yapan Amerikalı gazeteci Helen Thomas, herhalde Çankırı Valisi Şemsettin Uzun için "güzel bir örnek" olur!
90 yaşında olmasına karşın, önceki gün Beyaz Saray Sözcüsü Gibbs'i, sorduğu sorularla terletti! Helen Thomas, gazeteciliğin hangi yaşta olursa olsun yapılabileceğinin en güzel kanıtı! Valilik ne zaman biter?
Çankırı Valisi Şemsettin Uzun'un görevi seneye dolacak! Sonrası! Sonrası Allah Kerim!
Ya bir yazlıkta, ya bir kışlıkta!
Çankırı Valisi Şemsettin Uzun ve onun zihniyetinde olanlar şunu öğrenmeli: Gazeteci yaşadığı sürece gazetecidir! Ve hayatı "soru sorma" üzerine kurulmuştur!
Gazeteci şayet "soru soramazsa" mesleğini icra edemez!
Buyrun! 90 yaşında halen Beyaz Saray muhabiri olarak görev yapan Helen Thomas'ın Beyaz Saray sözcüsü Gibbs'i "terleten" sorularıyla başbaşa kalınız.
'Başka bir ülke yapsa silaha sarılırdık'
Gibbs'i en çok sıkıştıran soruları Beyaz Saray'ın kıdemli muhabiri Helen Thomas yöneltti. Thomas, 'İsrail'in yaptığını başka ulus yapsa, silaha sarılırdık' dedi
İsrail'in Gazze'ye yardım filosuna yönelik kanlı saldırısıyla ilgili, Beyaz Saray'a yöneltilen sorular Sözcü Robert Gibbs'e zor anlar yaşattı. Gibbs, 'İsrail uluslararası hukuku çiğnedi mi?', 'Gazze'ye yönelik abluka kalkmalı mı?', 'Soruşturmaya İsrail mi öncülük etmeli?' gibi soruların hiçbirine net cevaplar veremedi. Gibbs'i en çok sıkıştıran muhabir ise 90'lık Beyaz Saray muhabiri Helen Thomas oldu. İsrail'in operasyonunu 'katliam' olarak nitelendiren Thomas, yönetimin konuyla ilgili açıklamasının 'çok zavallı' olduğunu söyledi. İsrail'in neden ilk mesajda kınanmadığını ve sadece üzüntü bildirildiğini sorgulayan Thomas, 'üzüntü, ölenleri geri getirmeyecek' diye tepki gösterdi. İşte Gibbs'in gazetecilerle gergin basın toplantısının ayrıntıları:
- Thomas: Bizim bu katliama, bir uluslararası suç olan bilinçli katliama gösterdiğimiz tepki çok zavallıcaydı. Birşeyin çok güçlü şekilde kınanmasını söylerken ne kastediyorsunuz? Eğer bunu dünyada başka herhangi bir ulus yapsa, hemen silaha sarılırdık. Sistemli olarak insan öldüren ve boykotlar yapan ülke ile çok kutsal, kesin hükümlü ilişki nedir? Boykot suçuna ortak oluyor, yardım ediyoruz.
Bakın, ilk tepkide insanların ölümünden duyulan üzüntü dile getirildi ve gerekli...
- Thomas: Üzüntü onları geri getirmeyecek!
Helen, hiçbirşey onları geri getiremez. Biz şeffaf ve güvenilir bir soruşturmanın gerçekleri ortaya çıkarması gerektiğine inanıyoruz. Daha önce de söylediğim gibi, biz soruşturmaya uluslararası katılımı destekliyoruz.
- Thomas: Neden başta kınamadınız?
Tekrar, yayınlanan bildiriler bu konuda doğrudan açıklama yapıyor.
- 'Gazze'de yaşananların ışığında, Başkan ablukanın kaldırılması için yapılan uluslararası çağrıları desteklemeyi düşünüyor mu?
Hayır. Şey, bakın, açıkçası, daha önce söylediğimiz gibi Gazze'deki insani durumdan endişeliyiz ve İsrailliler ve uluslararası toplumla bu koşulları iyileştirmek için çalışmaya devam edeceğiz. Ve BM Güvenlik Konseyi'nin de ifade ettiği gibi, bu sürdürülemez bir durum.
- Abluka kaldırılmalı mı?
Tekrar, biz insani koşulların iyileştirilmesi için çalışıyoruz. Bu ablukanın Hamas'ın eline silah geçmesini önlemek için yapılan bir abluka olduğunu anlamanın önemli olduğu görüşündeyim.
- Başkan, olayların İsrail versiyonuna inanıyor mu?
Pardon?
- Başkan olayların İsrail Hükümeti versiyonuna inanıyor mu?
Burada sadece BMGK bildirisindeki soruşturma çağrısını hatırlatabilirim, böylece herkes gerçekte ne olduğunu bilir.
- Soruşturmanın İsrailliler tarafından yönetilmesi önemli mi? Başkan uluslararası toplumun da dahil edilmesini istiyor mu?
Şey, sadece daha önce söylediğimi söyleyebilirim: Konsey bildirisinde 'şeffaf soruşturma' diyor. Elbette, uluslararası toplumun da dahil olduğu güvenilir bir soruşturmanın yollarına açığız.
HUKUK UZMANI DEĞİLİM
- İsrail'in bu operasyonla uluslararası hukuku çiğnediğini düşünüyor musunuz?
Sormadım. Uluslararası hukuk uzmanı değilim.
- Yönetimin bu konuda tavrı belli mi?
