MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında konuştu. Bahçeli, AK Parti milletvekili Hakan Şükür'le ilgili açıklamalarıyla ilgili 'Bizim için gaflete kapılarak açıklama yapan milletvekili hepimizin ve Türk milletinin evladıdır.' dedi. İşte Bahçeli’nin konuşmasından satır başları:
Ermeni canavarlarının acımasızlıklarının sonucu olan toplu katliamlar yapılmıştır. Hocalı’da anaların karnı yarılmış, işkenceler uygulanmış, bedenler uzuvlarından ayrılmıştır. Ermeni ölüm tacirleri babanın gözü önünde evladı kurşuna dizmişlerdir. Hocalı karanlığa gömülmüş Türk’ün hayatı kıyıma uğratılmıştır. En aşağılık suçlar Hocalı’da işlenmiştir. Hocalı mazlum, Hocalı mahsun, Hocalı çileli ve yaralıdır. Cumhurbaşkanı Sayın Gül’ün seçilen Sarkizyan’a tebrik mesajı göndermesi yakışık almamıştır. Başbakan’ın iyi dilek temennilerinden bulunması hepimizi üzmüştür. Tebrik gönderilen kişi Hocalı katliamındadır. Ermenistan yüzsüzce topraklarımızda hak iddia etmektedir.
T.C’yi yöneten isimler şirinlik yaparak, birilerine iyi gözükerek dünü unutturacaklarını düşünüyorlarsa yanılıyorlar. Tüm şehitlerimize rahmet diliyorum. Yaşanan acıları unutmadık unutmayacağız. AKP hükümetinin PKK ile yürüttüğü ihanet senaryoları her gün yeni bir boyut kazanmaktadır. Herkesin dikkati buraya yönlendirilmiştir. AKP İmralı adasına tüm varlığıyla üşüşmüş ve caninin kapı kulu haline gelmiştir. Kanlı örgüt Başbakan Erdoğan’la çıkarlarını iyi örtüştürmüştür. AKP teröristlere başı önde mahçup bir psikolojiyle siyasi namusunu devretmiştir. İnsanlık kasaplarının ellerine düştüler.
Her çözüm çağrısı kar topu gibi saldırıyla sonuçlanmıştır. Terör örgütü TC.'yi köşeye sıkıştırma amacına yönelmiştir. PKK silah bırakmayı 13 sene önce kendiliğinden kabul etmiştir. AKP teröristleri yeni baştan dirilmiştir. Geçmişte şartlar gereğince barış diyerek mevzi elde etmeye çalışan kanlı örgüt gömülmek üzereyken Recep Tayyip Erdoğan imdada yetişmiştir. İlk yardım mücadelesini yapmış yeniden ayağa kalkmasını sağlamıştır
Eli kanlı canavara yeniden yaşam iksiri vermiştir. Bölücülük nişanına hak kazanmıştır. Başbakan Erdoğan değişik görevlerin yeni sıra, kartvizitine yeni eklediği İmralı Mübaşirliği için bütün gücünü sarf etmektedir. Her sözü AKP’li ve BDP’li müridler tarafından merakla takip edilmektedir. Sözde çözüm önerilerinin neleri kapsadığı hala açıklanmamıştır. Yıkımdan sorumlu Başbakan Yardımcısı sürecin kimlerin himayesinde ilerlediğini ifşa etmiştir. Birinci heyetten sonra ikinci heyet elinde hediyelerle gidip mektupla geri dönmüşlerdir. Erdoğan da gezisi sırasında “risk almadan başarıya ulaşmamız mümkün değil” diyerek tarafını belli etmiştir. Devletin elindeki tutsaklarla, PKK’nın elindeki tutsaklara vurgu yapılarak ahlaksızlık gözler önüne serilmiştir.
Ne zamandan beri vampirler tutsak kabul ediliyor olmuştur. Türkiye’yi böyle bir rezaletin içine düşürmeye kimin ne hakkı vardır. İmralı canisinin gönlü yapılmak için 4. Yargı paketi yapılmıştır. PKK’nın kaçırdığı kişiler hiçbir şart öne sürülmeksizin serbest kalmalıdır. AKP’nin biraz vicdan ve cesareti kaldıysa her yeri aramalı ve o kardeşlerimizi bulmalıdır.
