Ankara’da içme-kullanma sularından kaynaklandığı öne sürülen hastalıklar artığı öne sürülmesine rağmen, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, kameralar önünde bu suları içip, hiçbir risk taşımadığını öne sürmüştü. Ancak, Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk sağlığı Kurumu Başkanlığı, sudan kaynaklanan sorunların bir türlü giderilemediğini öne sürdü, Gökçek’e “Ya görev ve sorumluluğunuzu yerine getireceksiniz ya da hakkınızda yasal işlem yapılacaktır” uyarısında bulunuldu.
Türkiye Halk sağlığı Kurumu Başkanı Prof.Dr. Seçil Özkan imzasıyla 19 Eylül 2014 tarihinde Ankara Valiliği’ne gönderilen, valilikte evrak bürosuna 22 Eylül’de giren yazıda Ankara’da kullanılan sudan kaynaklanan hastalıkların arttığına da dikkat çekildi.
Değerler uygunsuz, klor yetersiz
Prof. Dr. Seçil Özkan, yazısında Temel Sağlık İstatistikleri Modülünden alınan verilere göre Ankara’da sudan kaynaklanan ani olarak ortaya çıkan ishal ve karın ağrısı (Akut Gastroenterit) vakalarında ortalamanın çok üzerinde artış olduğunun saptandığını belirtti. Özkan, yazısını şöyle sürdürdü:
“Ankara Halk Sağlığı Müdürlüğü tarafından yapılan içme- kullanma suyu kalitesi izleme çalışmaları kapsamında 2014 yılında alınan su numunelerinde Akyurt, Ayaş, Bala, Beypazarı, Çamlıdere, Çubuk, Elmadağ, Evren, Gölbaşı, Güdül, Haymana, Kalecik, Kazan, Kızılcahamam, Nallıhan, Polatlı, Sincan ve Şereflikoçhisar ilçelerine ait içme- kullanma sularında demir, nitrat, alüminyum, arsenik, c. perfringens, enterokok, eschcrichia coli ve koliform bakteri parametreleri yönünden İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmelikte belirtilen sınır değerlere göre uygunsuzluk bulunduğu, serbest klor düzeylerinin ise yetersiz olduğu tespit edilmiştir.”
DEFALARCA UYARDIK AMA
Prof.Dr. Özkan, İl Özel İdaresi ve ilgili belediye başkanlıklarının “uygunsuzluk” bulunan içme- kullanma sularının İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun hale getirilmesi yönünde defalarca uyarılmasına rağmen her hangi bir iyileştirmenin yapılmadığı saptandığını belirtti ve şöyle devam etti:
“Kurumumuzun 2014/ 25 sayılı genelgesiyle yapılan uyarılara rağmen gerekli tedbirlerin alınmaması durumda başkanlığımızca ilgililer hakkında Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunulacak ve suda tespit edilen uygunsuzluk durumları kamuoyu ile paylaşılabilecektir.
Halka sağlıklı ve güvenli su sağlanması için suyun kaynağında, depoda ve şebekede her türlü kirliliğe karşı korunması son derece önemlidir. Sularda c.perfringens, enterokok, eschcrichia coli ve Koliform bakteri varlığı, yetersiz klorlamanın da etkisiyle insan sağlığı üzerinde potansiyel tehlike oluşturmaktadır.” (Kaynak: SÖZCÜ/Saygı Öztürk)