* Program için 10 kişilik özel ekiple gelen Aziz Yıldırım bir süre savunmasının yer aldığı kitapçık ile birlikte ayrı bir masaya geçti.
* Yıldırım kitapta önemli noktaları çizdi.
* Profesyonel bir ekip Yıldırım'a zaman zaman bazı bilgiler verdiler.
Yıldırım'ın açıklamalarından satırbaşları:
Ahmet Hakan: Ne zaman hapse gireceksiniz? Bu şekilde sormak doğru mu bilmiyorum ama...
Aziz Yıldırım: Yargıtaya itiraz dilekçemiz oldu sonucunu bekliyoruz.
* Bizde neler olacağını bilmiyoruz benim hapse girmem çok da önemli değil. Türkiy'enin durumu ortada. Biz hapisten korkmuyoruz. Bundan sonra 2 sene 2 ay gibi bir süre var... Eğer inanıyorsanız suçsuz olduğunuzu kabul ediyorsanız ve insanların vicdanında temiz olmak benim için önemli. Yoksa 3-5 kişinin verdiği karar çok da önemli değil.
* Ben böyle bir şey söylemedim. Yer yerinden oynayacak demedim. Değişik bir Aziz Yıldırım yok, 62 yaşındayım ve doğrularımı anlatacağım.
* Aziz Yıldırım başkanını da Fenerbahçe'yi de konuşacağız İkisini birbirinden ayıramazsınız.
"17 ARALIK BİR OPERASYONDUR"
* Kararları tanımadığımızı hep söyledik. 17 Aralık'ta yapılan bir operasyon. Biz ülkenin genel durumunu kendimize odaklıyoruz. Ergenekon, Cübbbeli davası v.s özel mahkemelerde yargılananların haksız ve kanunsuz yargılandıklarını bizim de başımıza geldiği için kınıyoruz. Bize göre 17 Aralık da bir operasyondur.
* Adil yargılanma yapılsa hepimiz kabul ederiz. Önce hakkınızı savunacaksınız biz hakkımızı savunamadık. Bunun sıkıntısını yaşıyoruz. İktidar yanlış yaptı. Kanunsuz olarak benim bir sürü resimlerim çıktı. Bir algı oluşturuldu. Kanun, mahkeme, savcı eldeki belgerlere göre yargılanmalı ve bu kamuoyu ile paylaşılmalı. Ben 10. günde hala neyle suçlandığımı bilmiyordum. Suç varsa savcılık mahkeme görevini yapar.
* Ak Parti şikayetçi, MHP şikayetçi, CHP şikayetçi, BDP şikayetçi. Bunu çözmek hükümetin görevi. Yeniden adil yargılama yaparak, kimin suçu var yok, belli olsun. Ben ceza yatmaya geldim. Türkiye'ye kamuoyu öğrensin her şeyi. Olumsuzlukların Türkiyeden çıkması lazım. Yoksa Türkiye Cumhuriyeti rejimle ilgli büyük bir kaosa girer.
* Bana kimse destek çıkmadı sadece Fenerbahçeliler vardı. Bizim kuşkuyla baktığımız nokta iddia edilen şeylerle alakalı kuşku duyuyoruz..
"BİR İKİ DAVA İÇİN ÖZEL MAHKEME OLMAZ"
* Deniz Tolga Aytöre: Bir iki dava için özel mahkeme olmaz burada bir hukuksuzluk varsa 2005'e kadar gidilmeli davalar herkes için adaletli olmalı.
* Aziz Yıldırım: Bu yargılamalar yeniden yapılsın. Sonucundan ya hepimiz kurtulacağız ya da herkes yatacak...
* Tolga Deniz Aytöre: Türkiyede kullanılan yanlış bir kavram. Kamuoyunda konuşulan husus özel mahkemelerde yapılanlar yeniden yargılansın.Bize yapılması gereken gibi. Özel yetkili savcıların iddianamelerinden 6222'den ceza aldık.
