Batuhan Karadeniz TRT Spor'da yayınlanan İşte Goool programına açıklamalarda bulundu. Beşiktaş’ta oynarken kendine olan güvenini kaybettiğini söyleyen genç futbolcu birçok önemli konuda konuştu.
Beşiktaş’ta oynarken kendine olan güvenini kaybettiğini söyleyen Batuhan Karadeniz Eskişehirspor’u icralık ettiği haberlerinden, Fatih Terim’e, Milli Takım’dan Abdullah Avcı’ya kadar birçok önemli konuda samimi açıklamalarda bulundu.
Henüz 17 yaşındayken Fatih Terim tarafından A Milli Takım'da kendisine şans verilen ve geleceğin en büyük futbolcularından biri olması beklenen Batuhan Karadeniz'in kariyeri beklentilerin aksi yönünde ilerledi. Önce Beşiktaş'ta tutunamayan Batuhan, Eskişehirspor'a gönderildi. Samet Aybaba'nın gelmesiyle birlikte Siyah-Beyazlı takımın kapısının yeniden açıldığı genç futbolcu ikinci şansını da kullanamayınca yuvam dediği Beşiktaş'tan belki de bir daha dönmemek üzere ayrıldı.
Beşiktaş'ta özgüvenini yitirdiğini söyleyen Batuhan "Samet Hoca bana güvenmiyor. Diyor ki sen bekle. Sen girme diyor. Hugo sakatlandı onun yerine benim girmem gerekmiyor mu? Benim girmem gerekiyor. Tamam sonra bana gir diyor ama zaten ben özgüvenimi yitirdim gireceğim de ne yapacağım? Topu tutuyorsun ayağında bir tuhaf yani aklın gidip geliyor. Futbolcu olmayan bilemez. Bunu futbol oynamış adam bilir" şeklinde konuştu.
Fatih Terim'in kendisine özgüven aşıladığını söyleyen genç futbolcu sözlerine şöyle devam etti;
"17 yaşındayım Fatih Terim ile 1 dakikayı geçmeyen bir konuşma yapmıştık. Milli Takım’da maçtan önce kadro yazıldı tahtaya. Bir baktım benim adım var orada. İnanamadım. Sağıma bakıyorum soluma bakıyorum. Hakikaten Batuhan mı yazıyor diye soruyorum. Tuhaf oldum. Sonra Fatih Terim benimle 1 dakika sürmeyen bir konuşma yaptı. Bana öyle bir özgüven verdi ki ağlayacaktım. "
İşte Batuhan'ın röportajından öne çıkan satır başları;
-Sizin için Türk futbolunun Balotelli’si yakıştırmasını yapıyorlar. Öyle misiniz?
Batuhan: "Güzel bir soru. Ben nasıl bir futbolcuyum. Agresif olarak yorumlarsak evet agresif bir futbolcuyum. Çok yakın arkadaşlarımdan da böyle şikayetler geliyor bazen. Ama şunu söyleyebilirim saha içinde fazla agresif değilim. Tam tersin düşünenlere de katılmıyorum. Kaybetmeye tahammülüm yok böyle bir kişiliğe sahibim. Kariyerimde sadece 1 tane kırmızı kart gördüğümü hatırlıyorum. O kart da refleksten olmuştu. Bursaspor'a karşı oynadığım bir maçta Stoper Stepanov'a yumruk atmıştım. Refleskle gelen bir yumruktu. Belki sarı kartlarım çok olabilir o da itirazdandır."
"Balotelli yakıştırmasınıysa doğru bulmuyorum. O çok iyi futbolcu kendini de ispatlamış bir isim. Saha dışı olaylarından kıyaslamaya çalışırsanız bazı şeyler denk gelebilir belki bilmiyorum ama en azından aramızda bir ten farkı var. O siyah ben beyazım."
"Ersun Hoca ile çalışmam ikimiz adına da hayırlı olmaz"
-Tekrar Eskişehirspor’da forma giymek istediğin ancak Ersun Yanal’ın seni veto ettiği doğru mu? Sen Ersun Yanal ile çalışmak istiyor musun?
