Bir selam uğruna, şehide vefasızlık bu kadar olur!
Küçük şehrin, kendisini dev aynasında gören, küçük bürokratlarının ve cüce siyasilerinin genel özelliğidir.
Birilerine yaranmak için verdikleri sözü unutmak, unutturmak ve hatta tükürdüğünü yalamak.
Yerel seçimler yaklaşırken, Başbakan'a şirin görünmek için, değer mi? Hiç insanlığa yakışır mı?
Neden?
Bu vatan için canları ile bedel ödeyenlerin, geride kalan gözü yaşlı ailelerine verdiğiniz sözleri unutursunuz, unutturmaya çalışırsınız?
Neden?
Yıllardır, metruk, bakımsız ve sahipsiz bıraktığınız şehit parklarını görmezden gelir, geride kalanları avutur, yalan söylersiniz?
Ne için?
Seçimlerde tekrar aday olabilmek, daha büyük bir şehre ilbay paşa olabilmek, başbakana yaranmak için!
Değer mi?
Küçük şehri sıçrama tahtası olarak gören bürokrat farklı mıdır?
Terörle mücadelede bu vatan için geride kalanlarını hiç düşünmeden canlarını veren nice kahraman evladının isminin o bürokrat için önemi yok mudur?
Şehit ailelerine verilen sözleri o ne duymuş, ne de işitmiştir.
Şehit aileleri ne bileceklerdi!
Vatanının bölünmez bütünlüğü uğruna canını seve seve veren, TSK Şeref Madalyası ve Devlet Övünç Madalyası olan şehit bir subayın geride kalan yakınlarına, onlarca kişinin huzurunda yetkilinin verdiği sözü inkâr edeceğini, nereden bileceklerdi?
Oysa yıllardır söz veriyorlardı etkili ve de yetkililer. Şehidin isminin verileceği meydan, cadde, park için encümen kararı gerekir diye oyalıyor, yalan söylüyorlardı.
Hiç akıllarına gelmiyor mu?
Bugünkü sahip oldukları debdebeli hayatı, şehitlerimizin canları, kahraman gazilerin kanları sayesin de yaşadıklarını.
Hiç düşünmüyorlar mı?
İkbal uğruna yok saydılar, görmezden geldiler, geride kalanlarla alay edercesine kandırdılar.
Unuttular, unutturdular; şühedanın kanını.
Bir selam uğruna, değer miydi?
“Şüheda fışkıracak toprağı sıksan, şüheda!”