Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, bugün düzenlediği basın toplantısında kulüple ilgili çıkan başkan adaylığı haberlerine açıklık getirirken CAS süreciyle ilgili de basın mensuplarına bilgiler veriyor.
Martens Hukus Bürosu'ndan Yunan avukat Andreas Zaglis'in de katıldığı toplantıda Aziz Yıldırım başkan adaylığı konusunu bugün konuşmayacaklarını belirtti.
İşte Aziz Yıldırım'ın spor medyasının önde gelen isimleriyle birlikte yaptığı toplantıdaki konuşmaları:
"19 maçta şike var ama bu şikeyi biz 3 kişi yapmışız öyle mi?"
"Hapis yatmaya hazırım ama tekrar ediyorum: Ben şike yapmadım."
"Sabrım giderek azalıyor. Bir açılırsam beni Türkiye'de hiç kimse tutamaz."
" İlhan Ekşioğlu ve diğer arkadaşlarımız cebinden katkıda bulundu. UEFA'ya bunları söyledik, inanmadılar."
"Tarla' deyip duruyorlar. İddianamede Trabzonspor'la ilgili uzun don var, balık var, demir var, hoca var. Bunlar ne demek?"
"Mecnun Başkan, Zeki Mazlum'a 'Sizinkiler 1 milyon canlı parayla buraya geldi' diyor."
"Trabzonspor-Sivasspor maçıyla ilgili çok ilginç bir konuşma yazılmış..."
"Trabzonsporlu yöneticilerin Ankaragücü'nün yöneticileriyle yaptığı görüşmeler neden konuşulmuyor?"
"Bizi dinleyenler, mayıs ayından sonra Trabzonspor'u dinlemeyi neden bırakmışlar?"
"UEFA burada hapis yattığımız için suçlu olduğumuzu düşündü. Yargının oradaki gibi olduğunu sanıyorlar."
"Hiçbir kanunun değişmesini istemedik. 58. Madde'nin bizim için değiştiğini söylediler ama sadece biz tahliye edilmedik."
"Bizi Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılamak için kılıf bulmaları gerekiyordu. 'Silahlı cebir ve şiddet' dediler."
"Dediler ki; 'Şiddet uygulamamışız ama her an uygulayabilirmişiz. Ağır Ceza'ya sevkin bahanesi bu."
"Şike davası sebebiyle bizi tutukladılar, kâğıtta öyle yazıyor. Cezayı ise silahlı örgütten aldık."
"Fezlekede 'Fenerbahçe yöneticileri, Trabzonspor’un yaptığı şikeyi önlemek için çalışma yaptı” diye bir ifade var."
“ŞİKEYİ TARİF EDECEĞİM”
Nasıl örgüt olmuşuz anlatacağım. Kafanızda ne varsa bana sorun. Aklınızda ne varsa sorabilirsiniz. Yazmakta da serbestsiniz.
BU DAVA NASIL BAŞLADI
Giresun’da 2009 yılında 3 tane olay oluyor. 2010 yılında da olaylar oluyor. Sonra bunlar mahkemeye düşüyor. Bir kısmına cezalar veriliyor ve dosyalar kapatılıyor. 2010 yılının sonuna doğru Zekariya Öz Giresun’a yazı yazıyor ve elinizde dosya var mı diyor. Bir daha konuşuluyor. Elimizde kapatılmış dosyalar var diyorlar ve Öz bize gönderin diyor ve dinlemeler başlıyor. 17 Şubat’ta ben Mahmut Bey ile bir konuşma yapıyorum. Hakemlerle ilgili konuşun iyi idare etsinler diyorum.
