Dört ay sonra yerel seçim yapılacak. Çankırı için yapılsa ne olur, yapılmasa ne olur?
Sizce bir şeyler olur mu?
Partilerin adaylarının belli olmaya başladığı bu günlerde seçmenin tercihi ne olacak?
Rahmetli Süleyman Demirel "Şapkamı göndersem seçilir" demişti. İçimizde anımsayanlar vardır. Bugün de siyasi partilerin genel merkezi kimi gönderirse halk onu seçiyor.
Seçilenin A veya B olması önemli değil. Önemli olan seçmenin iradesinin olmadığı seçeneğin önüne konmasıdır. İş burada başlıyor.
Seçmen şunu anlamak zorunda. "Ben iktidardan nemalanan, iktidarın oy makinası mıyım?" diye kendini sorgulayabiliyor mu? Bunu yapabiliyorsa Çankırı makus talihini yener. Yoksa A gitmiş B gelmiş değişen bir şey olmaz. İktidardan çıkar sağlamak, tıpış tıpış iktidarın adayını desteklemek kaderi olacaktır.
AKP'nin Belediye Başkan adayı kusura bakmasın kendisi ile merhabam bile yok, olumlu veya olumsuz fikrim de yok. Nasıl olsa genel merkezin adayı, seçmen istese de oy verecek istemese de. Hele bir seçim beyannamesini görelim (tarafıma gönderirse eğer). Neler diyor? Çankırı’ya yeni bir bakış açısı getirebiliyor mu? Peşin hükümlü olup yargılamamak gerekir. Bekleyip göreceğiz.
Çankırı demek alt yapısı olmayan yol, bina, sokak demek değildir. Sosyo-kültürel ihtiyaçları vardır. Yaşanabilir, yeşil bir kent olma ihtiyacı vardır. Çöpünün alınması, kanalizasyonunun açılması, sokağın süpürülmesi ötesinde Çankırı sosyal gelişmişliğe susamış durumda olmasına rağmen, seçmen bunlar olmadan yaşamayı tercih edecekse yapılacak bir şey yok. Kim seçilirse seçilsin değişim olmayacaktır. Seçmen kendi geleceğini değişimde değil kişsel menfaatinde arıyor demektir. Geleceği, çocukları değil günü kurtarma peşindedir.
Önemli olan seçmenin değişmesidir. Yaşadığı şehri veya kasabayı sorgulaması, kişisel menfaatlerini ön plana çıkartmaması gerekir. "Yıllardır aynı partiye oy verdim, bana ne verdi? Geleceğimizi nasıl şekillendirdi?" diye sormalı ve kendini eleştirmelidir.
Binalar yapılmıştır, alt yapısı olmayan üst yapılar, sosyal yardımlar yapılmıştır. Bunların hepsi doğrudur. Ancak bunlar sadece Çankırı’da değil, Çankırı’nın bin katı olarak başka il ve beldelerde de yapılmıştır. Yeşil alanlar ne oldu? Yok denilen hava kirliliği gerçekten yok oldu mu, yoksa Türkiye’nin en yaşanabilir ili mi oldu?
Üniversite gençliğinin tercih ettiği bir il mi yoksa, zorunluluktan gelinen bir il mi? Öğrencilere nasıl bakıyoruz? Onlara rahat bir ortam ve çağdaş gelecek sunabiliyor muyuz?
Gene başa dönelim: Çankırı seçmeni tercihlerini değiştirmedikçe geri kalmaya mahkumdur. En bilgili, en çalışkan başkanı da aday gösterseniz tablo değişmez. Bütün sorun seçmen tercihinde. Tarikat baskısı, sosyal yardım baskısı var oldukça ve seçmen yetti artık bir başkasını deneyeceğim demedikçe bu böyle sürüp gidecek.
Yeni belediye başkan adaylarının seçim bildirgelerine ulaşabilir ve bunların dişe kovuğa dokunur vaadler olduğuna, masal olmadığına kanaat getirirsem il ve ilçeler düzeyindeki görüşlerimi belirteceğim.
Çankırı için yeni bir vizyona sahip adaylara başarılar diliyorum. Yolları açık olsun.