Buca Belediyesi’nin radyo işbirliği ile gerçekleştirdiği Teknolojik Uyku Festivali’nin 3’üncüsü, dün kamp alanında çadır kurulması sonrasında başladı. Kaynaklar’ın eşsiz doğasında gerçekleşen ve tüm ihtiyaçların ücretsiz olarak karşılandığı festivale katılan 200 kişi, İzmir 16’ncı Noteri huzurunda, Buca Belediye Başkanı Levent Piriştina’nın da katıldığı kura ile belirlendi. Katılımcıların yanlarında misafirlerini de getirme şansı yakaladığı festivalde, teknolojiden ve onun getirdiği bilgi kirliliğinden arınmış, yüz yüze iletişimin, dostluğun, arkadaşlığın egemen olduğu bir dünyanın yaratılması amaçlandı.
TEKNOLOJİK CİHAZLAR GİRİŞTE BIRAKILDI
Kurada festivale katılma şansı yakalayanlar, sanal dünyanın bilgi kirliliğinden ve ilişkileri bitirip yalnızlaştıran yapısından 48 saat uzaklaşma fırsatı yakaladı. Festival alanının girişinde cep telefonu, tablet gibi teknolojik cihazlarını yetkililere teslim eden katılımcılar, doğanın, arkadaşlığın, yüz yüze iletişimin ve lezzetli yiyeceklerin tadını çıkarmaya başladı.
TEKNOLOJİ UYKUYA YATIRILDI
Çadırların kurulduğu, doğayla baş başa kalınan ve teknolojinin uykuya yatırıldığı festivaldeki tüm gıda ihtiyacı, Buca’daki köylülerin ürettiği meyve ve sebzelerin festival alanında açtığı kolektif manavdan karşılanıyor. Alanda, doğanın kendine has sessizliğinde kitap okuyup dinlenmek isteyenler için kitaplarla çevrili okuma bölümü bulunurken, yeşile ve oksijene doymak isteyenler için ise doğa yürüyüşleri ve çeşitli spor aktiviteleri yapılıyor. Yakan top, ip çekme, çuval yarışı gibi unutulmaya yüz tutmuş onlarca oyunu hep birlikte oynama fırsatı yakalayan katılımcılar, alandaki manava gidip diledikleri yiyeceği ücretsiz bir şekilde alabiliyor. Büyük kazanlarda ortaklaşa şekilde yemek yapan misafirler, sıcak havanın etkisinden kurtulmak için doğal limonatalar ve çeşitli meyve suları da yapmayı ihmal etmiyor. Ayrıca, Buca Belediyesi yetkilileri alanda yaktıkları kamp ateşinde, tüm festival katılımcıları için kuzu çevirme yaptı. Olası sağlık problemlerine anında müdahale edilebilmesi için, alana revir de kuruldu.
FESTİVALE KATILANLAR NE DEDİ?
Festivale katılan şanslı kişilerin birçoğu, teknolojiden uzakta geçirdikleri zamanları önce yadırgadıklarını, ancak sonra bunun büyük bir konfor olduğunu fark ettiklerini söyledi. Katılımcıların görüşleri ise şu şekilde:
Emir Bayram Acar (33): “İnsanlarla birlikte olmak, doğal ürünler tüketmek, şehrin hengamesinden ve gürültüden kurtulmak, telefondan, tabletten ve kölesi olduğumuz tüm elektronik aletlerden kurtulmak çok güzel, keşke bunu tüm yaşantımızda uygulayabilsek. Tabiri caizse doğumdan ölüme kadar bunlar bizi sarmış vaziyette. Buraya geldiğimiz zaman bunların bizi ne kadar sık boğaz ettiğini anladık.”
Zeynep Özreçber (8): “Akşamları şarkılar söylüyoruz, birbirimizi alkışlıyoruz. Burada çok güzel oyunlar oynuyoruz. Aşağıda çay var, orada baraj yapıyoruz, bazen canım sıkılıyor ama genel olarak burada eğleniyorum.”
Burçin Balkan (22): “Dün başladık festivale. Telefonlarımızı ve tüm teknolojik cihazlarımızı girişteki yetkililere teslim ettik. Burada bir sürü yeni insanla tanıştık, doğayla iç içeyiz. ‘Story’ atma derdi, fotoğraf paylaşma derdi, çağrılara cevap verme derdimiz yok. İlk başlarda biraz garipsedim ama sonra bunun ne kadar büyük bir konfor olduğunun farkına vardım, hatta normal hayata dönmek istemiyorum.”
Sudenaz Kılıç (12): “Aslında burada çok güzel fotoğraflar çekilecek yerler var ama telefon yasak olduğu için çoğu kişi fotoğraf makinelerini yanında getirerek çekiliyor. Telefon yasak olduğu için çoğu zaman, ‘Acaba şarjım mı bitti, ondan mı kullanmıyorum’ diye düşünüp sonra nerede olduğumu anlıyorum.”
PİRİŞTİNA: HAYATI VE İNSANI HATIRLIYORUZ
Buca Belediye Başkanı CHP’li Levent Piriştina, bu yıl 3’üncüsü düzenlenen festivale büyük ilgi olduğunu belirterek, “İnsanlar burada, doğanın tam ortasında, doğal yiyeceklerle keyifli vakit geçiriyor. Şehrin gürültüsünden uzakta, yeni insanlarla tanışarak keyifli vakit geçiriyor. İlgi çok yoğun ve çok güzel tepkiler alıyoruz. İlginin yoğun olması sebebiyle, Ekim ayında aynı organizasyonun daha geniş kapsamlı uluslararası versiyonunu düzenleyeceğiz. Bu festivali artık bir gelenek haline getirdik ve bunu sürdüreceğiz. Her sene daha kalabalık, daha coşkulu ve daha istekli bir kalabalık geliyor. Temiz bir hava var, ortam çok güzel, burada tek olmayan şey teknoloji. Her şeyi kapıda bırakıyoruz, telefonlarımızı, tabletlerimizi, tüm teknolojik cihazlarımızı girişte teslim ediyoruz. Peki ne yapıyoruz? Bol bol kitap okuyoruz, kuzular çeviriyoruz, organik meyve suları yapıyoruz, yeni insanlarla tanışıyor ve sohbet ediyoruz, ağustos böceği sesini dinliyoruz. Buna ihtiyacımız var. Hep sosyal medya, Facebook, Twitter, uyarı mesajları derken hayattan ve insandan kopuyoruz. Biz, burada hayatı ve insanı hatırlıyoruz” dedi.