"İBRAHİM AKIN KORKMADAN KONUŞTU"
Herkes diyor ki biz oraya gittik hiçbir şey yapmadık. En iyi savunmayı yaptık. İbrahim Akın’ı da götürdük. O da korkmadan yanıt verdi. Aslan gibi konuştu. Mehmet Ali Bilen geldi. Poliste doğru ifade verdik. Savcı çocuğun var dedi. Dediğim gibi ifade vermen gerek dedi. Bunun üzerine HSYK’ya şikayet ettim ve görevden alındı dedi… Fatih Akbaba bana "300 bin Euro’yu Aziz Yıldırım’dan aldım Mecnun Otyakmaz’a götürdüm" dersen serbest kalırsın dediler. Tamer Yelkovan’ı iteleyip kakaladılar. Her gelene Aziz Yıldırım’a suç yükleyin diye zorladılar.
"ANAYASA MAHKEMESİ BİLE TAHKİM KARARINI BOZAMAZ"
"Fezlekede Doğan Ercan yerine Doğan Yeşin’i dinlemiş. Adam ona göre karar veriyor. Hasan Çetinkaya yerine İsveç’teki Hasan Çetinkaya’yı dinlemişler. Seyit Kalender hayatında Karabük’e gitmemiş. Fatih Akbaba 2 yıldır Sivas’a gitmemişler. Sen anlamazsan onlar anlamazlar. Polisin fezlekesi var diyoruz. Adamlar biz bunu tanırız diyorlar. Aslına Şenes Erzik’in de TFF’nin de bizim dışımızda gidip anlatmalı. Bizim şike yaptığımıza inanıyorsa TFF gerekeni yapıyor.
10 sene de geçse 20 sene de geçse ölmezsem bu işin doğrusu ortaya çıkacak. Milli takım şike yapmadı mı? Ne çabuk unutuldu bunlar? Ben alacaksam kaleciyi alırım. İbrahim Akın’a mı şike yapacağım? Benim savunma yapmam içim gerçek bir karar olacak. TFF’ye göre suçsuzum. UEFA bana ceza mı verecek? TFF’ye göre bende bir şey yok...TFF tahkim kuruluna kadar karar verd. 2010-11 yılının şampiyonu Fenerbahçe dedi…Anayasa mahkemesi bile tahkim kararını bozamaz. Tahkim kurulu kararını bozmak için uğraştılar. Kanun çıkaracaklardı 3-4 yıl önce…Yapamadılar. Kanun değişmeden tahkim kararı değişemez. Olursa öyle bir şey emrivaki olur. Kanunsuz olur…
Siyasi dava diyorum. Fenerbahçe’ye Aziz Yıldırım’a karşı. Bu taraf diyor ki bizden bir şey yok, diğer taraf diyor ki bizden bir şey yok. O zaman diyorum ki kontrgerilla yapıyor. Bana istediğiniz maçı sorun.Biz her şeyi anlattık. Özerl mahkeme kurulduğu için anlattığımız dinlenmedi. Dinlenmezdi. Diğer davalara da gidip bakın..."
"ÜMİT ÖZAT: SİZE KIRGINIM"
Ümit Özat: 6 sene Fenerbahçe’de oynadım… Size kızıyorum… Keşke ben kaptanken şike yapsaydınız da 4 sene şampiyonluk sevinci yaşasaydım… Bu kadar gücünüz varsa bunu yapsaydınız… Herkes Fenerbahçe’nin üzerine yüklendi. Sizin şike yapmadığınızı biliyorum. 2 gün sonra ahlaktan bahsedenlerin hangi konuya alet olduklarını bir kasetten göreceksiniz… Siz Türkiye’nin en saygın iş adamlarından birisiniz… Neden bu kadar önemli değer kayıpları yaşadınız, neden devam ediyorsunuz?
