Biz “millet”iz; hem de büyük bir millet… Binlerce yıllık tarihimiz de bizim ne büyük bir millet ve devlet olduğumuzu gösteren nice örneklerle dolu değil mi?
Bizim büyüklüğümüz ve devamlılığımız da millet olabilme ve devleti ebedi müddet kılabilme hassamızdan kaynaklanıyor.
Kalleş ve hain terör örgütünün saldırısı sonucu onca şehit verdiğimiz günlerin ertesinde meydana gelen Van-Erciş depremi, daha öncelerde olduğu gibi, yine milletimizin ne kadar alicenap ve hamiyetperver olduğunu bir kere daha gösterdi.
Van-Erciş’i vuran deprem afetinin hemen ardından yurdun dört bir yanından bölgeye yardım başladı. Bütün kurum ve kuruluşlar seferber oldu. Sivil toplum kuruluşları ve gönüllü kurtarma ekipleri bölgeye akın ettiler ve zorda kalan vatandaşlarımızın yaralarını sarmaya çalıştılar.
Gerek sosyal paylaşım sitelerinde ve gerekse bazı medya organlarının bazı programlarında akla ziyan birtakım söylemler olmuşsa da, bunların aksine, milletimiz, kıvançta olduğu gibi, tasada da birlik ve beraberlik duygusunu ön plana çıkarmış ve can ü yürekten yardım seferberliğine girişmiştir.
Vatanın her karışı, her santimi, her çakıl taşı ve her zerre kumu bizimdir; yani Türk milletinin ve Türk devletinindir. Bu, sınırları Misak-ı Milli ile belirlenmiş ve asla taviz verilmeyecek olan vatanın hangi köşesinde olursa olsun meydana gelen her türlü felaket ve musibet yine “bizim”dir, bizim insanımızındır, bizim vatandaşımızındır.
Hassas bir dönemde ve hassas bir yörede meydana gelen bu felaketin ardından, Türk insanı, Türk milleti ve devleti olarak gösterdiğimiz basiretli ve sağduyulu davranış, işte bizim ne denli büyük bir güç olduğumuzu ortaya koyuyor.
Bölücü hain terör örgütünün deprem bölgesinde yaptığı çirkinlikler ve pislikler, onların ne kadar paniklediğini ortaya koyuyor. Bunca yıldır yaptıkları, “TC aleyhine” propagandaların bir anda tersine dönmesi örgütü çileden çıkarmıştır. Depremde canı yanan vatandaşların yardımına PKK değil devlet koşmuştur çünkü. “TC” diyerek kötülemeye çalıştıkları o devlet askeriyle, polisiyle, itfaiyesiyle, diğer bütün ilgili kurumlarıyla yaraları sarmak için kolları sıvarken, kendileri yardıma giden askerlerin yollarına mayın döşeyecek kadar alçalabilmişler ve paniklemişlerdir. Kısacası, Van bölgesinde her zaman olduğu gibi devlet devletliğini göstermiş, örgüt de kendisine yakışan şekilde kalleşliğini sergilemiştir.
Yardım ve destek kampanyaları yine hız kesmemiş ve yurdun her bir yanında para, yiyecek, giyecek ve barınmaya yönelik malzemeler toplanıp bölgeye gönderildi. Bu, bizim insanımızın tabii afetler konusunda ne kadar hassas olduğunu ve geniş yürekli olduğunu bir kere daha tescillemiştir.
Bu tür felaketler sonrası yediden yetmişine insanlarımızın sergilediği bu davranışlar bize şunu gösteriyor ki, bizi, yani Türk milletini ve Türk devletini hiç kimse, hiçbir güç yıkamaz, sarsamaz, bölemez. Bu gerçeği, hem bölücü örgüt, hem onun siyasi uzantıları ve hem de onun dış destekçileri bir kere daha idrak ettiler.
Biz, büyük ve yıkılmaz bir ülkeyiz. Depremlerle sarsılabiliriz ama asla yıkılmayız…