"Öyle bir şey duymadım. Açıkcası kulağıma da gelmedi. Ama Ersun Hoca ile biz tatsız bir şekilde ayrıldık. Onun için benim de onla, onun da benimle çalışmaması ikimizin de menfaatleri doğrultusunda iyi olur."
"İnsanlar hata yapabiliyor"
Deportivo'ya transfer olacaktın ancak bir sezonda 3 farklı takımda oynayamayacağın için transfer gerçekleşmedi. Menajerin biliyor muydu?
İspanya'ya gittik. Madrid'de avukatlarım, Sami Dinç ve Emre Ağabey vardı. Benim avukatlarımla FIFA avukatları da geldi. Çok iyiler çok iyi çalışıyorlar ancak insanlar hata yapabiliyor. Ama ne kadar iyi olursan ol bir maçı atlayabiliyorsun. 5 dakika oynadığım bir maçtan dolayı anlaşma gerçekleşmedi. İnanın o maçı ben bile unutmuştum.
Sen oynadın mı dediler bana ben hatırlamıyordum. Çünkü aradan 6-7 ay geçmiş. Ama oynadığım için bu transferin olmayacağını söylediler.
“Beşiktaş'tan ayrılmasam oturduğum yerden paramı alırdım”
Ahde vefamı ödemek için Beşiktaş’a döndüm. Olmadı anlaşamadık ben de dedim ki madem anlaşamıyoruz. Siz bana ayda 90 bin tl gibi büyük bir para ödüyorsunuz. Ben feshetmesem oturduğum yerden paramı alabilirdim.
-İlk talebin onlardan gelmesini mi istiyorsun?
Batuhan: "Şimdi ben Eskişehirspor’u icralık etmedim. Eskişehirspor bana 1,5 sene önceden alacaklarımı çek olarak verdi. Bir ara evde çek yığını oldu. Hiçbir zaman ağzımı açmadım param yattı yatmadı bunu konuşmadım. Sonra İstanbul’a gittim. Kulübü aradım verdiğiniz çekleri kullanıyorum dedim. Bana kullanabilirsin dediler ben de bir ev almak kullanmak istedim ama karşılıksız çıktılar. Ben mahçup oldum. Özür diledim çeki verdiğim kişiden."
"Eskişehirspor icralık olmuş ama siz bana verdiğiniz sözü tutmuyorsunuz ki çek demek söz demek bir nevi. Ben size ne zamana yazarsanız yazın dedim siz oraya ödeyemeyeceğiniz çeki yazmasaydınız keşke. Ben icraya vermedim kulübü. Çekleri ev almak için verdiğim müteahhit verdi."
-Peki bu yaşananlardan dolayı senin artık futbolu bırakmak istiyorum noktasına getirdi mi? Düşündün mü bırakmayı?
"Ben sevdiğim işi bırakmam. Başka bir şey yapamam ki zaten. Siz bana futbolu bıraktırsanız ne yapacağım mobilyacı mı olacağım? Tekstille mi uğraşacağım ben onlardan anlamam ki. Ben mobilyacı olsam 2. gün batarım. Boya yapmaya kalksam yüzümü gözümü boyarım. Yani siz beni kovsanız futbol alemi beni kovsa bile benim yapacağım mahalle arasında top oynamaktır. Benim yapacağım başka bir iş yok yapamam ben top oynamayı biliyorum. Ben başka hiçbir şey bilmiyorum ki."
-Kamptan kaçtığın doğru mu?
"Kaçtım yalan söylemeyeyim neden yalan söyleyeyim Fenerbahçe- Eskişehir maçında kamptan kaçtım. 2 gün kamp vardı kaçtım bir cahillik yaptım kamptan kaçtım. İspat yok hiçbir şey yok. Sadece Batuhan şu gece kulübünde görüldü diye haberler çıktı. Ben de çıktım söyledim. Kaçtım yanlış bir şey. "