15 Temmuz 'kalkışması' sonrası yaşanılanlar ülke gündeminin en çok konuşulan ve de tartışılan olayı haline dönüştü. Şüphesiz ki adına ister 'kalkışma' isterse 'darbe' deyin, savunulacak ya da taraftarı olunacak bir durum karşımızda bulunmamakta...
FETÖ/PDY örgütü ve bunun lideri Fethullah Gülen'in 15 Temmuz 'kalkışması'ndaki rolünün derecesi de önümüzdeki süreçte net olarak ortaya çıktığında, 'şimdilik' yaşanılan olayları benim gibi 'temkinli' izleyen önemli bir grup da 'sürü' psikolojisine sahip ol(a)mamanın verdiği hazzı bir kez daha yaşar...
Sözü çok fazla uzatmayacağım!
15 Temmuz gecesi dahil olmak üzere son 11 gündür meydanları dolduran ve 17-25 Aralık akşamına kadar 'kader birliği' yapmış olmanın ötesinde çok farklı 'çıkar' ilişkilerine girdikleri 'cemaat' mensuplarına bugün 'yağlı urgan'ı münasip gören 'yalancı', menfaat düşkünü, kişisel çıkarı için ülkesini bir an bile düşünmeyen ve 'bugün için' AKP saflarında olup, meydanlarda 'kendisi' (!) gibi bulunmayanları 'vatan haini' ilan edecek cesareti bulanlara sadece ve sadece 'zavallı' demekten de kendimi alamıyorum!
Ulen köftehorlar; Daha düne kadar siz değil miydiniz bunlarla (cemaatçi grup) kolkola yürüyenler?
Siz değil miydiniz; 'Çankırı'da Cemaat'e en fazla destek olan benim' diye böbürlenenler?
Siz değil miydiniz; Cemaat'in Zaman gazetesi için '1 yetmez, 3 abone olmak gerek' diyenler?
Siz değil miydiniz; Kapatılan hastane ve okulları, şaşaalı açılış törenleri yaparak en ön saflarda kurdela kesenler?
Siz değil miydiniz; Çocuklarınızı, kızlarınızı Cemaat'in okullarına gönderip mezun edenler?
Daha sayayım mı?!
Siz değil miydiniz; Çankırı Adliyesi'ndeki 'cemaatçi' savcı ve hakimlerle görüşüp Vedat Beki'ye haketmediği ceza kararlarını çıkartanlar?
Hanginizin paçasında 'Cemaat' izi, hanginizin kesesinde 'Cemaat'ten sağlanan kazanç, hanginizin kursağında 'Cemaat'ten sağladığınız rantiye yok?!
17-25 Aralık patlamasaydı, yıllardır sürdürdüğünüz ortaklık bugün de devam etmeyecek miydi?
O kaset yayınlanmasaydı; Türkiye bugünlerde yaşanılanların yüzde kaçını yaşayacaktı?
x x x
AKP'nin yüzde 70'i aşan bir oranda oy aldığı Çankırı meydanında son günlerde gerçekleştirilen "Bu meydana gelmeyenler vatan hainidir" şeklindeki cümleleri 'tehlikeli' ve de 'anlamsız' buluyorum...
Ülkenin Cumhurbaşkanı, CHP ve MHP lideriyle Beştepe'de görüşmüş ve her iki muhalefet liderine 'teşekkür' etmişken, ülkede yaşanan sel'den kütük kapma gayretinde olan yerel siyasetçilerin kullandıkları dile daha fazla özen göstermeleri gereken günleri yaşamakta olduğumuzu hatırlatmakta beis görmüyorum!
Kendinize gelin beyler!
Hem de en acil tarafından...
x x x
Gelelim Twitter'da 'Çankırı Akparti' hesabı ile hakkımda ileri-geri konuşan provakatöre!
AK Parti Çankırı İl Başkanı sayın Celal Kaman'a sesleniyorum:
- Twitter'da başkanı bulunduğun teşkilatın adını taşıyabilme cüreti göstererek 'Çankırı Akparti' niki ile hesap açan bu çakma'yı öncelikle senin ortaya çıkartman gerekir!
Şayet böylesi bir işlemi gerçekleştirmez isen 'o provakatör'ü ben bulup ortaya çıkartacağım!
Ve cümle alem bilecek onun kim olduğunu!
x x x
15 Temmuz 'kalkışması' ile ilgili olarak kişisel düşüncemi merak edenler için:
- 'Kalkışma'nın başta 'derin Doğu Perinçek' olmak üzere FETÖ ve ABD ile ortaklaşa bir plan çerçevesinde gerçekleştiğini, bu üçlü gruba AKP içerisinden de destek verildiğini düşünüyorum.
Bugün için sorulması gereken sorunun da;
- 'Kalkışma' hareketi başarıya ulaşıp 'darbe' gerçekleşmiş olsaydı; Darbeciler'in kimleri siyasetten uzaklaştıracağı, kimlerin kamu görevinden alınacağı bilgisine neden ulaşılamadığıdır?
Dolayısıyla 'kalkışma' hareketinin 'lider'i de net bilgili ve delillerle açığa çıkarılmalıdır...
O süreye kadar adına ister 'kalkışma', ister 'darbe' gri olarak masamda duracaktır.
Ülkeme serin günlerin gelmesi dileğiyle...