CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, 17 ve 25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu kapsamında hakkında Meclis soruşturması açılan AKP’li 4 eski bakana, eski Başbakan Suat Hayri Ürgüplügibi Yüce Divan’da yargılanmayı talep etmeleri çağrısında bulunarak “Parlamentoya itibar kazandırmaları için Yüce Divan’a çıkmaları lazım. Eğer gidip aklanmak istemiyorum derse, onların üzerindeki şaibe hiçbir zaman kalkmaz” dedi.
Kılıçdaroğlu, 17 Aralık dosyasıyla ilgili savcı Ekrem Aydıner tarafından verilen takipsizlik kararı ve gündeme ilişkin Cumhuriyet’in sorularını yanıtladı. Kılıçdaroğlu, Meclis Soruşturma Komisyonu’nun iktidar ve muhalefet partili üyelerinin “savcı” gibi görev yapacağına işaret etti. Kılıçdaroğlu, şu görüşleri dile getirdi:
“4 bakanın talebinin bu olması lazım. Eğer suçlanan bir bakan gidip aklanmak istemiyorum derse, o bakanın üzerindeki şaibe hiçbir zaman kalkmaz. Parlamento tarihine baktığımızda da Yüce Divan’a giden bakanlar olmuştur, bazıları aklanmıştır, bazıları mahkûm olmuştur. Aslında o 4 bakanın Yüce Divan’da aklanmaları, sadece kendileri için değil, çocukları, aileleri, çevreleri, akrabaları için de çok önemli. O nedenle komisyonun vereceği Yüce Divan kararı, parlamentoya saygınlık kazandırır. Çünkü parlamento kirliliği kabul etmez. Parlamento der ki; ben soruşturdum, bilgiler var, belgeler var, fotoğraflar, ses kayıtları var, dolayısıyla ben bunları kapatamam, suçlanan bakanlar haklı olduğunu iddia ediyorsa, git mahkemede kanıtla haklıysan gel parlamentoda görevine devam et. Geçmişten Suat Hayri Ürgüplü örneği var. Gitti, Yüce Divan’da yargılandı, beraat etti, sonra başbakan oldu. O bakanlar da aynısını yapsın.”
'ADALET YERİNİ BULMADI'
Savcılığın dosyayla ilgili takipsizlik kararının ardından, Türkiye’de, başbakan ve bakanlar dahil hiç kimsenin “Adalet yerini buldu” diyemediğine dikkat çeken Kılıçdaroğlu, “Adaleti savcı dağıtmaz, hâkim dağıtır. Ama hâkime giden bir dosya yok, dosya hâkimden kaçırıldığı için adaletin oluşmadığını hepimiz biliyoruz” dedi. Savcı Aydıner’in kararını “hukuka darbe” olarak nitelendiren CHP lideri, parti olarak Aydıner’le ilgili bir girişimde bulunup bulunmayacaklarına ilişkin soru üzerine ise bu konuda HSYK’nin gereğini yapması gerektiğini söyledi. Yeni seçilen HSYK’nin “Adaletin dağıtılmasında kararlı davranacağız” açıklaması yaptığına dikkat çeken Kılıçdaroğlu, “HSYK o söyleminin arkasında duruyorsa o savcıyla ilgili gereğini yapmalı, görevden almalı ve oraya tarafsız bir savcı atamalı. Yapmazlarsa, ‘bu savcının yaptıklarını onaylıyoruz’ anlamına gelir. 76 milyon insanın vicdanını sızlatacak kararı verenden hesabının sorulması lazım” diye konuştu.
'DAVULU TAKMIŞLAR BOYNUNA...'
AKP’nin Kürt sorununun çözümü konusunda samimi olmadığını belirten Kılıçdaroğlu, hükümetin “zaman kazanmaya çalışan” bir yaklaşım sergilediğini ifade etti. CHP lideri, “Eğer sorunu çözecekse, önünde hiçbir engel yok” dedi. ABD Başkanı Obama’nın Kobani’ye silah yardımı konusunda Erdoğan’ı aramasına tepki gösteren Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Obama’nın Erdoğan’ı araması ne demek? Dışişleri Bakanlığı Erdoğan’a bağlı değil ki, Davutoğlu’nu araması lazım. Genelkurmay, Dışişleri, İçişleri, Davutoğlu’na bağlı ama Obama, Erdoğan’ı arıyor. Erdoğan başbakanken, Abdullah Gül’ü mü arıyordu? Hayır. Çünkü Obama da Davutoğlu’nun kukla başbakan olduğunun farkında. Türkiye’nin karşılaştığı şanssızlık bu. Bütün dünya bunu biliyor. Kimsenin takmadığı Başbakan. Cumhurbaşkanının da, bakanlarının da takmadığı bir Başbakan. Davulu takmışlar boynuna, tokmağı vermişler eline istedikleri gibi çalıyor.”
Kılıçdaroğlu, ABD’nin IŞİD’e karşı kullanılmak üzere PYD’ye silah yardımı yapmasına ilişkin soru üzerine ise “Biz IŞİD’e karşı Batı’nın takındığı tavrı olumlu buluyoruz. IŞİD’le Türkiye’nin komşu olması çok büyük tehlike” dedi.
'TERÖR TANIMI YAPTIM'
Kılıçdaroğlu, bir grup üniversite öğrencisini kabulde “PYD terör örgütü değildir” dediği yönündeki sözlerinin anımsatılması üzerine Kılıçdaroğlu, “PYD’nin terör örgütü olup olmadığını sordular. Ben de onlara terör ve terör örgütü tarifi yaptım. Yani terörist kimdir? İşte ‘elinde silah, baskı uygulayan, genç kadın, yaşlı genç demeden insanları öldürenlere terörist denir, bunların örgütlendiği yer de terör örgütüdür’ dedim. PKK tipik terör örgütlerinden birisidir, PYD böyle bir şey yapıyorsa, insanları katlediyorsa, terör örgütüdür, değilse terör örgütü değildir” ifadelerini kullandı.