2'nci tura kalmış bir oylama, ikiye bölünmüş ülke insanı, kazanmaya ilk defa bu kadar yakın olmuş bir muhalefet ve kaybetmeyi bilmeyen bir iktidar. Kulağa ne kadar yorucu geldiğinin en az sizler kadar farkındayım. Siyasetin gündelik hayatı bu kadar etkilemesi sizlere de bir şeylerin yanlış gittiğini düşündürmüyor mu?
Son 4 aydır yaptığım gözlemler, gerek sosyal medya gerek ise sokak röportajlarında çoğunluk iktidarı kesin bir dille gönderiyordu. Gönderemedi...
Bunun üzerine yanlış sayıldığı ya da girildiği ortaya çıkan ıslak imzalı belgeler, sandık başkanının gözü önünde mühürlü oy torbasıyla oynayan müşahit, Pendik’te çöpte bulunan sahte kimlikler ve nicesi..
Konuşacak ne çok şey var. Aklımıza kurbağa geliyor hemen; "Çok şey biliyorum ama ağzıma su doluyor, konuşamıyorum." diyordu kurbağa... O misal...
Belki de bu AK Parti'nin kaybettiği ilk seçim de değildi...
Kulağımızda suretini görmediğimiz bir nefesin ılıklığı çalınıyor önce, fısıldayıp duruyor sonra…
"Bu ilk değildi. Son da olmayacak." diyor.
Tuttuğu partinin çaldığı oylara sevinen partizan çalınanın sadece oy olmadığını idrak edebilecek bir zeka seviyesinde değil ne yazık ki.
Bugün Şanlıurfa’nın Harran, Akçakale ilçeleri başta olmak üzere bölgede bir çok kadın oy kullanamıyor. Yanlış duymuyorsunuz 'oy kullanamıyorlar'! Kullandırtmıyorlar! Seçme ve seçilme hakkının ilk 8 Şubat 1935’de kadına verildiği bir ülkede 2023 Türkiye’sinde kadının oy kullanamaması ne acı...
Yeni gelecek, ülkeyi medeni muasır seviyesine çıkarak vaatkâr iktidara naçizane önerimdir; Türkiye’nin hiçbir köyünde oy kullanılmasın.
Köylerde kullanılan oylar şehir merkezlerinde ya da ilçe merkezlerin kullanılsın. Bu vesileyle Türkiye’nin bir çok noktasında kadınlar ilk kez oy kullanmış olacak. 'Maraba' rey hakkını 'Ağa'nın elinden almış olacak. Ağa'sıyla göz göze gelmediği bir mekânda belki de 'Ağa'nın kuyruğuna bir teneke de 'Maraba' bağlayacak.
Feodaliteyi yıkmanın yegâne unsuru buradan geçiyor...