Çankırı/Çivi köylü Ali Bayram, 1973 yılında babasının postacı olarak görev yaptığı Kastamonu İnebolu’da dünyaya gelir. Altı aylık bebekken annesini kaybeder, Kadriye isimli bir anneye emzirmesi için verilir. Beş çocuklu aile bir müddet sersefil bir şekilde hayat sürer... Komşuları, öksüz yavrulara sahip çıkar.
Baba, çok geçmeden yeni bir evlilik yapar... Üvey anne elinde başlayan çileli hayat ve anneye duyulan büyük özlem Ali'ye çocukluk yıllarında gözyaşlarının mürekkep, acılarının mısra olduğu şiirler yazdırır. Ali; kendince yazdığı şiirleri, notlar düşerek bir kenarda biriktirmeye başlar...
Lise çağına geldiğinde, yazdığı şiirleri bir kitapta toplamak istese de, içinde bulunduğu maddi şartlar buna el vermez, çaldığı kapılardan da eli boş döner. Yoksulluk; memur baba ve yedi çocuğunun yakasını bir türlü bırakmaz... Ali, Çankırı'da hem okuyup, hem de çeşitli işlerde çalışarak eve para getirir. Pazarcılık, çaycılık yapar, simit satar... Üvey anne okumasını istemez, zaten okulda da işler yolunda gitmez ve kırık dolu karne nedeniyle babasından dayak yer. Ali'nin hayatındaki olumsuzluklar ne azalır, ne biter... Kendisine hiç gülümsemeyen hayatın yaşattıklarını, hep bir kenara not etmeye devam eder...
Ali lise yıllarında sol düşünceye sempati duyar. Çankırı'da bir gece arkadaşlarıyla duvara slogan yazarken bekçilere yakalanır ve yaka paça karakola götürülür. Bekçi; tanıdığı için babasına haber göndererek karakola gelmesini ister.
Karakolda epeyce bir fırça ve nasihatten sonra polisliğe müracaat etmesi yönündeki telkinler bir anda Ali için bir kırılma noktası olur. Sonrasında polislik için müracaatta bulunur ve Samsun Polis Okuluna gider... Okulda aldığı eğitimle birlikte fikren değişir ve milliyetçi bir polis memuru olarak mezun olur.
"Hayatımın dönüm noktası polis okulu oldu. Vatan, millet, bayrak bu kutsal değerleri polis okuluna gittiğimde öğrendim. Polis Okuluna gitmemiş olsaydım. Belki de marjinal bir adam olarak yaşamaya devam edecektim..." sözleriyle polisliğinden övgüyle bahseder...
Emniyet Teşkilatında polis olarak görev yaptığı sürece tanık olduğu birçok suç dosyasından yola çıkarak kaleme aldığı ilk kitabı "Aynasız Düşüncelerim" 2012 yılında yayınlanır. Bu durumu, "Edebiyatın dünyasının kapısından içeri polis üniformamla 2012 yılında Aynasız Düşüncelerim isimli kitabımla giriş yaptım..." sözleriyle anlatır.
2013'te "Kertik" adlı romanında "Kadına psikolojik şiddet" konusunu işler... Ardından yayınladığı "İntiharda Polis" adlı kitabıyla hem dikkatleri, hem de Emniyet Teşkilatının şimşeklerini üzerine çeker...
"İntiharda Polis" romanı, polis intiharlarını ülke gündemine taşır... Ardından Emniyet Genel Müdürlüğü de soruşturma açmakta gecikmez.
İntiharda Polis, yazarın hakkında en çok soruşturma açılan kitabıdır.
2014 yılında yayınlanan ARSİNE "Tehcirde bir Ermeni kızı" adlı kitabı ve çocuk gelinler için kaleme aldığı “13’ünde Kadın Olmak” adlı kitabı büyük ilgiyle karşılanır. Ulusal ve sosyal medyada adından sıkça söz ettiren Ali Bayram, kısa zamanda kitapları en çok okunan yazarlar arasındaki yerini alır. Kadınları kollayan üslubu nedeniyle adı feminist yazara çıkar...
Ali Bayram için 2015'ten itibaren polisiye roman yazarlığı ağır basar ve bu durumun arka planını, "Bu memlekette polis olmak aslında karşılaştığınız her olayın bir romanın hikâyesinin gerçeklerini yansıtıyor..." şeklinde özetler. Polisiye romanlarında Erhan Amir karakteriyle görevi sırasında karşılaştığı asayiş olaylarından yola çıkarak "Gerçek cinayet dosyalarını polisiye romanlara" yansıtır.
Polisiye romanları Kuğulu Park Cinayeti (2015), O gece Özel Harekat (2016), Atakule Cinayeti (2017) kitaplarıyla birbirini takip eder...
2014 Yılında kaleme aldığı "Arsine" romanı, çok geçmeden kurduğu yayınevinin de ismi olur. Ermenice bir sözcük olan 'Arsine', yaylalarda yetişen zehirli, kardelenlerden sonra yılda iki kez açan, sski dönemlerde hastalıkların tedavisinde kullanılan, şimdilerde unutulup giden bir çiçeğin ismidir.
Ali Bayram'ın kurduğu Arsine Yayıncılık yerli polisiye romanların hakettiği yere gelebilmesi için üstlendiği misyonu başarıyla devam ettirmektedir.
Meslek hayatı boyunca kitap yazmaktan, medyaya röportaj vermekten hakkında defalarca soruşturma açılmış olsa da, memuriyetini 'emeklilikle' noktalamayı başarır.
Evli ve 3 çocuk babası Ali Bayram, halen Ankara'da yazarlık hayatını sürdürmektedir.