MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu.
Bahçeli’nin açıklamalarından satır başları şöyle:
"17 gün devam eden tam kapanmanın dün bitmesi ile kontrollü normalleşmeye geçilmiş bu kapsamda meclisimiz çalışmalarına başlamıştır. Corona virüsten medet umanların, siyasetleri hastadır. Özellikle, Türkiye’nin corona virüsü salgınını başarıyla yönettiğini söylemek herkesin görevidir.
Yapılan onca muhterem hizmeti karalamaya, insan üstü çalışmaları kötülemeye niyetlenmek namuslu siyaset hali, utanma duygusu olan siyasetçi vasfı olamayacaktır.
Maalesef CHP’nin ve İP’nin, diğerlerinin sakat, şaibeli ve sarsak muhalefet argümanları arasında Covid-19 da yerini almıştır. Zillet ittifakı yeni ortak gördüğü bulaşıcı hastalıktan nem alacak kadar basiretini kaybetmiştir. Adaleti dilinden düşürmeyen CHP ve yandaşlarının nasıl bir adaletsizliğin içine düştüğü bizim için ortadadır.
Salgından dolayı mağdur olan insanlarımızın sesini duymak esas olmalıdır. Mağdur olan tüm insanlıktır. Türkiye’yi yöneten irade tüm imkanları seferber ederek talepleri karşılamaktadır.
CHP Genel Başkanı’nın tüm iddiaları boştur, dayanıksızdır. Covid-19 hepimizin ana meselesidir. Yapıcı, olumlu ve olgun muhalefet etmek duruyorken yalanı siyaset rotası haline getirmek su katılmamış bozgunlukçuluktur. Nitekim, CHP yönetimi bozguncudur. Milletimizin 2023 Haziran ayında bozguncuları sandıkta bozuk para gibi harcayacaktır.
Türkiye normalleştikçe zillet anormalleşecek ve kaybedecektir. Eninde sonunda covid-19 kuşatmasından Allah’ın izniyle kurtulacağız. Sağlık Bakanımıza ve personeline güveniyoruz. Doktorlarımıza inanıyoruz.
19 MAYIS AÇIKLAMASI…
Yarın 19 Mayıs’ı corona virüsü şartlarının kısıtı altında kutlayacağız. 19 Mayıs aynı zamanda tam bağımsızlığa giden sürecin ilk halkasıdır.
Bu yolculuk sönmek üzere olan umutları canlandırmıştır. 19 Mayıs ruhu milli onurun dirilişi, milli devletin doğuşu, akıl, sağduyu ve vizyonun adıdır.
Vatanımıza göz diken emperyalist vahşilik ilk cevabını Samsun’dan almıştır. 19 Mayıs haine, alçağa yıldırım gibi çarpan Türk’ün kudretli yüzüdür.
102 Yıl önce durup teslim olanlara karşı kıyama geçilmiştir. İlk adım bitmemizi, tükenmemizi projelendiren zalimleri İzmir’e kadar kovalayan kahramanlığın şahlanışıdır.
30 Ekim 1918’den itibaren önümüze kefen koydular. Türk düşmanları kazan kaldırmıştı, teslimiyetçiler kaybımıza umut bağlamıştı.
Batı hayranları kuyumuzu kazıyorlardı. Kısaca dünya alem üzerimize gelmişlerdi. Türk milleti tıpkı bugün gibi asla vazgeçmedi.
Bu azim ve dirayet bize bağımsızlık hediye etti. Ne yaparlarsa yapsınlar Türkiye’yi tarihin gerisine düşürmeye kimsenin nefesi yetmeyecektir.
Gerekirse 102 yıl önceki adımı bir kez daha atarız, yeniden Kocatepe’ye karargah kurarız. Yetmezse soluğu İzmir’de alırız önümüzde ne kadar hain varsa denize dökeriz. Dün başardık bir kez daha başarırız. Kendimize güveniyoruz.
“BİZ MAFYAYI TANIMAYIZ, MAFYAYI TAKMAYIZ”
HDP'ye peşinen bakanlık müjdesi veren CHP, PKK'yı devlet yönetimine taşımayı düşünecek kadar bu ülkeye, bu millete yabancılaşmıştır. Cumhur İttifakı’nın 3. ortağının mafya olduğunu söyleyen CHP Genel Başkanı, bize kalırsa önce kendine bakmalı. Terör örgütü ile ittifak kuran partinin mafyadan dertlenmesi yüzsüzlüktür. Biz mafyayı tanımayız, mafyayı takmayız, mafyadan da anlamayız.
“ARTIK YOL AYRIMINA GELİNMİŞTİR”
* Meleklerin şehrinde şeytanlar cirit atmaktadır. İsrail’in zulmü hiçbir insani mirasa sığmayacak boyutlardadır. İsrail hükümeti katletmekten, yıkmaktan başka bugüne kadar hiçbir şey yapmamıştır.
* Artık bir karar aşamasına, yol ayrımına gelinmiştir. İsrail terörü, hazmedilmesi imkansız bir sınırdadır. Böyle giderse, inanç ve insan haklarına kategorik saldırılar devam ederse, ya küresel ya da bölgesel bir savaş son tercih olarak karşımıza çıkacaktır.
* Kudüs'e Birleşmiş Milletler veya İslam ülkelerinin katılımıyla teşekkül edecek bir koruyucu güç planlanmıyorsa, o zaman tarihin sesine kulak verilmeli, medeniyetler şehri Kudüs'ün ruhunu ve dokusunu bilen Türk milleti yeni bir nöbet için devreye girmelidir.
* Çağrı olursa biz gidelim, biz koşalım, hızır gibi yetişelim, gücümüzün yettiği yere kadar girelim, nihai olarak akan kanı durduralım; huzur, istikrar ve güvenliği el birliğiyle, güç birliğiyle temin edelim.
“ONLARDAN KORKAN EN AZ ONLAR GİBİ OLSUN”
Kudüs'ün her karışında izimiz ve eserlerimiz vardır. Kudüs bizi bilir, biz Kudüs'ü biliriz. Şayet ABD bunun önünde engelse NATO üyeliğini derhal tartışmaya açalım, Küreciği de, İncirliği de boşaltalım.
Onlardan korkan en az onlar gibi olsun. Bizim ilhamımız Iğdırlı Hasan Onbaşıdır. Bizim irade kaynağımız Kudüs'e damga vurmuş, çehresini değiştirmiş 400 yıllık hükümran mazimizdir. Haremi Şerif'in statüsünü bozacak yeryüzünde bir güç yoktur.
Hiç kimse olmasa bile Allah'ın görünmez orduları vardır. Mescid-i Aksa onurumuzdur. Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır. Bizim hedefimiz hakka, hakikate ve hakkaniyete sahip çıkıp şeytanları taşa tutmaktır."