Kimileri Çankırı haberlerine imzamı çaktığıma inanmıyordu. Kimileri göre “Uzun Saçlı”, kimilerimize göre “Elin Bursalısıydım” oysa çakmıştım on gün önce habere imzamı. Yazdıksa bir bildiğimiz vardı.
“Sıkı durun!” diye başlamıştım paragrafa ve “MHP Çankırı Milletvekili Ahmet Bukan, önümüzdeki seçimlerde aday olmayacak!” diye yazmıştım…
Çankırı’daki uyuyan “türkücü” güzellerin, Ankara’daki “latilokumların” üzerleri açık kalmış olacak ki, rüyalarında;
- “Çankırılı işte o inançla çalışacak, o azimle başaracak… BUKAN BAKAN, MHP İKTİDAR OLMADAN UYKU YOK!” diyerek…
Başlamışlardı masala…
dandini dandini dastana
danalar girmiş bostana
kov bostancı danayı
yemesin lahanayı
- Yıllarca uyutmuşlardı Çankırılıları; oysa danalar ne bostan koymuştu, ne de lahana.
- Ben dediydim İbrahim…
- Sen mutluluğun resmini çizebilir misin İbrahim?
- “Çok şükür çok şükür bugünü de gördüm, ölsem gam yemem gayrının resmini yapabilir misin üstad?”
- Bursalı birader; Sen Abidin ile Çankırılı İbrahim’i karıştırdın.
- Burası Çankırı böyle olur buraların hal-i pür melali.
Uykudaki “türkücülere” bir türkü;
Uykuda mısın sevgili yarim uyan uyan
Aç pencereyi göreyim gül yüzünü uyan uyan
Aman yar canım yar yar
Sabah olmadan uyan uyan
Horozlar ötmeden güneş ışımadan uyan uyan
Kimseler görmeden usul usul bana gel
Aman yar canım yar yar
Sabah olmadan uyan uyan
- Ben dediydim İbrahim!
- Evet sen demiştin “Uzun saçlı, Bursalı” (!)