"90 sürecinden sonra yönetime geldiğimizde grubun tavsiye ettiği kişiler olarak geldik. Birleşik grup vakfındaydım. Zaman içerisinde içeride bunu gördük: Gruptan gelenler doğru da olsa yanlışı yapmaya mecburduk… Grup toplantısında böyle bir karar aldık diyorlardı. İnanmasak bile bunlara evet diyorduk. Hep Fenerbahçe aleyhineydi. Sonra biz bunu görüp gruptan ayrılmaya karar verdik. O dönem içerisinde bize basında saldırılar oldu. Birkaç gazeteci aynı haberleri yazınca bu yola devam edeceğiz kararı alındı. 98 yılında başkanlık sürecim başladı. Önce iş adamıydım. Bütün işlerimi bıraktım. 2001’de ilk kez şampiyon olduk… Ailem ile yaptığım görüşme sonunda başkanlığı bırakmak zorunda kaldım. Her taraftan baskılar gelmeye başladı. Mecburen geri döndüm.2011 nisanında Başbakan’a Alex ile birlikte gittiğimde bir daha başkanlık yapmayacağımı söyledim Başbakan'a... 1 sene sonra seçim vardı... TFF seçimiyle ilgili düşüncelerimi söyledim. Alex ile 5 dakika konuştu biz 1 saat bunları konuştuk. Ondan sonra hapse girince bu süreç bugüne kadar taşındı ve devam ediyor..."
“ŞİKEDEN TUTUKLANMADIK”
"Kenan Yaralı’nın bana geldiğini ve yardım ettiğini söylüyorum. Sana yakışır diyor… Bunu şüpheli görüp beni dinlemeye almışlar. Benim görüşüm daha önce de dinlendiğim yönünde. O tarihte şike ve teşvik suç değil. Beni silahlı örgütten dinlemeye alıyorlar. Halbuki o dönem İstanbul’da 30-40 tane dava vardır. Ama Giresun’a bağlıyorlar. Beni Olgun Peker’den Sedat Peker’e bağlamak. Beni Ergenekon’a bağlayacaklarını düşünüyorlar. Bu şike davası değil… Ergenekon’un kasası diyorlardı. Ama bağlayamadılar. 14 Nisan’a kadar silahlı örgütten dinleniyoruz. 14 Nisan’dan sonra kanun çıkıyor. Bizim çalıştığımız kanun bu değildi. Bizim çalıştığımız kanun düzensizlikle ilgili kanundu. Şekip Bey bana geldi böyle bir kanun çıktı ama bizim çalıştığımızla ilgisi yok dedi. 3 Temmuz’da bizi gözaltına aldılar. 19 maçtan şike ve teşvik yaptığımızı ve bunun yüzde yüz belgeli olduğunu söylediler. Bizim tutuklama kağıtlarımızda şike ve teşvik diye yazıyor. Ama biz silahlı örgütten tutuklandık."
"TRABZONSPOR'DA NİSAN'DAN SONRA HİÇ DİNLEME YOK"
Avrupa’da bir insan hapis yattıysa mutlaka suçludur. Hukuk anlayışları hep farklıdır. Bizim ülkemizde durum böyle değil. 58. Madde değişsin diye biz istekte bulunmadık. Kanun değişti. Aziz Yıldırım için kanun çıkıyor dediler. Ama biz dışarı çıkamadık. Biz çok rahatız. Fezlekede diyor ki Fenerbahçe yöneticileri Trabzonspor’un yaptığı şike ve teşviği önlemek için çalışmalara başladılar. O zaman bunun belgeleri olmalı. Varsa bu belgeler nerede? Demek ki bir şey var ama sen saklıyorsun. Trabzonspor’da Nisan’dan sonra hiçbir dinleme yok.
