ÇANDEF Genel Merkezi düzenlenen çifte etkinlikle hizmete girdi

oluşan Çankırılıların yeni federasyonu ÇANDEF, 13 Şubat 2010 Cumartesi günü genel merkezini açtı. Aksaray'da Millet Caddesi üzerindeki genel merkez açılışına başta Nevzat Ayaz olmak üzere, Çankırı Milletvekilleri Nurettin Akman ve Ahmet Bukan, İstanbul Çankırılılar Vakfı Başkanı Eşref Harmandar, Çankırı Belediyespor Başkanı Sevda Karaali Şireci, Ankara Çankırı Dernekler  Federasyonu Başkanı Adem Can, Vakıf eski başkanlarından İskender Oflaz ve Fuat Uğur, Dilovası Kaymakamı Hasan Göç, siyasi parti temsilcileri, meslek oda başkanları, federasyon yönetim kurulu üyeleri ile beraber çok sayıda Çankırılı katıldı.

Açılışta birer konuşma yapan bölge milletvekilleri Nurettin Akman ve Ahmet Bukan, iki federasyonun birleşmesinden duydukları memnuniyeti ifade ettiler. Açılışta söz alan Çankırı’nın medar-ı iftiharı devlet adamı ve siyasetçi Nevzat Ayaz ise “Çankırılı’nın birlik ve beraberlik içerisinde çok daha güzel işlere imza atacağını” belirtti. Vakıf Başkanı Eşref Harmandar da “İki federasyonun birleşmesi ile Çankırılıların İstanbul’da çok daha güzel işlere imza atacağını” belirtti.

ESENLER KÜLTÜR MERKEZİNDEKİ YEMEK DE COŞKULU GEÇTİ...
Açılıştan sonra akşam Esenler Kültür Merkezinde yapılan yemekte bir araya gelen Çankırılılar, hem federasyonların birleşmesini kutladılar, hem de gönüllerince eğlendiler.

Gecenin sunuculuğunu Çankırılıların yakından tanıdığı bir isim olan Barbaros Özdemir yaptı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kent Orkestrası Türk Müziği Topluluğunun konseri ile yenilen yemeğin ardından, açılış konuşmasını ÇANDEF Eş Başkanları İsmail Suaydın ve Arif Öztürk yaptılar.

İsmail Suaydın yaptığı konuşmasında uzun zamandır Çankırılıların göstermiş olduğu çabaların artık birleşme ile sonuçlandığını, bu birleşmeden sonra çok daha kısa sürede çok daha farklı çalışmalar içerisine gireceklerini, yıllardır verilen emeklerin artık güç ile birleştiğini aktardı. Şu ana kadar iki federasyon var diye çekinceli davranan derneklerin bu günden sonra yapmaları gerekenin, en kısa zamanda federasyon bünyesine katılmak olduğunu, bu gücü daha da büyütmeleri gerektiğini aktardı. ÇANDEF’in iki federasyonun gücünü birleştiren yeni bir federasyon olduğunu söyleyen Suaydın, Çankırılılar dendiği zaman artık akla ilk ÇANDEF’in geleceğini aktardı.

Gecenin ilginç konuşmalarından bir tanesini de ÇASOYAF Başkanı Mehmet Dereli gerçekleştirdi. Dereli “Durgun suya bir taş attık” (!) şeklindeki değerlendirmesinde, yeni oluşan federasyona derneklerin bir an önce üye olmalarını istedi.

ROZETİMİ SON GÜNE KADAR ÇIKARMAM!
Açılış töreni ile birlikte gecede yakasına taktığı ÇASOYAF rozeti ile oldukça dikkat çeken Mehmet Dereli’ye “Bugün dahi yakanızda Çasoyaf rozeti var! Neden?” şeklindeki sorumuzu Dereli “Bu rozeti 7 Mart 2010 Pazar günü yapılacak kongremize kadar takacağım. O güne kadar da bunu çıkarmaya kimsenin gücü yetmez! Bilirsiniz, gemileri en son kaptanlar terk eder! Ben de 7 Mart günü yapılacak kongre ile gerçekleşecek birleşme sonrası bu rozeti çıkartacağım” derken, ÇANFED eski başkanı Ömer Lütfi Özenç ile ilgili olarak da “Umarım o da yakasından ÇANFED rozetini çıkarmamıştır! Şayet çıkarmışsa onun adına üzülürüm” demekten de geri durmadı!

Gece, başta Çankırılı Şaban olmak üzere sahne alan sanatçıların davetlileri coşturan yöresel şarkı ve türkülerle sona erdi.

BİRLEŞME KONGRESİ 7 MART 2010 PAZAR GÜNÜ
Öte yandan ÇANFED ve ÇASOYAF’ın birleşmesinden meydana gelen ÇANDEF’in yasal birleşme sürecinin 7 Mart 2010 Pazar günü gerçekleşeceği öğrenildi. Kongreye bugünkü eş başkanlardan İsmail Suaydın’ın (yönetim kurulu kararı ile) aday olacağı da edinilen bilgiler arasında. Diğer eş başkan Arif Öztürk’ün Sözcü18.com Genel Yayın Yönetmeni Vedat Beki’ye verdiği özel demeçte “Ben birleşme konusunda yaptığım çalışmalarla görevimi tamamladım. Yapılacak olan kongrede aday olmayı düşünmüyorum.” şeklindeki açıklaması, ÇANDEF kongresinin daha bugünlerden "tek adaylı" geçeceği görünümünü vermiş bulunuyor. Böylesi bir kongrenin de özellikle "mevcut yönetim kurulu kararı" ile "tek adaylı" olarak gerçekleşecek olmasının da gerek "demokrasinin ruhu" gerekse, İstanbul'da yaşayan Çankırılıların seçme ve seçilme haklarına bir anlamda "ipotek" koyma ile eşdeğer olup olmadığının da sorgulanması gerektiğini düşünüyoruz.

KONGREDEN İZLENİMLER…
Sözcü18.com olarak takip ettiğimiz açılış ve akşam Esenler Kültür Merkezinde düzenlenen yemek organizasyonuna baktığımızda, özellikle ÇANFED’in gerçekleştirmiş olduğu bundan önceki organizasyonlarda şahit olduğumuz “düzenliliğin” çok ötesinde görüntülerle karşılaştık.

Gündüz ve akşamki yemek organizasyonunda özellikle “gençlerin” yer almayışını izlemek az da olsa kafalarımızı karıştırdı. Bunun ötesinde özellikle akşamki yemek organizasyonunda, bugüne kadar görmediğimiz sayıda Ilgazlı’yı katılımcı olarak görmek işin sevindirici yanıydı. ÇANFED ve ÇASOYAF’ın birleşmesinde önemli bir etken olan Ilgaz Dernekler Birliğinin, özellikle gecede önemli derecede kendisini hissettirmesi, mevcut durumun “olumluluğu” yönünde bir işaret olarak algılanabilir. Ancak salonda yaptığımız ikili görüşmelerde Ilgaz Dernekler Birliğinin, “birleşme konusunda göstermiş olduğumuz gayretin, tabana çok daha belirgin mesajlarla iletilmesi” yönünde taleplerinin olduğu ve bu taleplerinin de bugüne kadar karşılanmadığı şeklinde yorumlara tanık olduk. Bu da gösteriyor ki, Ilgaz Dernekler Birliğinin “birleşmeden” beklentilerinin oldukça değişik yönlerde olduğu şeklinde! Önümüzdeki süreçte, böylesi düşüncelerin hangi oranda hayat bulacağı da yaşanarak görülecek olaylar arasında...

Gecenin bir kayda değer olayı da ÇANFED eski Başkanı Ömer Lütfi Özenç'in "mazereti" nedeniyle gerçekleştirilen organizasyonlara katılamayışı ve gönderdii mesajın Gökhan Güney tarafından kürsüden okunmasıydı. Böylesi bir uygulama ile ilk kez karşılaşan Çankırılıların, Özenç'in mesajını okuyan Gökhan Güney'i dinlerken, şaşkınlıklarını da gizleyememiş olmalarıydı.

Bütün bu gelişmeler çerçevesinde, ÇANFED ve ÇASOYAF birleşmesinden meydana gelen ÇANDEF’in, İstanbul’da yaşayan Çankırılılar için yeni gelişmeleri de beraberinde getireceğini düşünüyor, yaşanan ve yaşanacak olan sürecin hayırlara vesile olmasını diliyoruz.