CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, corona virüsünü yenen DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ı ziyaret etti. İki lider, görüşme sonrası bir basın toplantısı düzenledi.
Kılıçdaroğlu ve Babacan bir muhabirin “Cumhurbaşkanı Erdoğan ekonomik sıkıntılar yaşayanlar için ‘Müminin görevi varlıkta şımarmamak, yoklukta sabretmektir. Gerçek mümin acıyı bal eyleyendir’ dedi. Bu sözleri nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna şu yanıtları verdi:
Kemal Kılıçdaroğlu: "Mümin alçakgönüllüdür. Mümin kul hakkı yemez. Mümin, bu ülkede yatağa aç giren çocuklar var ise Saray’da oturmaz. Bir insanın söylemiyle eyleminin örtüşmesi gerekiyor. Söylemi farklı yaşam tarzı farklıysa orada riya vardır, ikiyüzlülük vardır. Dolayısıyla Erdoğan’ın söylemlerinin ciddiye alınacağını düşünmüyorum."
Ali Babacan: "Hükümetlerin görevi, vatandaşlarımızdan yokluk karşısında sabretmesini istemek değil, mümkün olduğunca en yüksek refah sevisini sunmaktır. Bunu yapamayıp da yokluğa karşı sabredin diye nasihatte bulunmak bir hükümetin görevi değildir diye düşünüyorum."
TOPLANTIDA NELER KONUŞULDU
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'nun ardından, Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkanı Ali Babacan'a " hayırlı olsun" ziyaretinde bulundu. "Demokrasi zemininin genişletilmesi" için diyalog kapılarının açık tutulması konusunda görüş birliğine varılan görüşmede, iktidarın tıkanma noktasına geldiği ve "çoğulcu parlamenter sistem" dahil yeni bir sistem önerisini gündemine almak zorunda kalabileceği değerlendirmesi yapıldı.
BBC Türkçe’den Ayşe Sayın’ın haberine göre, bir sonraki seçimde "dostlarla iktidar" hedefi çizen CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun, siyaset sahnesine yeni katılan partilere yönelik ziyaretlerini sürdürüyor. CHP Lideri'nin bu kapsamdaki ikinci durağı, bir süre önce Covid-19'a yakalanan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan oldu.
Görüşmede, Kılıçdaroğlu'na Genel Sekreter Selin Sayek Böke, Genel Başkan Yardımcıları Oğuz Kaan Salıcı, Bülent Kuşoğlu ile parti sözcüsü Faik Öztrak eşlik ederken; Babacan konuklarını, Genel Sekreter Sadullah Ergin, Ekonomi Politikaları Başkanı İbrahim Çanakçı, İletişim ve Tanıtım Başkanı Sanem Oktar ve Teknoloji Politikaları Başkanı Burak Dalgın'la karşıladı.
Yaklaşık 1.5 saatlik ziyaretin yarısı iki liderin baş başa görüşmesi şeklinde gerçekleşti. Covid-19 tedavisi yakın zamanda tamamlanan Ali Babacan'ın; geçmiş olsun dileklerini ileten CHP heyetine tedavi süreçleri ve tedavisi süren babasının sağlık durumuna da ilişkin bilgi verdiği belirtildi. Babacan, partisinin kongre süreçlerini ve örgütlenme konusundaki çalışmalarını da anlattı.
Edinilen bilgiye göre görüşmede Babacan, Kılıçdaroğlu'nu, ekonomi bakanlığının ilk dönemlerinde, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nun deneyimli bir üyesi olarak tanıdığını ifade etti. Kılıçdaroğlu da Babacan'ın o dönemdeki tavrını överek, muhalefetin eleştirilerine olgunlukla yanıt verdiğini, tartışmaların bir düzeyi olduğunu, şimdi ise bakanların sorulara bile yanıt vermediğine dikkat çekti. Görüşmede, geçmişte Hazine Müsteşarlığı görevinde bulunan ve bu anlamda "halef-selef" olan Faik Öztrak ile DEVA Partili İbrahim Çanakçı, birlikte çalıştıkları dönemlerle ilgili sohbet etti.
"ORTAK DEMOKRATİK ZEMİN OLUŞTURULMALI"
Yansıyan bilgilere göre Türkiye'de demokrasi ve özgürlükler konusunda geriye gidiş yaşandığı değerlendirmesi yapıldı. İki lider, olumsuz gidişi durdurmanın yolunun, farklı görüşlere sahip olsalar da siyasi partilerin "demokrasi ortak zemininde buluşması"ndan geçtiğine vurgu yaparak, bu ortak zeminin genişletilmesi için diyalog kapısının açık tutulması konusunda görüş birliğine vardı.
Görüşmeye katılan bir kaynak, görüşmenin "bir nezaket ziyareti" çerçevesinde gerçekleştiğini belirterek, "Ama yine de karşılıklı olarak sergilenen tavırdan, nerelerde ne kadar uzlaşabileceğinizi görüyorsunuz. Görüşmede herkes, farklılıklara karşın demokrasinin ortak zemin olması konusunda hemfikir. Demokrasi öncelikli baktığınızda farklılıklar geri planda kalıyor" görüşünü dile getirdi.
"SİSTEM TIKANDI, SİSTEM DEĞİŞİKLİĞİ GÜNDEME GELEBİLİR"
Görüşmede, Türkiye'de iki yıldır uygulanan "cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi"nin tıkandığı, başta ekonomi olmak üzere Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın hem parti, hem de cumhurbaşkanlığı görevini yürütmekte zorlandığı değerlendirmesi yapıldı. Bu çerçevede, iktidarın, yönetilemeyen bu süreçle ilgili "çoğulcu parlamenter sistem" dahil, sistem değişikliğini zorunlu olarak gündeme alabileceği yorumu yapıldı.
"TÜRKİYE'YE MALİYETİ AĞIR OLACAK"
Görüşmede, döviz kurundaki yükseliş ve ekonomik göstergeler değerlendirilirken, hükümetin "faizi düşürürsek, döviz ve enflasyon da düşer" anlayışındaki ısrarını sürdürdüğü, bu yanlış politikanın maliyetinin Türkiye'ye ağır olacağı ifade edildi. Ayrıca, TBMM gündeminde bulunan Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Yasası'nda değişiklik öngören torba yasa teklifi de görüşmede gündeme geldi. Babacan ve Kılıçdaroğlu'nun yeni getirilen düzenlemenin, "şeffaf bütçe" anlayışını ortadan kaldırdığı değerlendirmesi yaptığı belirtildi.
İTTİFAK GÖRÜŞÜLDÜ MÜ?
Yansıyan bilgilere göre, ziyaretin heyetlerin olduğu bölümünde, seçim ittifakları veya seçim yasası konuları gündeme gelmedi. Görüşme sonrasında yaptıkları basın toplantısında gazetecilerin "ittifak" konusunun gündeme gelip gelmediği konusundaki soru üzerine Kılıçdaroğlu, "Bugün sadece ziyarete geldik. Henüz daha seçim zamanı değil. Görüşmede ittifak konuşulmadı" yanıtını verdi. Ancak iki liderin baş başa görüşmelerinde ileriye dönük işbirliği olanaklarını değerlendirdiği ifade edildi.