"ABD'de aldığı eğitimden sonra Türkiye'ye dönen Alparslan Türkeş, Çankırı Piyade Atış Okulu'na 'Yüzbaşı' rütbesiyle atandı ve burada iki buçuk yıl boyunca (1950-1953 arası) günümüzde 'komando eğitimi' olarak adlandırılan 'Gerilla Kursu' öğretmeni olarak görev yaptı. (1)
Görev yaptığı sürede Çankırı’yı ve Çankırılılar'ı çok iyi gözlemleyen Alparslan Türkeş; Hüseyin Nihal Atsız’ın çıkardığı Orkun dergisinin 2 Kasım 1951 tarihli 57. sayısında 'Kazganoğlu' takma adını kullanarak Çankırı’yı tanıtan uzun bir yazı kaleme aldı..." (Daha sonra bu yazı Kahramanlık Ruhu adını verdiği kitabında da yer alır.)
Alparslan Türkeş, yazısında Çankırı’yı şu çarpıcı cümlelerle över:
İstiklâl Savaşı sırasında, İnebolu-Ankara yolu üzerinde bulunan Çankırı, Türklüğe has bozulmamış yüksek vasıfları ile Millî Mücadele’nin dayanağı olan illerimizden birini teşkil etmiştir. Bu bölge 867 yıldan beri aralıksız Türkler'in elinde bulunmakta ve tam, katıksız bir Türk (Türkmen) çehresi taşımaktadır…
Çankırılılara dair de şu tespitlere yer verir:
"Çankırı ilinin halkı, gerek yüz ve kafa şekilleri ile ve gerekse vücut yapısı ve konuşma bakımından ekseriyetle tertemiz Türkmen soyundandırlar. Bir kısım köylerin halkının Özbek aslından oldukları söylenmekte ise de, tarafımdan bu konuda özel bir inceleme yapılmamıştır. Benim gezdiğim köyler, İl merkezi ve ilçeler halkı her bakımdan Türkmen vasıfları taşımaktadırlar. Bilhassa köylülerde yüksek bir askerlik sevgisi ve askerlik kabiliyeti ile dürüstlük göze çarpmaktadır. Cumhuriyetin ilk yıllarına kadar, il’de Ahilik esaslarına göre kurulmuş bir esnaf teşkilatı bulunmakta idi. Bu gün dahi Ahilikle ilgili birçok usul ve âdetlere rastlanmaktadır."
İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nden 1960 yılında mezun olan Necati Asım Uslu, aynı yıl Çankırı’da Uslu Eczanesi’ni açar... Necati Asım Uslu, 1972 yılında Çankırı MHP İl Başkanı'dır. Çankırı MHP teşkilatı, Ülkü Ocakları ve Ülkücü İşçiler; Alparslan Türkeş Bey’i Çankırı Ülkücü İşçiler Derneğinde yakılacak son yarene davet ederler... Davete icabet eden Türkeş, Çankırı’da 2 gün kalır ve kendisini Necati Asım Uslu evinde misafir eder.
1972 Yaren’inde Büyük Başağa: Necati Asım Uslu’nun diş hekimi ağabeyi Hamdi Uslu, Küçük Başağa: Çankırı Halk Eğitim müdürü Şevket Barutçu’dur. Yaren çavuşu Hasan Gökterim, o günü bana şöyle anlattı:
"Başbuğ’u Sülüklü’de büyük bir kalabalıkla karşıladık… Çankırı’da hazırlattığımız kıymalı ve ayran ikramından sonra konvoy olarak Çankırı’ya hareket ettik… Çankırı’da büyük ilgi ve sevgiyle karşılanan Alpaslan Türkeş, parti ve ocaktaki toplantılarından sonra yarene teşrif etti.
Ülkü Ocaklarının Çankırı’da en coşkulu zamanlarıydı. O zamanlar İstasyon Caddesi olarak bilinen, bugünse rahmetlinin adıyla anılan “Alpaslan Türkeş Caddesindeki” Foto Aile’nin üzerinde bulunan Ülkücü İşçiler Derneği’nin 3 odası vardı. Bu odaların en büyüğünde yaren yakılırdı. Alparslan Türkeş’in davetli olduğu yaren, işte o salonda yapıldı."
Alparslan Türkeş: “Çankırı halkı, çeşitli Oğuz boylarındandır. Yaren de, Oğuz kültürünün bugünkü devamıdır. Yarendeki tüm yapılanma ve âdetler Oğuz Türklerinde olduğu gibidir. Yaren, saygıyı, sevgiyi, haddini bilmeyi, sıkıntılara katlanmayı, alçak gönüllülüğü ve paylaşmayı öğretir. Burada, yareninizde bulunmaktan bahtiyarım…” diyerek, yerini aldı.
Çavuş Hasan sofra ile ilgilenirken tuğrasını Başbuğun omuzuna edep ve tebessümle dokundurarak, “Çok az yiyorsunuz Paşam?” diye takılır... Başbuğ: "Biz yeterince yiyoruz ama siz hizmet görenler bir şey yemediniz, hakkınız geçiyor..." diye önündeki tavuk budunu çavuşa ikram eder…
“Çankırılı kardeşlerim bu sofra ve ikramın zarafeti Müslüman Türk adetlerinin en güzel halidir, sizlere canı gönülden teşekkür ederim…” diye de iltifatta bulunur.
Çankırı’nın örfünü, adetlerini çok seven Başbuğ; Çankırı Yaren Ocağı'nı, Türk Asker ocağına benzetir ve bu yüzden de her fırsatta bu Oğuz geleneğini överek, hayranlığını ve Çankırı sevgisini ifade eder.
Çankırı, ona duyduğu vefa ve sevgiyi en eski caddesine adını vererek ölümsüzleştirmiştir. Başbuğ Alparslan Türkeş’in hayatı da, Çankırılılar'a duyduğu güven ve muhabbetin örnekleriyle doludur…
Necati Asım Uslu Alparslan Türkeş’in talimatıyla Çankırı’dan İstanbul’a taşınır ve MHP İstanbul İl Başkanı olur. Daha sonra da MHP Genel Başkan Yardımcılığı görevinde bulunur.
Şevket Barutçu, Alparslan Türkeş’in talimatlarıyla Türk Ülkücüler Teşkilatının Genel Merkezi'ni Çankırı’ya taşımış ve Genel Başkanı olmuştur. MHP’de müfettişlik görevinden sonra da Alparslan Türkeş Başbakan Yardımcısı iken, Özel Kalem Müdürlüğü'nü yapmıştır.
Ankara Milletvekili ve MHP Genel Sekreteri olarak görev yapan Çankırılı Necati Gültekin Paşa da Türkeş Bey’in en yakın arkadaşlarından biridir.
Çankırı’nın ülkücü kanaat önderlerinden Diş Hekimi Kemal Parıltı’ya olan yakınlığına da bizzat şahit oldum. Gerek Ankara’da misafir ettiğinde gerekse Çankırı ziyaretlerinde Kemal amcaya özel bir muhabbeti vardı.
(1) Hulusi Turgut, “Şahinlerin Dansı” ABC Basın Ajansı Yayınları, 1995