Devlet senin babanın çiftliği veya ortak olduğun şirketlerden biri değildir. Böyle devlet itibarı korunamaz. Senin öğrenemediğin bir devlet ahlakı vardır. İmralı’ya giden heyetin içinde 2 BDP’nin varlığı dikkate alınmalıdır. Erdoğan ve İmralı pazarlığı daha çetin geçecektir. Erdoğan’ın isteği bellidir. Erdoğan ve İmralı paslaşmaları şöyledir: Ver başkanlığı ver özerkliği, ver başkanlığı al bağımsızlığı, ver başkanlığı al Güneydoğu’yu. İyimser beklentiler eninde sonunda AKP’nin ayağına dolanacaktır. İmralı canisinin çatışmasızlık çağrısında bulunacağı söylenmiştir. Yeni bir çatışmasızlık kararı alınırsa bu diğerinden farklı olmayacaktır. Sözde barış gelmezse daha şiddetli bir hamle yapacaklarıyla tehdit etmektedirler. Sözüm ona silahları tamamen bırakacaklardır.
Türk adaleti baskının altına girmiştir. Mağduriyetler artmaktadır. Hukuk kuralları çiğnenmekte ve bu dönemde güven tabii ki sarsılacaktır. AKP zihniyeti Yargıyı çocuk oyuncağına çevirmiştir. Sanal suç ihmalleri, haksızlığı kökleştiren davalar, çakma delillerle dava hazırlıkları artmaktadır. 4. yargı paketi en önemlisi. Sayın İlker Başbuğ’un gösterdiği isimlerin reddedilmesi yargının ne hale geldiğinin göstergesidir. Hukuk cinayetidir. Türk hukuku tam yol devam etmektedir. Dürüst yargılamalara ulaşılması mümkün iken hep aksi istikamette ilerlemektedir. Ne ekonomik gelişmeden ne de özgürlükten bahsedilemez.
AKP hukuktan elini çekmelidir. Başbakan Erdoğan’ın Türk milletine karşı sadakatsiz uslubu en kaba tavır olmuştur. Israrla milli değerlerimize hakaretleri sıralamaktadır. CHP Genel Başkanı da bu sözleri burada söyle şurada söyle diyerek bundan zevk duyan bir ruh hali sergilemektedir. Bu dilin çok fazla uzadığını ikazla bildirmek istiyorum. Bu zihniyet milliyetçiliği ayaklar altına alırken, bilirkişi rolü oynamaktadır.
HAKAN ŞÜKÜR'E SAHİP ÇIKTI
Başbakan sen istesen de milliyetçi olamazsın sızlasan da milliyetçiliğin kapısından geçemezsin. Senin ne geçmişin, ne çıktığın muhit buna izin vermez. Senin sicilin buna imkan tanımaz, buna imkan vermez. Sen alışkanlıklarını milliyetçilikte bulamazsın. Bunun için Türküm diyemiyorsun. Türk bayrağını bile ağzına alamayarak tıpkı yabancılar gibi Türkiye bayrağında karar kılıyorsun.
Başbakan Erdoğan Türk olmadığını söyleyen bir vekilini savunmak için merhum şairimizi Mehmet Akif Ersoy’u örnek vermişti. Merhum şairimizi birilerini temize çıkarmak için kullanılmayacak kadar yüce ve gönlümüzün müstesna ismidir. Kökeni ne olursa olsun Türk olmuş, Türk’e mal olmuştur. Bizim için gaflete kapılarak açıklama yapan milletvekili hepimizin ve Türk milletinin evladıdır.
TÜRKLÜKTEN İSTİFA EDENLERE TEPKİ
Herkesin tercihine saygılıyız, herkes bizdendir kimseyi dışlamayız. Bazı isimler de çok önemli bir şey yapmış gibi Türklükten istifa ettiklerini yazmaya başlamışlardır. Kim nereye giderse gitsin kendisini nasıl görürse görsün bizim kimse umrumuzda değildir. Nasıl olsa AKP döneminde milliyetçilğe saldırma moda haline gelmiştir.