“BİZİ KARALIYORSUNUZ”
"Fenerbahçe’nin rakiplerine teşvik ödenip ödenmediği araştırılıyor diyor. Bize tarla diyorlar. Trabzon’da demir var, balık var başka şey var. Eğer doğru bir yargılama olsaydı Trabzonspor başkanı örgüt lideri olurdu. Başbakana karşı ayaklanmaya çağırıyor. Ben de örgüt üyesi olurdum… Sivasspor maçı ile ilgili çok enteresan konuşması var. Mecnun Otyakmaz ile Zeki Mazlum aralarında konuşuyorlar. Senin oradan birileri 1 milyon canlı para ile geldiler diyor. Zeki şu yanıtı veriyor: Trabzonlu iş adamları 5 milyon dolar. Hele ki Ak Parti teşkilatı…"
"Şimdi soruyorum. Siz bunları neden yazmazsınız, neden çizmezsiniz, neden sorgulamazsınız. Türkiye’den devamlı UEFA’ya mektuplar gitti geldi. Aynı kalemden çıkan yazılar. Demin Alman avukatın dediği gibi çıkmaz bir yola girdi. Ben yargılanıyorum ama Trabzonspor başkanı da Zeki Mazlum da bizim gibi yargılanıyor şu anda Yargıtay’da. Savcı onların beraatine itiraz ediyor. Yarın Yargıtay onlara ceza verirse ne yapacağız."
Serdar Adalı ve Tayfur’un bir şey yapmayacağına adım gibi eminim. Geçen gün konuşuyorlar. Atı götürmüşler. Otelin altındaymış. Böyle komik şey olabilir mi? Ama siz sadece Fenerbahçe konuşuyorsunuz. Ama ben giderse malzeme bulamayıp aç kalacaksınız. Benim artı ve eksimi ölçersiniz var ama gitsin diyemezsiniz. Ben sizin patronunuz gitsin, müdürünüz gitsin diyor muyum? Burası babadan oğula kalma bir yer değil ki? Benim bir oyum var. Atarım ve evime giderim…Siz sabah akşam o koltukta nasıl oturacağım diye düşünüyorsunuz. 15 sene yaptım ben. Kimseye nasip olmaz bu. Benim bir ailem var. Bu ailemin düzenini bozdum ben… Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş artık dev olmuş durumda. Siz 20 sene önceki kafayla kulübü idare edeceğinizi düşünüyorsunuz."
GAZETECİ: Başbakan'dan size istifa etsin diye mesaj verdi mi?
Hayır öyle bir mesaj gelmedi. Ben üzüldüm. Bu toplantıyı bu amaçla yapmadım. Sorun istediğinizi dosyalar burada. Siz burada bizi şike yapmakla bundan sonra suçlayamazsınız. Sorun istediğinizi...
Mahkeme para verdi diyor.Ben de para vermediğimi yine onların tuttuğu telefon konuşmaları ile yanıt vereyim. Kulübün içinde Kuş uçsa haberiniz olur diyorlar. Kuş uçmuyor F-16'lar uçuyor... Yukarından talimat verdiler yöneticilerimi suçsuzken suçlu hale getirdiler. Bana neden yapamadılar. Çünkü bende hiç bir konuşma yok. 6-1 lehine çıkan şey 6'ya bir aleyhine dönüyor...
“BOĞAZ KÖPRÜSÜ'NDEN ATLARIM”
"Sivas’a para gitti diyorlar. Sivas’a parayı elbise çantası ile mi götürürsünüz. Sivas’a Trabzon 5 milyon dolar teklif etmiş biz oraya en az 10 milyon ile gitmemiz gerek. Ve bu parayı emniyete göre arabanın bagajında bırakıp gidip uyumuşuz. Emenike’nin görüntüleri nerede kardeşim? Çıkarsınlar boğaz köprüsünden atayım kendimi. 19.01.2012'de Fenerbahçe'yi 2 yıl göndermeyip puan sileceğiz diyorlar. Verilen bütün paraları da geri alacağız sizce uygun mudur diyorlar. Siz bu belgeyi bunların eline verdikten sonra bir daha dönüp de böyle olmasını istemiyoruz şansınız var mı? Ali Koç ile Nihat Bey'i çağırdım. Anlaşma var mı dedim... Bir toplantı yapmışlar. Puan silinsin demişler ve bir anlaşma hazırlamışlar. Bu anlaşmayı TFF Ali Koç'a göndermişler. İmzalasaydı ceza alırdı diyorlar. Zaten aynı cezayı almışız. Fenerbahçe'nin namına pazarlık yaptınız...Biz bunları kabul etseydik bu kadar mücadeleye gerek var mıydı?"