USLU: O SAVCILARIN YARGILANMASI LAZIM
* Mahmut Uslu: Biz bu polis fezlekeleri ile UEFA'ya gittik. Aziz Yıldrım 4 Temmuz'da gözaltına alındı ve örgüt lideri olarak lanse edildi. 17 Aralık'ta böyle. Bence bu iddianamelerin de yeniden hazırlanması gerekiyor. Başbakan yardımcılarından birinin söylediği şeyin üstüne bu savcıların yargılaması lazım.
* Deniz Tolga Aytöre: Biz şikeden ceza aldık, haksız çıkar amaçlı suç örgütü kurmaktan. Ama bu davanın özel yetkili mahkemelerde görülmesi doğru değil. Özel yetkili mahkemeye gitmesi için sadece suç örgütü olması yetmez işin içinde şiddet olması lazım.
* Silah cebir şiddet olmasa bizim ÖYM'DE davamız görülmezdi. Sadece bizim davayı ÖYM'de görmek için bunları dosyaya bağladılar. Olgun Peker bir bir futbol meselesine TFF Başkanı Mahmut Özgener'i arıyor. Aziz Yıldırım da TFF başkanını arıyor diye nasıl bir bağlantısı olabilir, Aziz Yıldrım'ın Olgun Peker arasında? Olgun Peker de futbolla alakalı konuşuyor zaten. Bu kadar saçma bir sebepten 3 yıldır yargılanıyoruz.
"BU TAPELERİ KABUL ETMİYORUZ"
* Kamuoyunda bir kirlilik yarattılar önce onlarla uğraş dediler. Sayın Özgenerle ben konuştuğum için hakem ayarlaması yapıyormuşum. 5 tane ortada telefon görüşmesi var. Bu telefon görüşmelerin çözümünü yapmadan kuvvetli şüphe var diye telefonlarımı dinliyorlar. Benim dinlemek için savcıdan izin istiyorlar savcıya gidiyor ve ordan mahkemeden dinleme kararı çıkıyor.
* Emniyetin yaptığı her evrakta el yazmasıyla doldurma yapıyorlar. Benim kardeşimi 24'ünde yaptığı konuşmayı 21'de yapmışlar gibi elle doldurmuşlar. Biz tapeleri kabul etmiyoruz, hukuksuzdur. Bunun yanında delil olmalı. İbrahim Akın ile menajeri arasında bir mesajlaşma olmuş sonra diyorlar ki Fenerbahçe şike yaptı. Buradaki konuşmaları polis fezlekede 100 bin euroyu İbrahim Akına verdiler diyorlar.
* Ergenekon ne, Balyoz ne? Saçma şeylerle yargılanıyoruz zaten Mehmet Yıldız müslüman dürüt adam söz de korktu doğruyu söyleyemedi.
YILDIRIM: PARAYI VERDİ DİYORLARSA İSPATLASINLAR
* Yargı, savcı, hakim bizi suçluyorsa elinde belge olmalı. Neyle suçluyorsa onu tespit edecek. Bunların hiçbiri yokken afaki olarak iddia ettiklerini söyleyemezler. Aziz Yıldrım parayı verdi diyorlar ispat etsinler. Ben kendimi köprüden atacağım dedim yahu. Sadece karaladılar bizi.
* Önemli olan bizim parayı nasıl verdiğimizi tespit etmeleri. Mahkemede yargılanırken para o kadar çok karıştırılmış ki, Tamer Yelkovan tarafından verildiği söylendi sonunda.
* Tamer Yelkovan'ın Yusuf Turanlı'ya para verdiğpini ispat etsinler kendimi köprüden atarım. Bunlar birbirini tanımaz hapishanede görüştüler.
AYTÖRE: BU BİR HUKUK ŞİKESİ
* Tolga Deniz Aytöre: Şike yasası çıkacağını bildikleri için ozamanlarda bu yargılamayı uzattılar. Demek ki burada bir operasyon var. Bu bir hukuk şikesi. Konuşmalar dinletilmek zorunda olmasına rağmen bize telefon kayıtları sunulmadı.
