26 Eylül sabahı henüz saat 05:20 dolaylarını göstermesine karşın Çankırı Gar'ında 17 kişi toplanmış dört araca malzemeleri yerleştirmeye çalışıyor. ÇANOBDER olarak ilk etkinliklerine imza atmak üzere tatlı bir telaş ve heyecan içerisindeler.
Evet, ÇANOBDER yıllar sonra Çankırı’da avcıları bir araya getirerek güzel bir gün yaşamak ve yaşatmak, biraz olta atıp biraz da sohbet ederek dostlukları pekiştirmek üzere hedef olan Soğanlı'ya da diğer adı ile Melan Çayı’na harekete geçiliyor.
07.30’da kamp kurulacak ağaçlık bölgeye ulaşılıyor. Oltalarımızı atacağımız suya uzaklığımız 20 m kadar bir mesafe olmasına rağmen su kenarındaki sık ağaç dokusu akan suyu görmemize engel oluyor, buna rağmen suyun sesi ve kuşların ötüşü kulaklarımızda hoş bir ezgi gibi çınlıyor. Araçlardaki malzemelerimizin indirilmesi ile birlikte her arkadaşımız adeta o iş sanki kendilerine söylenmiş gibi heyecan içinde dört elle işe koyuluyorlar. Kimi masaları ve masa örtülerini yerleştirirken kimisi kuru dal parçalarını toplayıp semaveri hazırlamaya çalışıyor. Bir kaç arkadaşımız ÇANOBDER flama ve pankartını ağaçlara asmakla meşgulken bazı arkadaşlarımız ise kahvaltı tabaklarını hazırlamışlar bile, işte hep bahsetmeye çalıştığım gerçek paylaşımcılık ve avcı dostluğu bu olsa gerek. Neşe içerisinde karşılıklı şakalaşmalar ile temiz havada yapılan doyumsuz bir kahvaltıdan sonra arkadaşlarımız oltaları ellerinde suyun kenarında yerlerini aldılar.
Ali Osman Bey ile beraber ben de suyun üzerindeki köprüden başlayarak yukarı kısma daha önce de avlandığımız bölgeye doğru oltalarımızı atıp-çekerek avlanmaya başladık. Su seviyesi oldukça düşük bir durumda ve bulanıktı. Anlaşılan üst bölgede yağış olmuş ve bu da suyun bulanmasına sebep olmuştu. Ali Osman Bey yakışıklı bir tane kefali yakalaması ile ikimize de yeniden bir gayret geldi ama o kadar denememize rağmen sonuç alamadık ve kamp yerimize dönmek üzere avlanmayı bıraktık. Dönüş esnasında akan suyu ve doğayı seyrederken bir taraftan da bu mevsimde su seviyesinini bu denli düşük olması, üzerine yapılması düşünülen hidroelektrik santralinden sonra yeraltı tünelleri ile suyun 12 km uzağa götürülerek elektrik üretilecek olması ve bunun sonucunda özellikle bu mevsimlerde Melan Çayı üzerinden su akmayacak olmasının doğuracağı doğal felaketi maalesef içim titreyerek aklımdan geçiriyordum. Kentleşmenin ve elektrik konusunda dışa bağımlılığımız yıllardır geçtiği her yere hayat veren bu güzelim suyun aktığı vadiyi sanırım oldukça sıkıntıya sokacak.
Kamp yerimize ulaştığımızda diğer arkadaşlarımız da birer ikişer yanımıza gelmeye başladılar. Arkadaşlarımız da onca uğraşlarına rağmen balık yakalamakta bizim sonumuzu yaşamış olmalarına karşın, yakaladıkları birkaç limit altı balığı da su ile tekrar buluşturduklarını öğreniyoruz.
Temiz havanın da etkisi ile midelerimizden artık isyan sesleri gelirken yine sabah kahvaltısı hazırlığında olduğu gibi hep birlikte öğle yemeği hazırlığına başlandı. Aziz Beyin hazırladığı tereyağlı bulgur pilavının yanına, hemen hemen hepimizin emeği olan sac kavurma ilave oldu. Onlara mevsim salata ve eşimin bir gün önce hazırladığı mercimekli köfte de eklenince ziyafet kaçınılmaz olmuştu. Gerçekten açık havada arkadaşlarla yenilen gerek kahvaltı gerekse öğlen yemeği çok makbule geçmişti ve birbirimizi biraz daha tanıyarak kaynaşmamıza neden olmuş ve herkes birbirini sanki yıllardır tanıyormuş gibi daha samimi bir ortam oluşmuştu. Güneş dağların arkasını aştığında artık toparlanma zamanı da gelmişti, araçlara malzemeler yerleştirildi, artık ve çöplerimizin toplanarak imhası gerçekleştirilmesiyle Çankırı’ya dönüşümüz başladı.
Güzel bir Pazar günü yaşanmış yeni arkadaşlarla tanışma fırsatını yakalamış,
biz avcılar olarak bir lokma ekmeğimizle bir yudum suyumuzu paylaşmıştık. İstersek çok güzel şeyler ve etkinler yapabileceğimizi kanıtlamıştık. Umarım bu etkinliğimiz Çankırılı avcılar olarak, gerek Çankırı Amatör Olta Balıkçıları ve Doğal Hayatı Koruma Derneği, gerekse Çankırı Avcılık ve Atıcılık İhtisas Kulübü olarak çok daha güzel etkinlikler yapabileceğimizin bir kanıtı olur.
Önümüzdeki günlerde çok daha fazla katılımın olduğu yeni etkinliklerin önünün açıldığı düşüncemle bütün av ve doğa severlere rastgelsin.