"KENDİMİ ZOR TUTUYORUM"
"Biz sabırla sineye çekiyoruz. Benim de ailem var, çocuklarım var, ailem var. Çok ağır şeyler söylerim kendimi zor tutuyorum. Buraya zamk ile yapışmadım. Genel kurul ile geldim, genel kurul seçmezse giderim. Duramazsın. 1997 tarihinde Fenerbahçe kongre üyesi 6 binken 15 bine çıkmış… Lisanslı 291’den 4500 Çalışan 92 kişi şimdi 915 kişi oldu. Herkesi takip edemiyorum. Her şey benim bir bilgim dahilinde değil. Trabzonspor’a bir basketçimizi verdik. CEO bana sordu. Bir kulübe vereceğiz dedi. Verin dedim. Sonra Trabzonspor’a verdik. Trabzonlu biri çıktı dedi ki Aziz Yıldırım’a rağmen aldık. Ben istemesem nasıl alırsın. Haberim bile yok."
"ANADOLU KULÜPLERİ KALKINSIN DİYE SESİMİZ ÇIKMIYOR"
"38 milyon dolara çıkmış yayın gelirimiz. Şikayetim buna. Anadolu kulüpleri kalkınsın diye sesimiz çıkmıyor. Her gittiğimiz yerde küfür yiyoruz, bilet fiyatları ortada her gittiğimiz yere de bereket götürüyoruz.
Fenerbahçe’nin nereye geldiğini kısaca herkes anlamıştır. Gelecek dönem ben ya da benden başka kim olursa olsun tüzük tadilatı yapılacak ve üye sayısı 1 milyon kişiye çıkartılacak. Fenerbahçe’nin yayın hakkı 150 milyon dolar olmalı…
1 milyar dolar harcamışım. 24 saat çalıştım kulüpte. Bunu ben yarattım. Her günüm burada geçti. Stat yaptım. Dereağzındaki tesislerin futbol sahasını cebimden yaptım. İlhan Ekşioğlu diğer arkadaşlar cebinde n yaptı. Bir günde çıkıp demedik. UEFA’da dedik ki kulübe cebimizden para verdik bize inanmadılar. Nasıl para verirsiniz dediler. Bizi karalıyorsunuz da ben de anne baba çocuğuyum. Korkak adam değilim. Kimseden korkum yok. Hapse girmeye de korkmuyorum. Ama ben şike yapmadım… İstediğiniz soruyu sorun. İbrahim Akın’a para verdiğim söyleniyor. Bulun fezlekede ya da başka yerde gidip kendimi boğaz köprüsünden atacağım. Ankaragücü’ne para vermişiz. Nerede bu para. 3 tane futbolcu var. 19 maçtaki şikeyi 3 futbolcu ile mi yaptık ?"
CAS DAVASI NEDEN ÇEKİLDİ?
