İnsan kendini zor tutuyor. Bazen pes derken bazen de bu kadarı da olamaz diyor. Yerel haberlere göre çay/çaylar projesi/leri bitirilecekmiş. Aynı konu 2009'da da söylendi. Proje bitirmeyi bırakın Tatlı Çay’ın istinat duvarı bile uçtu. İnsan her konuyu bilmez ama sorup öğrenir, doğrusunu yapmaya çalışır.
Tatlıçay’ın islahı ile oldukça büyük arazi kazanıldı. Acaba kimler, nasıl bu arazi üzerine konacak? Tatlıçay’a gelince: Nasıl bir proje olacak, yapılınca göreceğiz. Beş yıldır neredeydiniz, şimdi mi aklınıza geldi. Aynı yeri söke yapa bir beş yıl daha mı geçirilecek?
Malum abiler saat hediye ediyor. Onu da getirip göze sokarcasına belediyenin önüne dikiyorlar. Bak çalışıyoruz. Abimiz para/yardım da etti. Siz hiç düşünebiliyor musunuz? Diye böbürlenmeden kimsenin yanına varılamıyor. İane alma bile övünç oluyor. Çok yazık…
Tarihi bir saat kulesi var. Simge olmuş. Onu bir adam edin hele. Ne gezer. Resme bir bakın: Burası Prag ve saat kulesi. Binlerce kişi görmeye geliyor. Çankırı saat kulesi de yıkılsa da kurtulsak diye bekleniyor.
Yazının başlığına gelelim:
Saat olayı biraz değil çok absurd. Kimin o saate bakma ihtiyacı olur. Telefonda saat var, pc'de saat var ve saat fiyatı çok ucuz herkeste var. Kelebek konmuş gibi sırıtıyor caddede. Kentlerin bir estetiği olur, şehir plancısına, mimarına sanatçısına danışılır. Bunlarında ötesinde kentte yaşayanlara sorulur. 'Bir saat koyacağız. Şekli, şemali ne olsun, nereye koyalım' diye anket yapılır.
Bu yapıldı mı? Hayır.
Ben yaptım oldu. Saatin çevreyle, dokuyla, kentin özellikleri ile birleşmesi lazım. Bu konular hak getire. Çankırı’daki mimar hemşerilerimiz de ters düşmemek için ses çıkaramıyor. Bu da bir gerçek. Onlar da çok iyi biliyorlar ki saatin yeri, şekli hiç mi ama hiç uygun değil.
Gelelim çaylara, halk ne istiyor sordunuz mu? Üstü kapatılıp otopark yapılacağı ve birilerine peşkeş çekileceği dillerde. Peşkeş olayı da bu siyasi iktidarda gayet olağan iş. Halbuki Tatlıçay için mini Porsuk çayı projesi gerçekleşebilir. Uzak görülmediği gibi yakın da görülmüyor maalesef. Halka sorulur, alternatifler sunulur, sonra da icra edilir. Hükümet konağının yerini bile uzun süre rant yüzünden tespit edemeyen yerel yönetimden ne beklersiniz?
Yeşil alanlar bina olsun, imara aykırı katlar çıksın, otoparklar daire olsun… vesaire vesaire. Bunlar ballı börek. Kutuları, kasaları doldurur. Halkımıza bunlar anımsatılmalı. Senin için birileri senin istemediğin şeyleri yapıyor diyebilmeli.
Bugün paylaşım sitesinde milletvekilinin birisi otlayan koyunları paylaşmış.
Bu ne demek?
Bu iktidarın temsilcisinin insanlara bakış açısı mı dersiniz acaba?
NOT: Siyaset ve dedikodu içerikli yazıların prim yaptığı ortamda benim tarzımda yazanlara rağbet edilmediğini biliyorum. Şu da bir gerçek ki yazdığımız yazıları beğenenlerin de olduğunu gelen iletilerden anlıyoruz. Artık birileri yazsın, bizler de kenara çekilelim. Çankırı’nın sahipsiz olmadığını görelim.