Bu sorunun yanıtını bilmiyorum.
- Başkan İsrail'in ABD'nin omuzlarında yük olmaya başladığını düşünüyor mu?
Pardon, soru neydi?
- Başkan İsrail'in ABD'nin omuzlarında yük olmaya başladığını düşünüyor mu?
Ne üzerine? Hayır. Burada net olayım. ABD ve İsrail arasında güvenilir bir ilişki var. Onlar önemli bir müttefik ve biz onların güvenliğinin büyük destekçisiyiz. Bu değişmeyecek.
KİMİ KINADINIZ?
- BM Güvenlik Konseyi bildirisinde, 'bazı eylemler sonucu insanlar öldü' deniyor ama bu eylemlerin kimin eylemleri olduğu söylenmiyor...
Şey, bizim görüşümüze göre bu eylemler Konsey'in açıklamasında aydınlatıcı.
- Bildirgede bahsedilen kimi eylemler İsrail Savunma Güçleri'nin mi, yoksa...
Tekrar, biraz önce de söylediğim gibi, kapsamlı soruşturma sonucu netleşecek gerçeklerden bahsediyoruz.
- Peki, bu durumda kimin eylemlerinin kınandığı belli değil mi?
Sizin tüm dünyanın tam olarak anlamadan bir metnin üzerinde nasıl uzlaştığı konusunda başka bilginiz var sanıyorum.
- Öyle görünüyor ki, siz dahi ne olduğunu bilmiyorsunuz. (Kaynak: akşam gazetesi)
GELİN, 90 YAŞINDAKİ GAZETECİ HELEN THOMAS'I YAKINDAN TANIYALIM
Amerikalı gazeteci Helen Thomas, 60 yıldır Washington’da siyaset dünyasını izliyor. Meslek hayatı boyunca birçok ödül alan Lübnan asıllı gazeteci Thomas, 1961 yılında John Kennedy’nin başkanlığı sırasında Beyaz Saray muhabirliğine getirilen ilk kadın gazeteci oldu. Amerika’nın Sesi, 1961’den bu yana her başkan zamanında Beyaz Saray muhabirliği yapan Helen Thomas’la konuştu.
Helen Thomas’ın 60 yıl önce Washington’da gazeteciliğe başladığı yıllarda Amerika’da çok az kadın muhabir vardı. Ancak Thomas zorluklara rağmen mesleğinden vazgeçmedi. 1961’de Kennedy’nin başkanlığı döneminde Beyaz Saray muhabirliğine getirilen ilk kadın gazeteci olan Thomas, “Kennedy Yönetimi çok umut vericiydi. Gençler birçok alanda kendilerini göstermeye başlamış, büyük hedefler seçmişlerdi,” diye konuşuyor.
Helen Thomas, son 50 yıl içinde 10 Amerikan başkanını izledi, birçoğuyla dış seyahatlere katıldı. Thomas, Başkan Richard Nixon’un 1972’de Çin’e yaptığı tarihi ziyareti unutamadığını söylüyor. Thomas o günleri şöyle anlatıyor: “Amerika ve Çin arasında 20 yıldır hiçbir ilişki yoktu. Bu kadar uzun süre sonra Çin’e yapılan ziyaret sırasında herşey haber niteliği taşıyordu. Washington’daki her gazeteci bu geziye katılmak istiyordu. Çin’de geçirdiğimiz 8 gün boyunca Çinliler’in yediklerini, giydiklerini, herşeyi haber yaptık.”
Helen Thomas artık dış gezilere katılmıyor ancak Beyaz Saray’ın günlük brifinglerini izliyor. Thomas, zor sorularla karşısındakileri köşeye sıkıştırmasıyla tanınıyor.
Başkan Bill Clinton’un basın sözcüsü Dee Dee Myers Thomas için şunları söylüyor: “Asla vazgeçmiyor. En çok takdir ettiğim yönü, her gün, her hafta, her başkan döneminde Beyaz Saray’a gelip gerçekleri öğrenmeye çalışması.”
Helen Thomas, saçmalıklara tahammülsüz tavrının bir bedeli olduğunu söylüyor: “Başkanlar, korkuyorlar demeyeyim ama, sorularıma yanıt vererek benimle tartışmak istemiyor. Bana söz vermek pek hoşlarına gitmiyor. Ancak ben, başkana doğrudan soru sorma şansı olmayan Amerikan kamuoyunu temsil ediyorum.”
90 yaşına gelen Helen Thomas, hiçbir yorgunluk belirtisi göstermiyor. Beş kitap yazan deneyimli gazeteci, Hearst gazetesinde de köşe yazarlığı yapıyor. Thomas, kadınların iş hayatında ilerleme kaydetmesine rağmen daha önlerinde çok uzun bir yol olduğuna inanıyor ve şöyle konuşuyor: “Kadınlar, erkek egemen dünyada birçok meslekte büyük başarılar elde etti. Ancak kadınların iş dünyasında henüz gerçek eşitliği elde edebildiğini söylemek mümkün değil.”
Helen Thomas, kadın gazetecileri, Beyaz Saray’da brifinglerinde zor sorular sormaya çağırıyor. Thomas, “Herkesi öfkelendirecek sorular sormak zordur ancak bir başkana soru sormak büyük ayrıcalıktır ve böyle bir fırsatın boşa harcanmaması gerekir,” diyor. Helen Thomas, başkanların zor soruları sevmediğini, ama bu soruları duymaları gerektiğini düşünüyor.