"Şenes Bey'e İsviçre'deyken Tolga Beyl'le Şekip Bey gittiler. Kendisine Infantino'nun yazdığı mektubu götürüp, verdiler. Süreci anlattılar. 'Bu olamaz. Bu davanın yeniden açılması olamaz' dedi. Bununla ilgili Şekip Bey'de telefon kayıtları var. Bu bir oyundur, oyun oynanıyor, oyun devam ediyor. Yani 'Platini bana çok baskı var' diyor. Baskı kimden geliyor diye sorduk. Ben sordurdum. 'Kimden geliyor bu baskı, hükümetten mi, federasyondan mı?' 'Hayır' O zaman baskı nerden geliyor? Açıklamalı bunları. Burada biz CAS davasını niye çektik? Biz Fenerbahçe olarak, CAS davasını niye çektik? Kim çektirdi bize? CAS davasını bize Şenes Erzik, en yetkili geldi, anlattı bir şeyler, kime anlattı, federasyona anlattı. Federasyondaki kişiler de Şenes Bey'le gidip birşeyler anlattılar. Bu ülkenin iyi niyetli başbakanına gidip konuştular. Aldıkları karar gereği bize, ben hapisdeyken CAS kararını çektirdiler. Geldiler bana da anlattılar, niye çekiyoruz diye, telefonda da tam anlatamıyorlar. Hem ülke hem de Fenerbahçe'nin menfaatleri olacak. Şenes Bey, şimdi TFF'ye neden sormuyor 'Niye çektirdiniz' diye. 'Önemli olan 2020, şu bu' dediler. Benim şahsi davamı da çektirdiler. Rica ettiler, şahsi dava açmıştım Platini'ye. Türkiye'ye giremiyordu, çektirdiler. Medya olarak niye sorgulamıyorsunuz bunları, hep bizi sorguluyorsunuz. Türkiye'de herkes temizdir, Aziz Yıldırım ve üç tane arkadaşı kirli. Türkiye'de şikeyi biz mi çıkardık? Bağırıyorlardı, teşvik Anadolu kulüplerinin gelir kaynağı diye. 2011'de teşvik ve şike suç muydu? UEFA'da bütün bu konuştuklarımız var, bilin yani. Siz hepiniz polisin verdiği fezlekelerle bize saldırdınız."
"Aziz Yıldırım Kıbrıs'a kaçıyordu. Ben buradayım, kaçtım mı?
Aziz Yıldırım ve arkadaşları Emenike'ye verdiği para sayarken görüntüleri vardı. Nerede?"
"SAVCILARA YAPTIKLARI İŞTEN ÖTÜRÜ AHLAKSIZ DEMEDİM"
"Üç gün önce bizim 12 numara bazı savcı ve hakimlerin F.Bahçe formasıyla bizim arkadaşlarla oynadıkları maçtan kesitler yayınladılar. Hangi gazeteler bunları yayınladı? Biz onlara bazı şeyleri dostluk gereği söyledik. Mahkemedeyim şu anda mahkemeye gidip geliyorum. Ahlaksız dedim diye. Öyle söylüyorlar. Ben benle olan ilişkilerinden dolayı söyledim, görevlerinden dolayı değil. Niye bir tane gazete yazamıyor, korkmayın beyler korkmayın. Devir değişir. Herhalde kimse baskı yapmıyor. Hakim, savcıdan niye korkuyorsunuz yahu? Her şeye cevap vereceğim burada. Mahkeme yapacağız. Soracaksınız şu maçta şike yaptın mı? Ben ve arkadaşlarım da korkmadan açık ve net cevaplayacağız. Bu dava bir şike davası değil. Bu dava siyasi bir davadır. Ben ne hapisten korkuyorum ne de başka bir şey. 38 ay durumum var gider aslanlar gibi yatar çıkarım."
"Aziz Yıldırım tekrar CAS davasının çekilmesiyle ilgili 'Siz sebebini sordunuz mu?' sorusuna da "Bize Fenerbahçe menfaatleri için dediler. Sizin UEFA'yla sorununuz var. Demek ki UEFA'yla ilgili birşeyler yapacaklar. Detayını konuşamadık" yanıtını verdi."
"BANA ERGENEKON'UN KASASI DEDİLER"
"Benim telefonlarımı dinlemelerinin amacı; beni Olgun Peker üzerinden Sedat Peker'e oradadan da Ergenekon'da bağlayacaklardı. Bana Ergenekon'un kasası dediler. Çünkü oraya bağlayacaklardı."
