Çankırı Eğitim Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği tarafından organize edilen “Asrı Sadet” gecesi programına katılmak üzere Çankırı'ya gelen Cübbeli Ahmet Hoca, yaklaşık 3 saate aşkın bir süre Çankırılılara esprilerle karışık olarak verdiği konferansı ile geceye damga vurdu.
Programın açılış konuşmasını yapan, ÇEYDER İstişari Başkanı Ahmet Mollamehmetoğlu ise yıllar önce Ahmet Ünlü’nün bir toplantısında kendisiyle tanıştığını ve bu konuşmanın hayatının dönüm noktası olduğunu söyledi.
TÜRK MİLLETİ ÇOK UYANIKTIR!
Konuşmasının başında geçtiğimiz günlerde Urfa’da katıldığı toplantıda basının toplantıya katılanların sayısının azlığına dikkat çektiğini esprili bir dille anlatan Cüppeli, Urfa’da toplantı yapacaklarının 1 gün önce belli olduğunu ve bir günde bu kadar kalabalık toplayabildiklerini söyledi. Cüppeli, “Hem 500 kişi olsa ne olur. Orada daha fazla insan vardı, ama 500 kişinin altında konuşmam diye bir düşüncem yok. Binlerce kişiye konuşursun 1 kişiye bir şey öğretemezsin, 500 kişiye konuşur çok şey öğretirsin’’ dedi.
Atatürk Stadında yapılan ve 2 binin üzerinde vatandaşın katılımı ile gerçekleştirilen gecede Cübbeli Ahmet Hoca Türkiye için senaryolaşan ve hayata geçirilen 3 tehlikeye karşı vatandaşları dikkatli olmaları konusunda uyardı.
Türk milletini binlerce senedir savaş meydanlarında yenemeyen düşmanların, milletin manevi ruhuna karşı saldıra geçtiğini vurgulayan Cübbeli Ahmet Hoca özellikle gençliğin zararlı alışkanlıklara karşı korunması gerektiğini vurguladı.
Türk milleti üzerinde çok büyük oyunlar oynandığını, bu nedenle uyanık olmak gerektiğini belirten Cübbeli Ahmet Hoca, “Gerçi bizim Türk milleti uyanıktır. Çok sıkışırsa gider kiliseye, İncil’in içindeki 100 - 200 Euro’yu alır, gavur da olmaz, gider o incilin içindeki parayı da alır, incili de okumaz, gider bir yere koyar, ya da yakar, parayı da alır yer. Ama öyle de biraz sahtekârlık olur, böyle de yapmamak lazım. Bizim millet böyle bir milletir. Çok sıkışırsa ama ha. Keyfine gitmez kiliseye miliseye. Çok sıkışırsa, ölmeyecek kadar domuz eti yemek caiz ya. Bu fetvaya göre amel eder. Amma velâkin yine de yanaşmamak, bulaşmamak lazım. İllaki Müslümanın zekâtı, fitresi var. Müslümanı gavura muhtaç etmemek lazım. Zekât, fitre müessesesini iyi çalıştırmak lazım.”
AMENTÜ'NÜN TEFSİRİNDE BİRÇOK MÜFTÜ SINIFTA KALIR!
Zaman zaman yaptığı konuşmalarla vatandaşları da güldürmeyi ihmal etmeyen Cübbeli Ahmet Hoca, “Filmleri dizileri kaçırmıyoruz ama Allah’ı da bilmiyoruz. Ağaç dikmek, sosyal faaliyetlerde bulunmak çok önemli fakat Amentü’’yü bilmek de önemli. Amentü’nün tefsirinde birçok müftü sınıfta kalır” dedi.
“Her işe başlamadan önce mutlaka İnşallah demeliyiz” diyen Cübbeli Ahmet Hoca, Nasrettin Hoca’nın bir fıkrasını da anlatarak, “bir saniye sonra ne olacağını bilemeyiz. Arkadaşınla telefonda konuşuyorsun ve 5 dakika sonra ordayım diyorsun. Öyle değil, inşallah 5 dakika sonra ordayım diyeceksin. Ya yolda giden bir arabanın tekeri patlar ve kaldırıma çıkarsa” dedi.
Müminlerin her zaman gideceği yolculuğa hazır olmaları gerektiğini de vurgulayan Cübbeli Ahmet Hoca, “Öbür dünyayı da düşünmek lazım. Onun için sanki bir yolculuğa çıkacak gibi bavulumuzu her an hazır bulundurmalıyız. Şu anda Çankırı’da 70 binin üstünde insan yaşıyor. Ya altında kaç kişi var. Dünyanın bugünkü nüfusu 7 milyar ama altında da 70 milyar yatıyor” dedi.
Son günlerde basında yer alan bazı konulara da değinen Cübbeli Ahmet Hoca, “Birçok kartvizitli profesör Hıristiyan ve Yahudilerin de cennete gideceğini söylüyor. Bu ne demek, olur mu böyle şey? Adam sadece Allah’a inanacak ve cennete gidecek, ya biz? Namaz, oruç, zekât, haç ve daha birçok şeyi yapmaktan canımız çıktı. Gavura bu torpil niye? Bu tür düşünceler kesinlikle yanlıştır, bu bir oyundur, milleti ve İslam geçmeye çalışanları kandırmaktır. Kazakistan’da olmuş, Müslüman olmak isteyen kişilere, din değiştirmenize gerek yok, siz de cennete gideceksiniz diyerek geri çevirmişler. Aman bu oyuna gelmeyin. İslam son dindir ve diğerlerinin hükmü kalmamıştır. Peygamberimiz de son peygamberdir” dedi.
Vatandaşları okumaya davet eden Cübbeli Ahmet Hoca, “Dinimizi bilmiyoruz, okumuyoruz. Allah’ın sıfatlarını bile bilmiyoruz. Öldükten sonra dirileceğine inanmayan müminler bile var. Zamanında hocamızla birlikte iken sakalları uzunca biri geldi. Hocamız kimsin necisin diye sorunca şeyh olduğunu söyledi. Yahu bu şeyhlik bir meslek midir kasaplık gibi?” dedi. (Kaynak: karatekin gazetesi)