Şahin'in de bulunduğu 42 baro başkanının imzalı bildirisi, Çankırı'da aynı zamanda Ak Parti İl Başkanı olması nedeniyle "ortaya karışık" tepkiler toplamaya devam ediyor!
Neden "ortaya karışık" dediğimizi anlamışsınızdır! İki koltukta "üç" karpuz taşıyan Av. İdris Şahin'e, biraz Baro üyelerinden, biraz da siyasetçilerden "ticaret de karıştırılarak" (!) "hop dedik ayhan" (!) misali "tepki" mesajları alıyor.
Yaratalmaya çalışılan tartışma ortamına baktığımızda, yıllardır kendi kendilerine "Çankırı gündemi" oluşturan zevat, bugün ülkenin geçirdiği "kabuk değişimini" görmenin ötesinde, "farkında" bile olmadığını çok net bir şekilde ortaya koyuyor. Bunun da en güzel örneği MHP'nin yazılı basın açıklamasına kondurulan "Başkan kendine gel, burası Çankırı" başlığıdır!
Bu başlık, Çankırı'nın ülke gündeminin "hangi basamağında" olduğu ile birlikte, bulunduğu yerden de duyduğu memnuniyeti açık bir şekilde göstermekte! İsterseniz bu konuyu daha sonraki bir yazımıza bırakalım ve yaşanan olaylara dönelim.
JETON EN SON MHP'DE DÜŞÜYOR!
Tartışmalara "son noktayı" MHP İl Başkanlığı açıklaması koydu. Çankırı'da teşkilatlı bir Barış ve Demokrasi Partisi olsaydı, zannımca MHP Çankırı örgütü, bu partinin de konuyla ilgili açıklama yapmasını bekleyecek ve kendisini yine "en sona" bırakacaktı!
Gündemle ilgili olarak Çankırı'da MHP "ne düşündüğünü, ne düşünmediğini" en son söyledi ve onu da "kaçak güreşerek" söyledi!
Ak Parti İl ve Baro Başkanı Avukat İdris Şahin'in Diyarbakır'da imza koyduğu "ortak bildiri" gündeme geleli bugün itibariyle bir haftalık süreyi tamamladı. Yerel gazetelerin bugünkü sayfalarında yer alan "MHP İl Başkanlığının" görüşüne baktığımızda, "kronik" hastalığı bir kez daha gördük!
Yapılan açıklamanın olayın üzerinden yaklaşık bir hafta gibi bir süre geçiyor ve Çankırı'da ana muhalefet partisi konumunda olan MHP'nin İl Başkanı Bekir Satılmışoğlu böylesi bir duruma ancak "dahil" olabiliyor!
Sozcu18.com haber servisi olarak, dün yapılan MHP İl Başkanlığı açıklamasının, bugüne kadar "geciktirilmesinin" altında yine "İl Başkanı" etkisinin olduğunu ve Çankırı MHP örgütlenmiş teşkilatı ve tabanda Merkez İlçe'nin çok daha önceden yapacağı açıklamanın bir şekilde engellendiği bilgisine ulaşmamız hiç de zor olmuyor!
Yaşanan bütün bu olaylar, Çankırı'da "tartışmaların" ne derece "sunni", ne derece "kaçak" olduğunun fotoğrafını gözler önüne sermek için bizim adımıza "oldukça net ve berrak" bir fotoğraf olduğunu göstermiştir.
Şimdi gelelim MHP İl Başkanlığının İl Başkanı Bekir Satılmışoğlu imzalı, Baro ve Ak Parti İl Başkanı Avukat İdris Şahin'in Diyarbakır'da 41 ortak imzalı bildiri ve sonrasında Çankırı'da yaptığı basın toplantısı ile ilgili olarak "dostlar alışverişte görsün" zamanlamalı açıklamasına:
Türkiye’nin ağır sorunlarla yüklü siyasi gündemi her geçen gün yeni bir badireyi karşımıza çıkarmaktadır. Türkiye geleceği ve beraberliği açısından tarihi bir kavşak noktasına, bir yol ayrımına doğru hızla götürülmektedir. Türkiye’nin iç ve dış güvenliğini milli çıkarlarını ve milli bünyesini tehdit eden gelişmeler giderek ivme kazanmaktadır.
Geçtiğimiz günlerde Diyarbakır Barosunun organize ettiği, maalesef Çankırı Baro Başkanı İdris Şahin’in de altına imza koyduğu bildiriye olan tepkiler neticesinde, baroda düzenlediği basın toplantısında söylediği sözleri, verdiği mesajları ibretle izliyoruz.
İl başkanı olduğu AKP’nin sık sık gündeme getirdiği, “kanla beslenenler” sözlerinin, kime ait olduğu, bildirinin PKK terör örgütünün söz ve eylemleriyle örtüştüğünü görüyoruz.
Sayın Baro Başkanının ilimizde faaliyet gösteren yedi tane esnafımızın Çankırı ekonomisine yön verdiğini, diğer esnafımızı yok saydığını, maalesef esnaf arasına etkin kimliği, ayrımcılığı, bölücülüğü sokarak kişi ve kişileri hedef gösterdiğini üzülerek görmekteyiz.
Ülkemizin küresel güçlerin her türlü fiziki ve maddi baskıların sarmalına aldığı bu günlerde sivil toplum örgütlerimizin daha duyarlı, sağduyulu ve şehitler diyarı Çankırı’mızda daha dengeli söylem ve eylemler içinde olması en büyük arzumuzdur, dileğimizdir, olmazsa olmazlarımızdan birisidir.
Bu bildiriye imza atan sayın başkan; Bizler sizin gibi düşünmüyoruz. Eylem ve söylemleriniz halkımızın vicdanında mahkum olacaktır.”