Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) yayınladığı enflasyon verileri tartışmalara neden oldu. TÜİK’in enflasyon verilerini düşük gösterdiği iddiaları muhalefet kanadından sık sık dillendirilirken, 20 ay içinde kurumunda dört başkan değişti.
İşçi, memur ve emekli maaşlarının belirlenmesinde TÜİK’in enflasyon rakamının dikkate alınması, bu durumu daha önemli hale getirdi.
TÜİK’E SORMADAN İZİN YOK
AKP’nin hazırladığı yasa tasarısını Bloomberg’den Fırat Kozok haberleştirdi. Yasa tasarısına göre, çevre, demografi, fiyat, işgücü, tarım ve ulusal hesaplar alanlarında TÜİK tarafından üretilen istatistiklere alternatif oluşturacak şekilde istatistiki sonuçlar içeren araştırmalar kamuoyuna açıklanmadan önce bunların kapsamı, örnekleme yöntemi, örnek hacmi, veri derleme yöntemi ve uygulama zamanını gösteren metodolojisi onaylatılmak üzere TÜİK'e başvurulacak.
Kurum bu başvuruyu iki ay içinde sonuçlandıracak. Metodolojisi TÜİK tarafından onaylanmamış araştırmaların sonuçları herhangi bir yolla kamuoyuna açıklanamayacak.
Taslağın gerekçesinde, metodolojisi belli olmayan istatistiklerin hem TÜİK'e hem de ekonomik göstergelere duyulan güveni hedef aldığı belirtiliyor.
HEDEF ENAG
TÜİK, tüketici enflasyonunu mart ayında yüzde 61,14 ile Mart 2002'den bu yana en yüksek seviyede açıklamıştı.
Bağımsız Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) ise bu oranı yüzde 142,63 olarak duyurmuştu.
TÜİK söz konusu grup hakkında daha önce kendisinin güvenini zedelediği gerekçesiyle suç duyurusunda bulunmuştu.
ENAG dışında sendikalar ve çeşitli bağımsız kuruluşlar da kendi yaptığı araştırmaların sonuçlarını açıklayabiliyor.
ENAG BAŞKANI ODATV’YE KONUŞTU
ENAG yöneticisi Prof. Dr. Veysel Ulusoy, AK Parti’nin hazırladığı yasa tasarısını Odatv’ye değerlendirdi. “Temelde açtıkları soruşturmadan da bir sonuç çıkmayınca en son olarak hapis cezasını öngörüyorlar. Aslında TÜİK kendi iç kanununda, yönetmeliklerinde her şey belirtilmiş. Bir tüzel veya kurumsal yapıdaki ekonomik bir birim metodolojisini verdikten sonra istediği veriyi yayınlayabilir” diyen Veysel Ulusoy şöyle devam etti:
“ENAG’da en başından beri metodolojisini verdi. Ve kendi sayfasında mevcut bu. Görmek istemiyorlarsa gözlerini muayene ettirsinler. Başka diyeceğim bir şey yok. Bu gerçeklere uymayan, akılla bir ilişkisi olmayan, korkaklığı içine alan, kendine güvenemeyen ve yalanın da esasında kendilerinde olduğu bir yapıyı kabullenmek anlamına gelir. Bu kadar basit.”
“HAPSE DE HAZIRIZ EN BÜYÜK CEZAYA DA HAZIRIZ”
Yasa tasarısındaki hapis cezasına ilişkin de konuşan Veysel Ulusoy, “Biz hazırız, biz her şeye hazırız. Hapse de hazırız en büyük cezaya da hazırız. Bizi yıldırma gibi bir politika içine girmesinler. Anayasada, yasalarda ve TÜİK' in bütün kararnamelerinde, yönetmeliklerinde açık bir şekilde, etraflıca açıklanmış, yorumlanmış bir yapıyı biz dayanak olarak sunuyoruz. Herhalde korkuları gerçek enflasyonu halkın benimsemesi. Bu sürecektir. Bir adım geri atmayacağız. ENAG sonsuza kadar halkıyla beraber olacaktır” dedi.
Veysel Ulusoy, enflasyon verilerinin düşük göstermesinin faturasını Türk halkının ödeyeceğini belirterek sözlerine şöyle devam etti:
“Cüzdanlarındaki eksilmenin, nedeni verilerdeki hatalardan kaynaklanır. Yani buna bir bakıma insanların cebinden parayı gizlice, ya da uydurulmuş verilerle almak demektir. Eğer insanlar ENAG'ın arkasında duruyorsa kendi enflasyonlarını orda hissediyorlar demektir. Eğer insanlar TÜİK'İN yüzde 61 enflasyonuna güvenmiyorsa bu TÜİK'in sorgulaması gereken bir gerçek olarak karşımıza çıkar. Ama şu bir gerçek, Türkiye'deki halk fakirleşti. Türkiye'deki halk artık açlığı konuşmaya başladı. Cumhuriyet tarihinde görülmemiş, savaş zamanlarında bile görülmemiş bir gerçek ortadayken ENAG'a saldırması ayrı bir saçmalık ama gülüp geçiyoruz.”
ENAG'DAN TEPKİ
Konu ile ilgili Twitter hesabından açıklama yapan ENAG, “ENAGrup bu sayfada ve her zaman enflasyon oranını halkımız ile paylaşacaktır” ifadelerini kullandı.