"14 Mart Tıp Bayramı’nda tüm sağlık çalışanlarının sorunlarının çözüldüğü bir ülkede yaşamayı hepimiz isterdik. Ancak geçen yıl ortaya çıkan COVİD-19 salgını, sağlık sistemini alt üst etmiş ve bundan en büyük zararı sağlık çalışanları görmüştür.
Ülkemizde resmi verilere göre 1 yıllık süreç içinde 372 sağlık çalışanımız hayatını kaybederken, 200 bine yakın sağlık çalışanımız hastalığa yakalanmıştır. Bu süreçte, ne yazık ki alınması gereken doğru kararlar alınmamış, siyasi ve ekonomik kaygılarla yanlış kararlar alınmıştır. Bu yanlış kararlar neticesinde binlerce insanımızı ve yüzlerce sağlık çalışanımızı kaybetmiş durumdayız.
Hastalığa karşı cephede, en ön safta savaş veren sağlık emekçilerimizin bir takım haklı talepleri bulunmaktadır. Sağlık çalışanlarımız, Covid-19’un meslek hastalığı olarak kabul edilmesini, sağlıkta şiddete ve baskılara son verilmesini, performans ve ek ödeme uygulamalarının yerine, emekliliğe yansıyacak olan ücretin verilmesini, 3600'den başlamak üzere ek göstergelerin kademeli olarak arttırılmasını istemektedirler. Ayrıca, liyakatsiz atamalara son verilmesini, tıp eğitimini niteliksiz kılan altyapısı uygun olmayan tıp fakültelerinin açılmasının durdurulmasını beklemekle birlikte, özgür ve bilimsel çalışma ortamı için meslek örgütleri üzerindeki baskıların durdurulmasını talep etmektedirler.
Tüm bu olumsuz koşullara rağmen, ülkemizin sağlıklı bir geleceğe kavuşması için gecesini gündüzüne katarak fedakârca çalışmaya devam eden tüm sağlık emekçilerimizin 14 Mart Tıp Bayramı’nı kutluyor, saygılarımı sunuyorum."