Geride bıraktığımız Şubat ayının 25'inde kaleme aldığım "Benden bu kadar!" başlıklı kısa yazımın yıllardır beni takip eden okuyucudan belirli bir düzeyde tepki alacağını biliyordum...
Lakin özellikle 'dostlarım'dan aldığım ve beni hayrete düşüren tepkilerini doğrusunu söylemek gerekirse hiç mi hiç beklemiyordum...
Derler ya; Dost acı söyler!
Cumartesi-pazar gerçekleştirdiğim Çankırı-Ilgaz ziyaretimde de benzer tepkileri sokakta karşılaştığım insanımız da gösterince 'kaleme sarılmak' benim için farz oldu...
x x x
Çankırı 30 Mart'a giden yolda son viraja girmiş gibi...
Siyasi partilerin Belediye ve İl Genel Meclis üyesi adayları da belirlendikten sonra yerel seçim atmosferi en azından seçim maratonuna katılanların üzerine iyiden iyiye sinmiş...
Çankırı'nın 15 noktasında yapılacak yerel seçimlerde sadece Çerkeş'de BBP adayı Mehmet Kiraz ve Saçak beldesinde 'bağımsız aday' Hamza İnkaya'yı ayrı tuttuğumuzda AKP'nin yarışı MHP adaylarıyla sürdürdüğü görülmekte...
Merkez'de Şubat ayı başında AKP ile MHP arasındaki varolan oy farkının, Mart ayının ilk pazar gününde 0 (sıfır) noktasına kadar gelmiş olması hiç de şaşırtıcı değil...
Hatta MHP adayı Hakkı Yalçın'ın AKP adayı İrfan Dinç'e karşı yüzde 3 dolaylarında bir fark attığını da söyleyenlerin varlığı mümkün! (Bu arada İrfan Dinç 10 bin oy farkla seçimi kazanır diyenler de yok değil!)
Ancak şurası da bir gerçek ki AKP adayı İrfan Dinç seçimi alabilmek için dört bir yandan seçmeni kuşatmış durumda...
Teşkilat ve kamu yönetimi de kendisine gereken lojistiği sağlama yönünde ellerinden gelen çabayı gösteriyor...
Bütün bunlar yetmezmişcesine 'kamu personeli'nin 'tayin' tehdidi ya da 'terfi' vaadiyle sandıktaki tercihinin AKP olması yönünde zorlanmadığını da kimse söyleyemez.
Anlayacağınız AKP Çankırı'da 'kazanma' uğruna 'her yol mübah' diyor...
AKP bunu söylüyor da; 'Oy verecek vatandaş ne diyor?' derseniz 'Usta oğluna milyon dolarları sıfırla' talimatı verirken vatandaş da 'Bizim sıfırlayacak milyon dolarlarımız yok lakin, neyi sıfırlayıp neyi sıfırlamadığımızın yanıtını 30 Mart'ta alırsınız' demekle yetiniyor...
Bekleyelim ve de görelim...
x x x
Çankırıspor'u pazar günü Atatürk Stadı'nda Göztepe karşısında İzmir'den gelen dostlarımla birlikte heyecanla izleme şansını yakaladım...
Deplasmanda Sarıyer karşısında da izlemiştim...
Beyaz Grup'ta puan cetvelindeki sıralamadaki yerimize bakarsanız çok sayıda taraftar için Çankırıspor 'küme düşmüş' vaziyette!
Velev ki Çankırıspor küme düştü...
Çorumsporlu mu olacağız?!
Tabi ki kocaman bir 'hayır'! Ben yine Çankırıspor'u seveceğim... Çankırıspor için strese gireceğim... Çankırıspor için ter akıtacağım...
Bu takım, kendisine inananları mahcup etmeyecek... Anlayacağınız küme düşmeyecek...
Çankırıspor 'küme' düşmeyince birçoğunuz yine sevinmeyeceksiniz...
Başka şeyler bulup yine Çankırıspor'a ve de yönetimine saldıracaksınız...
Çankırıspor'u mağdur etmenin yollarını dün ve bugün olduğu gibi yarın da arayacaksınız!
Bu tür eylemlerinizden de yorulmayacak ve de utanmayacaksınız...
Canınız sağ olsun... Her ne kadar aynı saflarda olmasak da ben (şahsen) yine sizleri seviyorum...
Ama Çankırıspor'u daha çok seviyorum... Bunu bilin yeter...
Ve de sezon sonuna kadar 'gölge etmeyin' gerisini Sevda Karaali başkanlığındaki 'yönetim' bir şekilde halleder!
Sizlere tavsiyem; Belediye Başkan adayınız İrfan Dinç'in yakınında olun, desteğinizi ona verin...
Zira 30 Mart'ta İrfan Dinç küme düşecek haberiniz olsun...