Antalya’da, 6 yıl önce 13 yaşında olan E.Y.’yi 5 bin lira karşılığında babası Osman Y.’den sözleşmeyle satın aldığı gerekçesiyle 24 yıl hapis cezasına çarptırılan hırdavatçı 54 yaşındaki Yusuf A., iddiaya göre saat 11.00 sıralarında cezaevinin revirinde kendisini asarak intihar etti.
Bugün 19 yaşında olan E.Y., iddiaya göre 2006 yılında, henüz 13 yaşındayken babası Osman Y. tarafından, oğlunun çalıştığı inşaat malzemeleri dükkanının sahibi Yusuf A.’ya 5 bin lira karşılığında satıldı. Küçük kızın babası ile işadamı arasında yapılan satış, sözleşmeyle de imza altına alındı. E.Y.’nin vesikalık fotoğrafının da yapıştırıldığı sözleşmeye, "Kızımı 5 milyon (5 bin TL) liraya sattım. 12.2.2006 tarihi itibariyle kızım E.Y.’yi Yusuf A.’ya teslim ediyorum. Parayı peşin aldım. Yukarıdaki tarihten itibaren Yusuf A.’nın kontrolünde olacaktır. Baba olarak rıza gösteriyorum’ dedi. İmzalandı" diye yazıldı. Sözleşmenin en altına ise küçük kızın ismi açılarak "E.Y.’ye soruldu. ’Babamın rızasını ben de kabul ediyorum’ dedi. İmzaladı" diye yazılarak, küçük kızın imzası alındı. İlköğretim 6’ncı sınıf öğrencisi E.Y.’nin durumu okuldaki öğretmenine anlatması üzerine ortaya çıkan olaydan sonra Kemer ve Antalya adliyeleri arasında gidip gelen dava, geçen 30 Ocak’ta Antalya 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlandı.
AİLE İZİNİ KAYBETTİRDİ
Doğan Haber Ajansı’nın, ilköğretim okulu öğrencisi kızın babası tarafından sözleşmeyle satılması ve alan kişinin de kıza tecavüz ettiği iddiasıyla tutuklandığına yönelik haberi geniş yankı uyandırdı. Gazeteler olayı ’Utanç’, ’Sözleşmeli sapık’, ’Utanç vesikası’, ’Sözleşmeyle kızını sattı’, ’Kölelik sözleşmesi’, ’Utanç belgesi’ manşetleriyle okuyucularına duyurdu. Sivas’ta babaevinde ortaya çıkan E.Y.’nin annesi Gülay Y. ve babası Osman Y., olayın ortaya çıkmasının ardından televizyon ekranlarından kendini savundu. Aile bir süre sonra da Sivas’tan taşınarak izini kaybettirdi.
24 YIL HAPİS CEZASI ALDI
Geçen 15 Mart’ta yapılan duruşmada anne Gülay Y. ve baba Osman Y.’nin de sanık olarak yargılanması kabul edildi. 26 Mart’ta yapılan karar duruşmasında ise Antalya 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi, Yusuf A.’yı, ’cinsel istismar amaçlı kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma’ ve ’zincirleme olarak cinsel saldırı’ suçlamalarından 24 yıl hapis cezasına çarptırdı. Baba Osman Y.’ye de ’cinsel amaçlı özgürlüğünün kısıtlanmasına ve cinsel saldırıya yardım etmek’ suçlamalarından 7 yıl 9 ay 22 gün hapis cezası verildi. Mahkeme heyeti, ayrıca nerede olduğu bilinmeyen Osman Y.’nin 3 yıl 10 ay 22 gün de velayet hakkının ertelenmesine karar verdi. Mahkeme davanın Yargıtay aşaması olduğu için savcının istediği baba Osman Y. hakkındaki yakalama ve tutuklama talebini reddederek, dava dosyanın Yargıtay’dan dönünceye kadar beklenmesine karar verdi. Baba ile aynı ceza maddelerinden yargılanan ev kadını anne Gülay Y.’nin ise evinde otorite sahibi olmaması ve kendi başına karar alamayacağı gerekçesiyle beraatına karar verildi.
REVİRİN BANYOSUNDA KENDİNİ ASTI
Karar duruşmasından sonra tekrar Antalya L Tipi Kapalı Cezaevi’ne götürülen Yusuf A., kalp, şeker ve tansiyon rahatsızlıkları nedeniyle bir süredir revirde tedavi görüyordu. Revirde infaz memurlarının yaptığı sabah sayımının ardından banyoya giren Yusuf A., uzun süre çıkmayınca revirde kalan diğer 3 mahkum merak ederek banyoya girdiğinde cesediyle karşılaştı. Saat 11.00 sıralarında intihar eden Yusuf A’nın, banyoda duş aldıktan sonra üzerinde bulunan pijamayı yırtıp ip şekline getirdiği ve onunla da kendisini banyonun demirden yapılmış pencere pervazına astığı belirtildi.
BASIN SÖZCÜSÜ: "SORUŞTURMA BAŞLATILDI"
Antalya Cumhuriyet Başsavcı Vekili ve Adliye Basın Sözcüsü Hüseyin Güler, Yusuf A.’ın intiharıyla ilgili soruşturma başlatıldığını söyledi. Güler, "Devletin emanetinde olan tüm diğer olaylar gibi bu olayda da rutin olarak yapılan idari ve cezai soruşturması başlatılmıştır. Konuyla ilgili klasik otopsimizi yaptık. Her türlü şüpheden uzak bilgilerin toplanması için vücudundan bazı parçalar, kan örnekleri, mide atıkları gibi otopsi için gerekli her doküman alınmıştır. Her hafta yaptığı telefon konuşmalarının tapeleri, dökümanları toplanıyor. Ayrıca cezaevlerinde meydana gelen her adli olayda olduğu gibi bu olayda da cezaevi yönetimi ve sorumlular hakkında idari soruşturma da başlatılmıştır. Cenazeyi alması için ailesi bilgilendirilmiştir" diye konuştu.
’BU CEZA BANA ÇOK AĞIR’ DİYE YAZMIŞ
Diğer yandan arkasında intihar mektubu bırakmayan Yusuf A.’ın cezaevine girdiği günden bu yana günlük tuttuğu ve bu günlüğe savcılık tarafından el konulduğu bildirildi. Revirin banyosuna girmeden önce Kur’an okuduğu öğrenilen Akcan’ın, günlüğüne, "Bu ceza bana çok ağır. Bana iftira attılar. Aradan 6 yıl geçmiş. Bunun psikolojisi bunca sene nasıl bozuk kalmış. 6 sene sonra nereden bilmişler bozulduğunu? Televizyonda gayet iyi. Geziyor" diye yazdığı iddia edildi. (Kaynak: haberturk.com-dha)