* Aziz Yıldırım: Polis fezlekesinde konuşmaları kısaltarak suçlamaya uygun hale getirmeye çalışmışlar. Türkiyede yargılamanın nasıl olduğunu artık biliyoruz. Sayın Başbakan ve parti liderleri dile getiriyor. Yargılamaları yapanların hepsi bugün dağıldılar.
* Aziz Yıldırım: Paronayak hale geldik, simitçide boyacıda kendinin dinlenildiğini düşünüyor.
* Mahmut Uslu: Bana tehdit telefonları geldi. Ben yönetime girdiğimde başkanın ihtiyacı vardı ve geldim. Ben ilk hastaneye geldiğimde Başkan'a "Sana öyle bir operasyon yaptılar ki buradan çıkamazsın" dedi. Çünkü öyle bir algı yaratıldı. Olgun futbol menejeri. Olgun ile Bülent arkadaş Aziz de iyi arkadaşmış. Olgun'un manevi babasıyla Aziz Yıldırım'ın avukatı aynıymış. Buna çocuk bile inanmaz. Sayın bakan telefon etti. Ben Trabzon başkanına dedim ki sizin tapeleri de okudum. Aynı gemidesiniz. Aynı gemide batarsınız. Bilmiyordum ki onların avukatı o günkü emniyet genel müdürlerinin sözleşmeli avukatı olduğunu şimdi öğrendim.
PARALEL DEVLET FEDERASYON'DA DA VAR
Aziz Yıldırım: Ben 2.5 yıl yatmaya hazırım kimse kokmasın. Yatmayacak olsam Türkiye'ye gelmezdim. İbrahim Akın çok iyi çocuktur. Hapishanede bir yönünü öğrendik. Kimseye hayır diyemez. 'Sadri Şener'e de kaç trilyonluk ihaleyi verdim' dedim hepsi arkadaşım dostum. Başkanlık bitince arkadaşlık da mı bitiyor. Adnan Polat da arkadaşım. Bir şey olur bana gelir ben giderim. Türkiye'de sportif yargılama yapıldı mı yapıldı. Ne oldu Aziz Yıldırım'a gördünüz.
Paralel devlet Federasyon'da da var. Başbakanın söylediği paralel değil, Orda iki grup var önce oyladılar bir şey yok dediler. Sonra oyladılar ceza verdiler.
BAŞBAKAN İSTEDİ CAS DAVASI'NI ÇEKTİK
* Aziz Yıldırım: Biz yeniden adil yargılanır ve beraat edersek bunların hiçbir tanesi Avrupa'da kalmaz. Türkiye kendi kendini rezil etti. Türkiye'de tepeler var. Birileri bu tepeleri düzeltmek için bu operasyonları yaptı. Fenerbahçe Türkiye'de bir spor gücüdür. Fenerbahçe halktır. Bunları yok ederken spor da gitti.
* Ben hapisyetken kararları ben vermedim. Ben içerdeyken kulüp ile ilgili kararları yönetime bıraktım. 'CAS davasını çekmeyin' demiştim. Başbakan istedi CAS davası çekildi.
FETHULLAH GÜLEN İLE GÖRÜŞTÜM
Deniz Tolga Aytöre: TFF, özel yetkili mamkemelerin bir ayağı gibi hareket etti. Günlük telefon görüşmeleri. 19 maçta şike var. Savunma almadık ama durum çok vahim ve bizde tedbir koyduk dediler UEFA'ya. Ve polis fezlekelerini yolladılar. İki tane etik kurulu raporu var. Ama tek etik kurulu var.
Aziz Yıldırım: :Onlar bizi polis fezlekesine göre suçladılar. Bu ortadan kalkarsa yeniden dava görüşülür.Fethullah Gülen hapisten çıktıktan sonra beni aradı. "Tebrik etti, kalbimde seninle alakalı kötü bişey yok" dedi. Başbakanla hiç görüşmedim. Biz Metristeyken, nisanda çıktıktan sonra temmuzda bizi aldılar ve ben 10 Temmuz'da Metris'e gittim.