"BEŞİKTAŞLILAR'IN ŞİKE YAPMADIĞINA KENDİM KADAR EMİNİM"
"Bu şike davası olsa Trabzonspor Başkanı örgüt lideri olurdu. Başbakana hakaret ediyor. Beşiktaşlıların şike yapmadığından kendim kadar eminim. TV programları hakaret dolu. Kendimi zor. Tutuyorum ailem var. Bu hakaret edenlere karsı sokağa çıkamayacak, karsılarına çıkamayacak biri değilim. O yürek bizde var"
"Yargıtay devam ediyor diye henüz konuşmadık. Bizim dışımızda bizimle ilgili olmayan bilgiler dolaşıyor. Başkan adaylığım ile ilgili konuşmayacağım. 3 Kasım günü bile listeye isminizi yazıp aday olabilirdiniz. Yasal engeli olmayan herkes aday olabilir. Ama başkan Aziz Yıldırım olamaz yazamazsınız. Bunu kimse yazamaz. Fenerbahçe başkanı atamayla gelmez. Günü geldiğinde karar verip aday olacaksam söyleriz. 15 yıllık başkanlığım benim için onur madalyasıdır. Başbakan da sandık diyor. Siz başbakana aday olma diyebilir misiniz?"
“ŞENES BEY'İN ŞEKİP MOSTUROĞLU'NDA SMS'İ VAR
"UEFA, Infantino’nun mektubu iç yazışmadır diyor. Ben CAS’ta 45 dakika çıktım anlattım. Bu iç yazışma değil bir tehdittir dedim. Asbaşkanın Şenes Erzik’in ülkesinin olduğu bir ülkeye bu yazı gönderilirse bu tehdittir dedim. Biz şikeyi anlayamadık da anlatamadık da. Polisin yaptığı çökertme sistemi ile hareket edildi. Benim ile ilgili tek bir tape çıkartın her suçlamayı kabul edeceğim dedim UEFA’ya. Şekip Mosturoğlu ve Deniz Tolga Aytöre Şenes Erzik’e gittiler. Şenes Bey istediği televizyona istediğiniz yere geliriz. Biz ne söyleyeceksek söyleriz. Şekip Mosturoğlu’nda SMS’i var. Şenez Bey SMS atmış."
"FATİH TERİM, TFF BAŞKANI OLABİLİR"
"Bunlar hep spor programlarında konuşuluyor. Saygın bir program yok, iftira ediyorlar, ortamı geriyorlar. (Bir gazetecinin sorusu üzerine) Fatih Terim, TFF Başkanı olabilir. Ben niçin bundan rahatsız olayım? Seçim var, katılır, delegeler seçerse olur. Bu işi yapabilecek bir insan. Ortamı basından bazı kişiler geriyor. Olmayan sıkıntı, varmış gibi gösteriliyor."
"SOW KOŞMAZSA OYNAYAMAZ"
"Ersun Hoca, Sow'u oynatmıyor. Çünü Sow, onun istediği kadar koşmuyor. Ramazan'da oruç tutan Türk çocuklar da vardı, onlar çıkıp oynadı ama Sow oynamadı. Ersun Yanal, bütün futbolcuların en az 12 km koşmasını istiyor ama Sow 9 km koşuyor. Bu yüzden kadroya alınmadı. Gerekeni yaparsa, hoca onu oynatır."
"UEFA ÇELİŞKİLİ KONUŞTU"
"Genel Sekreter Infantino'nun mektubu, verilmiş bir söz anlamına gelir. UEFA, bu mektubu onların önüne getiremeyeceğimizi söyledi. Ben de onlara 'Bu, bir tehdittir' dedim. Şenes Bey'in asbaşkan olduğu bir kurumun genel sekreterinin yazdığı bir mektubun geçerliliğinin olması gerektiğinii ifade ettim.
"'TFF, sizi Avrupa'ya gönderseydi, biz kabul ederdik' diyorlar. Beşiktaş, Avrupa'ya gitti. Onların yöneticileri neden ceza aldı, neden istifa ettiler? UEFA'nın söyledikleri çelişkili."