minnet borçları var da, o kişinin adaylığının kesinleşmesini mi bekliyorlar?
CHP Çankırı İl Örgütünün iktidar partisinden kime minnet borcu olabilir ki!
Acaba CHP’li yöneticilerin yakınlarını işe alan AKP’li Başkanın yaptığı iyiliğe karşı kendilerini borçlu saydıklarından böylesi davranıyor olabilirler mi?
Ya da AKP’li meclis üyesinin CHP yöneticisinin eşi ile kurduğu şirket ortaklığı karşılığında duyulan gönül borcu olabilir mi?
Daha da öteye gidelim ve;
Başbakan Erdoğan'ı yıpratmak, milletin gözünde küçük düşürmek, dolayısıyla AKP'yi yıpratmak ve iktidardan indirmek için plan üstüne plan yapan; Ülkede kargaşa ortamı yaratarak milletin iktidarını zayıflatmak gayreti içine girdiği iddia edilen bir sivil toplum örgütünün, Çankırı Şubesinde bir dönem başkan yardımcılığı yapan "muteber" kişiyi belediye başkan yardımcılığına getiren, "değerbilir, iyilikbilir" bay başkana karşı duyulan şükran borcu mudur?
CHP Çankırı İl Örgütü'nün Belediye Başkanı İrfan Dinç'e minnet borcu mu var?
CHP Çankırı İl Örgütü, minnet borçlarını ödemek için AKP'nin İrfan Dinç'i aday göstermesini mi bekliyor?
Ve "İrfan nereye koşuyor?"
Görünen o ki İrfan Dinç bugünlerde; Denize düşen misali kime sarılacağını bilmediği için ve herkese mavi boncuk dağıttığından; sosyal demokratı, yorgun demokratı, ateisti, gomünisti, şeyhi, şıhı, beliği, beşiği doldurmuş, belediye belediyelikten çıkmış, cümle mahlûkatın doluştuğu Nuh’un gemisinin kaptanı gibi olmuş.
Rahmetli Özal’ın dört eğilimi vardı. Bunu sembolize etmek için iki elini başının üzerinde halka yapardı.
Bizim Bay Başkan'ın eğilimlerini gördükten sonra, bunu nasıl sembolize edeceğini merak edeniniz var mı?
Aloo..!
Üçoluk sesim geliyor mu?