Çankırı Belediye Başkanı İ. Hakkı Esen'in gerçekleştireceğini ifade ettiği aquapark projesi için Çankırıspor Kulübü'ne ait tesislere el koyma operasyonu ile ilgili tartışmalar hız kesmeden devam ediyor.
Hatırlanacağı gibi Belediye Başkanı Esen, ilk duyuruyu sosyal medya hesaplarından yapmış ve "Boyacı Ahmet kardeşimin isteği olan Aquapark ve Kır Düğün Salonu Projesine son şeklini verdik. Yıl içerisinde tamamlayacağımız çalışmalardan sonra tesisin açılışını inşallah Boyacı Ahmet kardeşimle birlikte yapacağız" demişti.
İLGİLİ HABER
Başkan Esen Çankırıspor'un tesislerine el koydu! - TIKLA
Başkan Esen'in bu paylaşımının üzerinden yaklaşık 12 saat geçtikten sonra belediyenin basın bürosundan konuyla ilgili yerel ve ulusal medyaya gönderilen 'basın bülteni'nde ise haberin başlığı "Boyacı Ahmet" yerine "Küçük Ahmet" (!) olarak değiştirilmişti.
Sözcü18 Haber merkezi olarak Başkan Esen ile ona bağlı Basın Bürosu arasındaki kopukluğa dikkat çekerek "Sahi kim bu 'Boyacı Ahmet'? Ya da 'Küçük Ahmet'? Kafalar çok karışık çoook!" başlıklı haberimizde konuyu masaya yatırmıştık.
DİNÇ'İN BELEDİYEDEKİ EKİBİNE DOKUNUL(A)MADI!
4 Nisan 2019'da mazbatasını alarak Çankırı Belediye Başkanlığı koltuğuna oturan İ. Hakkı Esen, aradan geçen 21 aylık süre içerisinde İrfan Dinç'in yaklaşık 14 yıllık belediye başkanlığı süresince oluşturduğu kadroya hemen hemen hiç dokun(a)madı!
Halen Çankırı Belediyesi'nde mevcut 3 belediye başkan yardımcısından 2'sini değiştiren Esen, 3'üncü ismi Selahattin Aykurt'u yerinde tutarken, 'Başkan Yardımcılığı' görevinden aldığı Hasan Öztürk'e ise gösterdiği iltimaslar (!) bugün için normalin üzerinde seyrediyor!
Çankırı Belediyesi'ni 'Müdürlükler' yönünden mercek altına aldığımızda ise karşımıza tam anlamıyla bir fecaat çıkmakta! Şöyle ki; İrfan Dinç'in 3 dönem sürdürdüğü belediye başkanlığı döneminde şehrin imar planlarında ve verilen inşaat ruhsatlarında gösterilen onlarca 'kayırmacılık' (!) örneğinde imzası bulunan ismin İ. Hakkı Esen'in 21 aylık belediyeciliğinde kendisine 'ekip arkadaşlığı' yapması bugün için kafaları karıştırmıyor ve sokakta açık ve net bir şekilde "İ. Hakkı Esen Başkanlık koltuğunda oturuyor ancak belediyeyi İrfan Dinç' yönetiyor" şeklinde konuşulmasını hiç kimse engelleyemiyor!
KADİR ŞEKERCİ YOKTAN YERE O CÜMLELERİ KURMAMIŞ!
Öte yandan, 4 Nisan 2019'da Belediye Başkanlığı koltuğuna oturan İ. Hakkı Esen, heyecanla yeni görevine hazırlanırken, MHP Genel Sekreter Yardımcısı Kadir Şekerci “Biz geçmişten intikam almaya değil, geleceği planlamaya, memlekete hizmet etmeye geldik. Ama şunu da özellikle belirtmek isterim ki, yapılan yanlışların hesabını Yüce Allah mutlaka soracaktır” diye konuşmuştu!
Bizler o günlerde bu mesajın ne derece 'derin anlamlar' (!) taşıdığını, hangi neden(ler)le böylesine bir cümle sarfedildiğini bilemezdik!
Ancak zaman ilerledikçe ve İ. Hakkı Esen'in Çankırı Belediye Başkanı olarak başarılı (!) icraatlerini gördükçe Kadir Şekerci'nin o sözlerinin değeri (!) çok daha iyi ortaya çıkmaya başladı!
Bugünden o güne (Kadir Şekerci'nin o sözleri sarfettiği ana) baktığımızda fotoğraf öylesine çok net olarak görülüyor ki gerçekten üzerimizdeki şaşkınlık her geçen saat kat be kat artıyor...
SEÇİM ÖNCESİ İRFAN DİNÇ'LE İ. HAKKI ESEN CEPHESİNİN 'İTTİFAK'I AÇIK VE NET!
MHP Genel Sekreter Yardımcısı Şekerci'nin "... yapılan yanlışların hesabını Yüce Allah mutlaka soracaktır" (!) cümlesini bugünkü verilerle değerlendirdiğimizde bu cümlenin "bilerek" ve de "sipariş üzerine" (!) söylendiği de tüm çıplaklığıyla önümüze düşüyor!
