Fox TV’de İsmail Küçükkaya’nın programına konuk olan Babacan, partinin isminin çarşamba günkü tanıtımda açıklanacağını söyledi.
Babacan partinin kurucular kurulunun 90 kişiden oluştuğunu söyledi.
Babacan’ın konuşmasından satır başları şöyle:
“Ülkede sil baştan gerekli. O dönem sil baştan AK Parti’ydi. Yıllarca güzel hizmet ettim. Ancak aradan 20 yıl geçti. Dünya değişti, Türkiye değişti. Parti, kuruluş ilkelerinden çok uzaklaştı. Mesela özgürlükler. Türkiye 20 yıl sonra yeniden özgürlükler konusunda sıkıntı yaşıyor. 2001 döneminde yaşadığımız sil baştan ihtiyacı yeniden oluştu. Evrensel değerler temeline oturmuş bir Türkiye oluşturmak gerekiyor. Mevcut siyaset tarzıyla bu ülkenin refaha erişmesi artık imkansız. Toplumda böyle bir beklenti de yok. İktidar partisini destekleyenlere nedenini sorduğumuzda daha kötüsünden korktukları için desteklediklerini söylüyorlar.”
"İNSANLARIN KORKMADIĞI BİR ÜLKE İSTİYORUZ"
“İnsanların rahat nefes alıp verdiği, korkmadığı bir ülke istiyoruz. Yeniden demokrasi, özgürlük dememiz gerekiyor. Türkiye’de sorunlar konuşulamıyor. Sadece hapisteki gazeteciler değil, tecrit edilmiş gazeteciler de var.”
“İfade özgürlüğü olmayınca problemleri tartışamıyorsunuz. Bu şekilde sorun çözmek mümkün değil. Hastalığını inkar eden bir hasta gibi. Türkiye’nin tedavi aşamasına geçmesi gerekiyor.”
"SORUNLARIN MERKEZİNDE KÖTÜ YÖNETİM VAR"
“Her devletin kendi güvenliğiyle ilgili bazı tedbirleri olabilir, ancak gelişmiş devletlerin bunu nasıl uyguladığına bakmak lazım. Türkiye’nin sorunlarının merkezinde kötü yönetim yatıyor.”
“Sistem kısmı çok önemli ama değiştirmesi o kadar zor değil. Evet sistem kötü, ama bu sistem öncesinde de sorunlar vardı. Asıl sorun yönetim anlayışı, üslubu. Yönetenler iradesini meclisin üstünde görüyor mu? Meclis şu an çok fazla zayıflamış durumda.”
‘KİŞİLERLE UĞRAŞMAYACAĞIZ"
“Bizim amacımız ülkenin sorunlarını çözmek. Kişilerle uğraşmayacağız. Onlar bizimle uğraşabilir. Siyasi yelpazenin tam ortasında, ana akım bir siyasi hareket başlatıyoruz. Ortak bir Türkiye geleceğinde buluşacağımıza inanıyoruz.”