"Allah belasını versin bunların"

Habertürk'te Ece Üner'in sorularını yanıtlayan BDP milletvekili Sırrı Süreyya Önder "gün halay çekme horon tepme günüdür" derken sürece karşı çıkan muhalefet partilerini topa tuttu.

 

"İnsan canının muazzliğine hürmeten biraz rikkati dikkati olan hiç kimse bu meseleyi kericine kercine didiklemez. Hepimiz ben bu demokratikleşme ve barış sürecine nasıl destek olurum diye düşünmeli. Kürt siyasi hareketi ayrılma bölünme gibi talepleri olsa eyyam yapacak bir hareket değil. Kürt halkı da böyle bir halk değil. 40 bin insanlarını toprağa vermişler ama hiç bir zaman dizleri bir santim bile toprağa değmedi, başları eğilmedi.

 

ALLAH BELASINI VERSİN KAN ÇIĞLIĞI ATANLARIN!

 

Bunun kıymetini bilelim. Gelinmiş olan bu mutabakatın yeşermesi için çalışalım. Neyimiz eksilir? Yeter artık! Allah belasını versin bu kan çığılığı atanların. Allah belasını versin bağırıp duruyorlar bölüneceğiz diye."

 

ŞEREFİM ÜZERİNE SÖYLÜYORUM...

 

"Şerefim üzerine söylüyorum bölünmeyeceğimizi en çok onlar biliyor, bu mecliste histerik çığlık atanlar. Ama niye? Çünkü heybelerinde başka bir turp yok. Bu ülkenin halkına yoksuluna inanç sahibine mazlumuna kadınına emekçisine bunların cebinde bir şey yok. Alıyorlar ellerine kan fırçasını nereyi boyasak diye. Bir tane anayı dinleseler haya alır insan. Ya bu süreç böyle çalışacak ya da askerler kapımızı çalacak oğlunuz şehit oldu, vatan sağolsun diye."

 

 

"Bazıları bize ulak diyor hayasızlar utanmadan. Ben bu sözlerden alınmam. Ben barışın hammalıyım. Hammalığımdan da hiç yüksünmem. Bu barışın hammalığını yapmak da ulaklığını yapmak da şerefdir. Bu barışı ayakta tutmaya çalışan herkesin başımızın üstünde yeri vardır. Diğerleri de tarihin zibilliğine süpürülecektir. En çok bir iki sene de göreceksiniz. Kim olursa olsun. Bir kere çarşıya çıkmıyor bunlar. Ortalığa düşmüşler hay hay vay vay diye. Direnişi en iyi biz biliriz. Bizim yediğimiz gaz BOTAŞ'ı kıskandırır, bizim içerdeki yoldaşlarımızın sayısından mütevazi bir ülke kurarsınız. Ne bunların tırnağı bile taşa değmemiş bir sürü laf ediyorlar. Benim Türkiye halkından ricam bunlara tenezzül etmesinler. İnsan hayatının aziz olduğunu bunların yüzüne haykırsınlar bunlar da çekilip deliklerine girsinler."

 

"Duran Kalkan'ın yazar olma isteğini de yerinde konuşalım. Benim bir önerim var. Şu an Türkiye'nin fotoğrafına da çok uygun düşüyor. Duran Kalkan'ın iki tane silahı var. Ben kendim gördüm. Kalkan, Ruşen Çakır'da dediği gibi gelsin bir gazetede yazar olsun o iki silahından birini Ertuğrul Özkök'e diğerini de Hasan Celal Güzel'e versin, onlar da dağa çıksınlar."

 

"Sayın Pervin Buldan, Sayın Selahattin Demirtaş ve ben işimizi bitirdiğimizi düşünüyorum. Bundan sonra Meclis'teki diğer siyasal partilerin vekilleri görüşmeliler. Muhalefet, iktidar vekilleri sivil toplum örgütleri görüşmeli. Her mahkumun yasal hakkıdır. Bence Öcalan'la görüşmek için talepte bulunsunlar. Bence Çevik Bir'i ziyarete gitmelerinden daha hayırlıdır."

 

"Canını kurtardığımız evlatlar için de bir halay çekmek lazım. Bugün Türk'ü ve Kürdü ile halay çekme, horon tepme zamanıdır. Buradan çıkıp aşşağıdaki kutlamaya katılmakaya halay çekmeye gideceğim."

 

Sırrı Süreyya Önder programı; Kürtçe hoşçakal anlamında "Xatirê we" diyerek kapattı.