Şöyle ki; Yaklaşık 14 yıl süresince İrfan Dinç'in Çankırı'da sergilemiş olduğu 'yanlı-tarafgir' ve de 'ben yaptım oldu' anlayışlı belediyecilik icraatinin ağır faturalarını ismi kayıtlara geçmemiş yüzlerce ya da binlerce kişi ağır bir şekilde ödedi! Bununla birlikte yine İrfan Dinç'in 'ben yaptım oldu' zihniyeti ile yönettiği mevcut Çankırı Belediyesi büyük bir borç batağına sürüklendi. Tüm bunlar yaşanırken İrfan Dinç'in 'ben yaptım oldu' zihniyetinin ürünü olarak onlarca hatta yüzlerce kişi de Çankırı Belediyesi'nin imkanlarından kişisel çıkar ve de 'rant' sağladı!
İrfan Dinç'in 'ben yaptım oldu', 'ben verdim bitti' (!) anlayışı ile adeta talan edilen belediye kaynaklarının, daha doğrusu 'saçı bitmemiş yetim malı'nın yaklaşık 15 yıllık hesabı her ne hikmetse mevcut belediye başkanı İ. Hakkı Esen tarafından bir gün dahi sorulmadı! Sorulamadı... Sorulmak istenmedi! Sormaya cesaret edil(e)medi!
Ve yaşanan bu durum sadece ve sadece '... Allah sorar' (!) kelamına bağlandı!
Bütün bu yaşanılanlar sizce de tuhaf değil mi?
YAŞANILANLAR, BİZİ ADIM ADIM KİRLİ İTTİFAK'A GÖTÜRÜYOR...
4 Nisan 2019'da başkanlık koltuğuna oturan İ. Hakkı Esen, ilk olarak Belediye Başkan Yardımcılığı koltuğuna, Mehmet Hallaç'ı getirdi. İlk bakışta; "Yıllarca belediyede çalışmış MHP'li bir isim... İmar Müdürlüğü kadrosunda mesai vermiş ve bazen (!) İrfan Dinç tarafından da mağdur edilmiş" bir kişilik olarak Hallaç'a verilen koltuk bazı çevrelerce yadırgansa da o sesler de fazla yükseltilmeden "belediye kadrolarında değişim başlayacak" beklentisi içerisinde kaybedilip sürece bakıldı.
Gel gör ki; İ. Hakkı Esen, özellikle İmar Müdürlüğü başta olmak üzere birçok hassas noktada beklenen değişiklikleri gerçekleştir(e)medi!
Sokaktaki Çankırılı'nın "İrfan'ın yaptıklarından hesap sorulacak" (!) beklentisi ise Arap bedevinin Sahra çölünde susuzluktan çatlayan develerine su bulma umuduyla bir o yana bir bu yana dönmesi misali, 'ha bugün ha yarın' (!) geride bırakılan 21 ay süresince sürüp gitti.
Bu arada yeri geldiğinde ısıtıp ısıtıp "Ben İrfan Dinç mağduruyum" diye sosyal medyada Başkan Yardımcısı Hallaç; fırsatını bulduğunda gerek Dinç'e gerekse Dinç'in misafirlerine Belediyenin projelerini gezdirmekten geri durmuyordu!
Onun ötesinde; Ortada belediye başkanı ve de belediyenin 'basın bürosu' dururken, kendisi bizatihi kişisel sosyal medya hesaplarından adeta 'belediye tellalı' (!) minvalinden davranışlar sergileyerek 'Varan 1', 'Varan 2' şeklinde paylaşımları da sıralamaktan beis görmüyordu!
İRFAN DİNÇ'İN YAPMAYA CESARET EDEMEDİĞİNİ
İ. HAKKI ESEN YAPIYORSA...
Son bir haftadır yaşanılanlara baktığımızda, İrfan Dinç'in belediye başkanlığı dönemi içerisinde Çankırıspor Kulübü'ne ve onun başkanı Sevda Karaali'ye karşı takındığı davranışlara ve eylemlere baktığımızda, bugün İ. Hakkı Esen'in Çankırıspor Kulübü tesisleri için yapmış olduğu hamleye cesaret edemeyeceğini düşünüyoruz!
Belediye Başkanlığı koltuğundan bir şekilde uzaklaştırılan İrfan Dinç'in, Kulüp Başkanı Sevda Karaali'nin Çankırı siyasetinden ve de Çankırılı üzerindeki pozitif sinerjisinden hangi düzeyde rahatsızlık duyduğu ortada iken, bugün Çankırıspor tesislerine bizatihi Çankırı Belediyesi eliyle el konulmasını 'masumane bir proje' (!) olarak görmek bizler için bir hayli 'safdillik' mertebesinde bir davranış olur.
Hoş; böylesi bir hamleye mevcut Başkan İ. Hakkı Esen'in de gerek birikimi gerekse sahip olduğu yeteneklerle girişmiş olmasını düşünemiyoruz!
Geriye TEK ihtimal kalıyor! O da; İrfan Dinç'in belediyedeki 'hayalet görüntüsü' ve de koltuğa oturduğu günden bu yana 'ne oldum delisi' (!) pozisyonundaki 'dijital tellal' Mehmet Hallaç'ın kulağını kar suyu kaçırtılarak ve arka planına da 'Boyacı Ahmet' (!) kodu eklenerek düğmeye basılması kalıyor!
Anlayacağınız gerek Başkan İ. Hakkı Esen'in 'Boyacı Ahmet'i, gerekse basın bürosunun 'Küçük Ahmet'i aynı isme yol alıyor!
Ve biz tercihimizi Başkan Esen'le birleştirerek 'Boyacı Ahmet' (!) çok büyük yüzdeyle İrfan Dinç diyor ve diş macununu tüpten çıkartıyoruz...
Memnun olduk 'İrfan Dinç' (!)
Pardon nam-ı diğer 'Boyacı Ahmet' (!)