Mensubu olmaktan gurur duyduğumuz Müslüman Türk Milleti tarih boyunca içeride ve dışarıda birçok hainle mücadele etmiş ve bu mücadeleler neticesinde sayısız zaferler kazanmıştır. Kuşkusuz büyük zaferler kazanmak için, büyük fikirler ve o fikirleri ortaya koyacak büyük liderlere ihtiyaç duyulmuştur. Şüphesiz tertemiz tarihimiz; Cenab-ı Allah’ın da, Müslüman Türk Milletine göstermiş olduğu lütuf ile birçok büyük lidere sayfa açmıştır. Bu büyük liderlerden bir tanesi de Mustafa Kemal Atatürk’tür. Atatürk hem milletimizin kurtuluş mücadelesinde, hem de kuruluş aşamasında ve sonrasında özellikle içeriden yapılan isyanlarla ve hain işbirlikçilerle tek tek mücadele etmiştir.
Tüm Türkiye genelinde bugünlerde bu hain ve işbirlikçiler yeniden hortlamış ve Türk Devletinin tüm dünyada ismine saygı duyulan liderine alçakça, şerefsizce dil uzatmaya başlamıştır. Bu şerefsizlerin dünden bugüne adları değişmiş, ama amaçları değişmemiştir. Dün III. Selim’i, Genç Osman’ı katledenlerin yerini, bugün beyin coğrafyasında, bu alçak hareketlerin hedefini düşleyen; onursuz, kimliksiz işbirlikçiler almıştır. Atatürk dün Musul ve Kerkük mücadelesi verirken, Şeyh Sait İngiliz buyruğuyla halkı galeyana getirmiş ve isyan sonucu Musul, Kerkük Türk himayesinden çıkmak durumunda kalmıştır. Tüm Türkiye’de üreyen bu kirli zihniyet tarihinde işgal altına girmemiş olan yaren kenti Çankırı’mızda da kendisini göstermekte, Milli Mücadele önderimiz Atatürk hakkında kirli, yalan ve haince açıklamalarla Türk Milletine kin kusulmaktadır.
Tarih boyunca Türk büyüklerine baktığımızda zincirin son halkasını Mustafa Kemal Atatürk oluşturmaktadır. Atatürk’ün tarih sahnesinde kazandığı zaferler taraflı tarafsız bütün devletlerin de takdirini kazanmıştır. Tabii ki elde ettiği başarılar, diğer başarılı olan tüm liderler gibi Atatürk’ün de tek başına yapabileceği başarılar değildir. Alparslan, Malazgirt’te nasıl Bizans’ı imanlı askerleriyle bozguna uğratmışsa, Fatih nasıl İstanbul’u fethettiğinde imanlı ordusu ve ağzı dualı hocalarıyla çağ açıp çağ kapatmışsa, Atatürk de, büyük Türk Milletine mensup olan onurlu, haysiyetli ve şerefli vatandaşlarımızla zaferler kazanmıştır. Bu büyük başarı büyük bir devletle taçlanmış ve Atatürk yeni kurulan Türk Devletinin cumhurbaşkanı olarak hedeflerine koşar adım devam etmiştir.
Çankırı Ülkü Ocakları olarak; bu hain ve işbirlikçilere şu hususları hatırlatmak isteriz:
*Ayasofya’yı müze yapmakla eleştirdikleri Atatürk’ü bırakıp, Akdamar’ı Ermenilere, Sümela’yı Rumlara ibadete açan zihniyete dönüp bakmaları gerekmektedir.
* Harf İnkılâbını eleştirenler dönüp Atatürk’ün Güneş-Dil teorisine bir bakmalıdırlar.
*Atatürk’ü din düşmanı olmakla suçlayanlar at gözlüklerini çıkarıp, Atatürk’ün Kuran-ı Kerim’i herkes anlasın diye Türkçe tefsirini yaptırıp, bedava halka dağıtmasına göz atsınlar.
*Hilafetin bir güç olmaktan çıktığı, hatta ve hatta Arapların dahi bizi arkamızdan hançerlemiş olduğunu detaylı bir şekilde tarih kitaplarından incelemenizde fayda vardır.
*Kur’an-ı Kerim’in emrinin aksine, cami önlerinde fotoğraf kuyruğuna girenler, Hacc esnasında gösteri yapanlar, yapmış olduğu yardımı reklam malzemesi haline getirenler, Atatürk’ün neden bu şekilde bir yapısı olmadığını durup düşünmelidirler.
*Her şeyden önemlisi, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan günümüze, İslam Coğrafyasına bakıldığında hangi İslam ülkesinin durumu Türkiye kadar iyidir? Atatürk olmasaydı Filistin, Myanmar, Arakan ve diğer birçok Müslüman ülkede yaşanan durumdan daha beter olunacağını kör gözler artık görmelidir.
*Bakara makara diye aşağılık bir ifadeyi ağzına alanlar, kiralık kalemlerin savunduğu, inandığı daha da ötesinde izinde olduğu kişilerin yakın çalışma arkadaşlarıdır.
*Peygamber Efendimiz’e hakaretin 30 Eylül 2005’de olduğu ve bununla ilgili Türkiye’nin yetkili birimlerinin sessiz kaldığı ya da seslerinin bir yaptırıma dönüşmediği dün gibi akıllardadır.
Çankırı Ülkü Ocakları olarak; bilinmesini isteriz ki: dün nasıl hainlerle mücadele etmekten kaçınılmamışsa, bugün de tüten son OCAK sönmeden hainler ve işbirlikçiler amacına ulaşamayacaktır.
NE MUTLU TÜRK’ÜM DİYENE!"