CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, Hakkari’de AKP'li Şemdinli Belediye Başkanı Yardımcısının kardeşinin karıştığı kazada polis memurlarının görevlerini yaparken karşılaştıkları zorlukları sosyal medya hesabından paylaştı.
Bakan, alkollü aracıyla kaza yapan belediye başkanı yardımcısının kardeşi hakkında işlem başlatan polisin gözaltına alınmasına tepki gösterdi. Bakan, polislerin siyasi baskı altında kaldığını ve hak ettikleri desteği alamadıklarını belirterek, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’yı göreve çağırdı.
Murat Bakan’ın paylaştığı bilgilere göre, AKP'li Şemdinli Belediyesi Belediye Başkan Yardımcısı’nın kardeşi trafik kazasına karıştı. Olay yerine gelen polis, sürücünün değiştirilmeye çalışıldığını fark etti ve gerekli işlemleri yapmak istedi. Bu sırada şahıslar polis üzerinde baskı kurmaya çalıştı ve tartışma çıktı.
Olayın büyümesi üzerine polisler, görevlerini yapmalarını engelleyen şahısları polis merkezine götürdü. İlçe Emniyet Müdürü de polis merkezine gelerek, polislerin yaptıkları işlemlerde haklı olduklarını ve gerekli işlemlerin yapılacağını belirtti. Ancak şahıslar, polis merkezinde istedikleri sonucu elde edemeyince adliyeye giderek polislerden şikayetçi oldular.
Şahıslar, savcılığa başvurarak polislerin kendilerine hakaret ettiğini beyan ettiler. Olay savcılığa intikal edince, ilçe müdürü ve diğer polisler ifadeye çağrıldı. Polisler, ifadelerini imzalamadan önce okumak istediklerinde, katibin yazdığı ifade ile kendi beyanları arasında farklılıklar olduğunu tespit ettiler. Bu esnada, savcı kendisine de hakaret edildiği iddiası üzerine İlçe Emniyet Müdürü dahil üç emniyet yetkilisi hakkında gözaltı talimatı verdi.
Murat Bakan, sosyal medya paylaşımında şu ifadeleri kullandı:
"İddialara göre Hakkari'nin Şemdinli İlçesinde şu olay yaşanıyor. Şemdinli Belediyesi (AKP) Belediye Başkan Yardımcısı’nın kardeşi trafik kazasına karışıyor.
Polis, işlem yapmak için olay yerine geldiğinde, sürücünün değiştirilmeye çalışıldığını fark ediyor ve itiraz edip gerekli işlemi yapmaya çalışınca, şahıslar polis üzerinde baskı kurmaya ve polisle tartışmaya başlıyorlar.
Olayın büyümesi sonucunda polisler görevlerini yapmalarını engellemek için kendilerine direnen şahısları polis merkezine götürürüyorlar. Olayı duyan İlçe Emniyet Müdürü de polis merkezine geliyor ve şahıslara gerekli işlemin yapılacağını belirterek memurların yaptıkları işlemlerde haklı olduklarını belirtiyor.
Şahıslar polis merkezinde kendi lehlerine bir netice elde edemeyince adliyeye gidiyorlar. Savcılık makamında polislerden davacı olduklarını belirtiyorlar ve polisler tarafından savcıya ve makamına karşı da hakaretler edildiği beyanında bulunuyorlar.
Olay savcılığa intikal ettikten sonra ilçe müdürü ve diğer polisler savcı tarafından ifadeye çağrılıyorlar.
Polisler ifadelerini verdikten sonra ifadelerini imzalamadan önce okumak istiyorlar. İfadeyi incelediklerinde katibin yazdığı ifade ile kendi beyanları arasında farklılıklar olduğunu tespit ediyorlar. Savcı bu esnada kendisine de hakaret edildiği iddiası doğrultusunda, içinde İlçe Emniyet Müdürünün de olduğu 3 emniyet yetkilisi hakkında gözaltı talimatı veriyor.
Bu olayı etraflıca araştırmak ve eğer haklılarsa bu memurlara sahip çıkmak sizin görevinizdir size bunu hatırlatacak değilim ancak polis memurlarında ciddi bir yalnızlık ve çaresizlik durumu var bunun sebebi siyasiler karşısında ya da siyasi bağlantıları olanlar karşısında ne kurumu ne de yargı mercileri tarafından korunmayacağını düşünmesidir.
Konuya eğilmenizi ve bu polislerin durumunu araştırmanızı rica ediyorum. Ben her zaman olduğu gibi güvenlik güçlerinin yanında durmaya devam edeceğim."