Grup Yorum üyelerinin de yargılandığı davada hakimle tartışması sonucu gözaltına alınan avukat Kavili, akşam saatlerinde, “görevli memura mukavemet” suçlaması ile sulh ceza hakimliğine sevk edilmişti.
“DAVAYI SULANDIRMAYA ÇALIŞTIĞI…”
Tutuklanma gerekçesinde, “Kavili’nin eyleminin amacının kutsal savunma hakkı olmadığı, aksine ters psikoloji ile müvekkilinin ve kendisini mağdur göstererek dosyada haklı çıkmaya çalıştığı, şüphelinin eyleminin müdafisi olduğu davayı sulandırmaya çalıştığı, şüphelinin tüm bu eylemleri birlikte değerlendirildiğinde amacının halkın gözünde yargının ve mahkemelerin itibarsızlaştırmak olduğu, adalete olan güveni sarsmayı amaçladığı, eylemlerinin haber niteliği taşıyarak toplumda infiale sebep olduğu, delillerin henüz toplanmamış olması, kaçma veya delilleri karartma ihtimalinin bulunması” gösterildi.
TBB BAŞKANINDAN SERT TEPKİ: SOKAK DİLİYLE YAZILMIŞ KARAR
Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu tutuklama kararının ardından bir açıklama yaptı. “Av. Ömer Kavilli'nin tutuklanması kabul edilemez” diyen Feyzioğlu şunları söyledi:
“Sokak diliyle yazılmış, görünüşte bile hukuki olmaktan uzak, haksız ve savunmayı sindirmeye dönük bu vahim tutuklama kararını kınıyoruz. Bu vahim olayı çok yakından takip ediyoruz. Av. Ömer Kavilli'nin tutuklanmasını şiddetle kınıyorum. Tarzı benim tarzım değil. O ayrı. Ama.... Hakaret yok. Suç yok. Kaçma tehlikesi yok. Tutuklama sebepleri yok. Nedir bu? Avukata göz dağı! Mesaj alınmadı. Bilginize!”
FİKRET İLKİZ: BUNLAR HANGİ KANUNDA YAZIYOR
İstanbul Baro Başkan Adayı Fikret İlkiz de yaptığı açıklamada tutuklama kararına tepki gösterdi. İlkiz açıklamasında, “Hangi kanunda ‘sulandırmak’, hangi hukukta ‘ters psikoloji’, hangi mevzuatta kendisini ‘mağdur göstererek haklı çıkmak’ avukat tutuklamanın gerekçesi olabilir?” dedi.
İlkiz açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Avukat Ömer Kavili hakkında görevi yaptırmamak için direnme, kurul halinde çalışan kamu görevlilerine görevlerinden dolayı hakaret suçlamalarından dolayı tutuklama kararı verilmiştir.
Tutuklanan, savunmadır, avukatlardır. Mahkemeler savunmasız yargılama istiyor. Avukat olmadan yargılama yapılsın, ceza davaları öylece bitsin! Yeter ki; avukat olmasın.
Savunmaya göz dikmiş güçlerin tasvip ettiği ve onlar tarafından sınırları çizilmeye çalışılan hukukun, adaleti ve vicdanı yoktur…
Avukat tutuklamayı, savunmayı susturmayı çok seven şimdiki zamanın yargısında ortaya çıkan 'tutuklama gerekçesi' acaba hangi kanuna uygundur?
Av. Ömer Kavili hakkında soruşturma Avukatlık Kanunu’na aykırıdır ve hakkında verilen tutuklama kararının gerekçesi kabul edilemez. Tutuklama kararının gerekçesinde avukatın amacının 'kutsal savunma hakkı' olmadığı, 'aksine ters psikoloji ile müvekkilini ve kendisini mağdur göstererek dosyada haklı çıkmaya çalıştığı', 'müdafisi olduğu davayı sulandırmaya çalıştığı' yazılıdır.
Şüpheli avukatın tüm bu eylemlerinin birlikte değerlendirmesinden ortaya çıkan sonuca göre; '...amacının halkın gözünde Yargının ve Mahkemelerin itibarsızlaştırılmak olduğu, adalete olan güveni sarsmayı amaçladığı, şüphelinin eylemlerinin haber niteliği taşıyarak toplumda infiale sebep olduğu' gerekçesine ek olarak 'delillerin henüz toplanmamış olması, şüphelinin kaçma ve delilleri karartma ihtimalinin bulunması' göz önüne alınarak 'tutuklanmasına' karar verilmiştir.
Hangi kanunda 'sulandırmak', hangi hukukta 'ters psikoloji', hangi mevzuatta kendisini 'mağdur göstererek haklı çıkmak' avukat tutuklamanın gerekçesi olabilir?
Savunmayı temsil eden avukatların inandıkları hukuk; insan haklarına, adalete ve vicdanlarına dayalıdır. Bağımsızlıklarıyla ve savunmanın gücüyle herkes için ve her zaman için; insan haklarına dayalı hukuk yaratırlar.
Ancak ve ancak adaletin olduğu yerde hukuk; hukuktur. Avukatları hapsetseniz dahi, hapisliklerinden özgürlük ve herkes için adalet yaratırlar.
Tutuklama kararı savunmanın ve toplumsal vicdanın yarasıdır. Kimse savunmadan ve avukatlardan korkmasın. Korkutmaya kalkmasın!
Hukuka, kanunlara ve vicdanlara sığmayan tutuklama gerekçesi ile aslında tutuklanan avukat değil; adalettir, adil yargılanma hakkının ta kendisidir.”
İşte Ömer Kavili hakkında verilen tahliye emri: