Türkiye'de gerçekten Orta Asya geni taşıyanlar yüzde 3 oranında...
Taraf Gazetesinden Neşe Düzel'e konuşan Boğaziçi Üniversitesinden Prof. Dr. Selim Deringil'den çok tartışılacak iddialar: Bugün Türkiye Cumhuriyetinde gerçekten "Orta Asya" geni taşıyanlar yüzde üç gibi bir küçük oran...
GELENLER ANADOLU NÜFUSUYLA KARIŞMIŞ
Prof. Deringil, Orta Asya'dan gelenlerin Anadolu nüfusuyla karıştıklarını ve Müslümanlaştıklarını şöyle anlatıyor: Şimdiki Anadolu ahalisi, çok uzun süreçte oluşmuş. Özellikle 19. yüzyılda yoğun göç alma ve göç verme olaylarıyla birlikte Anadolu'nun nüfusu çok ciddi bir değişim göstermiş. Araştırmalara göre, bugün damarlarında "Orta Asya"dan genler taşıyan nüfusun oranı yüzde üç gibi...
ANADOLU'DA DAHA ÖNCE KİMLER VARDI?
Deringil tezlerine şöyle devam ediyor: Türkler Orta Asya'dan geldiklerinde Anadolu'da Rum, Ermeni, Kürt ve Süryaniler vardı. Türkiye Cumhuriyeti'nin nüfusu içinde Orta Asya'dan gelenlerin genlerini taşıyanların oranı yüzde üçtür.
HANEFELİK DEVLETİN RESMİ MEZHEBİ
Osmanlı'da mezhep tartışmalarına da değinen Boğaziçi Üniversitesi Tarih Bölümü'nden Prof. Selim Deringil şöyle konuşuyor: Hanefilik her zaman Osmanlı'nın resmi mezhebi oldu. Sultan Selim'den itibaren Aleviler'e 'içimizdeki tehlikeli öteki' algılamasıyla yaklaşıldı, kırımlar oldu. Aleviler Hristiyanlardan bile daha çok dışlandılar. Tanzimat'tan sonra Hristiyanlar saraya girdi ama Sünnileşmeyen Aleviler hep dışlandı.
ÇERKEZLER REVAÇTA ARAPLAR YOK!
Deringil Araplar'ın Osmanlı yönetiminde pek yer bulamadıklarını şöyle anlatıyor: İlginçtir, Osmanlı'da Türk, Kürt Arnavut kökenli Şeyhülislam var ama hiç Arap Şeyhülislam yok. Bunu Araplar hep söyler. Çünkü Arapların da devletin zirvesine gelmesine karşı bir direnç var. Mesela Tunuslu Hayrettin Paşa diye bir sadrazam var. Ama o da Arap değil, Çerkez köle. Mesela İttihatçıların sadrazamı Said Halim Paşa. O da Mısırlı ama Arap değil, Çerkez. Osmanlı, yönetimi Araplarla paylaşmıyor.
ABDÜLHAMİT'DEN KATLİAMA FERMAN
II. Abdülhamit ile Ermeni kıyımları arasındaki bağı özetleyen tarihçi Selim Deringil Hamidiye alayları üzerinden yürüttüğü tartışmayı şöyle devam ettiriyor: Hamidiye Alayları koruculuktan beter. Koruculuk, Kürt nüfusu yok etmek için kurulmadı. Hamid ise bu alaylara "İstediğiniz kadar Ermeni kesin, mallarını yağmalayın, helaldir. Yeter ki bunu benim söylediğim zaman yapın" dedi. Hamidiye Alayları bu topraklarda 1925'de tehcirden önce çok büyük bir Ermeni katliamı yaptı.