Ekonomide olumsuz gelişmeler ve adayların beklendiği kadar güçlü olmamasının da etkisiyle Mart’ta yapılacak yerel seçimler için AKP tarafından yaptırılan anketlerde AKP’nin oyu, kararsızlar dağıtılmadan yüzde 32-35 ile partinin beklentilerini henüz karşılamıyor. Yetkililer AKP’nin bazı büyük illeri kaybetme riski olduğunu ve AKP-MHP ittifakının oylarının yerel seçimler genelinde yüzde 52’inin altına düşmesi durumunda ise meşruiyet sorununun ortaya çıkabileceğini belirterek, bu nedenle başta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan olmak üzere partinin üst kademesinin bu tabloyu değiştirmek için çaba göstereceğini ve böyle bir durumun “güven tazelemeyi” gerektirebileceğini kaydediyorlar.
“KARARSIZLARI İKNA ETMEYE ÇALIŞIYORLAR”
En son 2014’te yapılan yerel seçimde AKP Türkiye genelinde yüzde 45.6, CHP yüzde 27.8, MHP yüzde 15.2 oy almıştı. Cumhurbaşkanlığı için geçen yıl yapılan seçimi yüzde 52.59 ile Erdoğan kazanırken, Cumhur İttifakı yüzde 53.66 oya ulaşmıştı. Bunda AKP’nin oyu yüzde 42.56, MHP’nin oyu ise yüzde 11.1 düzeyinde gerçekleşmişti. Reuters’ın görüştüğü bazı AKP’li üst düzey yetkililer, anketlerde “kararsız seçmenlerin” oranının çok yüksek olduğunu ve bunların ikna edilmesi için çalışılacağını belirtiyorlar. Yetkililer, Ankara’nın kaybedilme riskinin bulunduğuna dikkat çekiyorlar.
“OY ORANI YÜZDE 32-35 ARALIĞINDA”
AKP’li bir yetkili, “Anketlerde kararsızlar dağıtılmadan partimizin oy oranı yüzde 32-35 aralığında. Beklentileri karşılamıyor, net. Ama daha kampanya sürecinin başındayız. Kararsızların oy oranı çok yüksek; yüzde 30’a yakın. İl bazında İstanbul iyi ama Ankara çok da parlak gözükmüyor. Bazı büyükşehirlerde de sıkıntılar olabilir” derken AKP genel merkezinden bir yetkili de, “Şu anda AKP’nin oy oranı 32-35 aralığında görünüyor, bunu yukarı çekmeye ihtiyaç var” dedi.
“BU İYİ BİR SONUÇ OLMAYACAKTIR”
Bir başka AKP’li yetkili ise “31 Mart’taki seçimde oy oranı yüzde 40’ın altında kalabilir. Bu iyi bir sonuç olmayacaktır” derken, “Böyle bir sonuç güven tazeleme tartışmalarını açabilir. Buna ittifak ortağımız MHP de dahil. Bu, olursa Türkiye’nin politik iklimini değiştirebilir” ifadelerini kullandı.
Bahçeli 26 Aralık’ta yaptığı açıklamada, “Mahalli idareler seçiminde Cumhur İttifakı yüzde 52 altına düşmeyecek bir sonucu sağlayabilirse Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi üzerinde meşruiyet tartışmasından tutun acımasız muhalefetle ülkeyi kaosa, krize sürükleyecek yanlışlıklardan Türkiye’yi kurtarmış olur” demişti.
AKP’ye yakın bir kaynak da “Eğer gerçekten bazı büyükşehirler kaybedilir ve oy oranında düşüş olursa meşruiyet işi ciddi sıkıntıya girer” diyerek, “Birbirinden farklı olsa da bu durum erken seçim söylemlerini gündeme getirir mi? Sanırım getirir ama buna gerek kalmayacağını düşünüyorum. Daha yolun başındayız ve Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere çok ciddi şekilde çalışacağız” diye konuştu.
SARI: İSTANBUL FOTO FINISH’E KALABİLİR
Yerel yönetimlere büyük önem veren ve AKP’nin 16 yıllık iktidarına giden yolunu yerel yönetimlerden başlatan Erdoğan, özellikle İstanbul ve Ankara başta olmak üzere büyükşehirleri elinde tutmak istiyor. Araştırma şirketi Konsensus Genel Müdürü Murat Sarı, Reuters’a son anketleri ışığında yaptığı değerlendirmede, İstanbul’da AKP adayı Binali Yıldırım’ın bir adım önde olduğunu, CHP’nin adayı Ekrem İmamoğlu’nda ise bir çıkış görüldüğünü belirterek, “Bu çıkış bu hızda giderse İmamoğlu Yıldırım’ı yakalayıp, foto finish’e kalacak gibi. Tam tersi olup Yıldırım arayı da açabilir. Son anketlerimize göre AKP’nin oy oranı İstanbul’da yüzde 52, CHP’nin yüzde 46” dedi.
“AKP’NİN KAYBETME OLASILIĞI VAR”
Ankara’da AKP’nin adayı Mehmet Özhaseki’nin bir puan önde olduğunu belirten Sarı, başkentte hem AKP hem de CHP adaylarından memnun olmayan seçmenler bulunduğunu, bu seçmenlerin yöneliminin nasıl olacağının önemli olduğunu söyleyerek, “Ankara’da kararsızların sayısı yüksek. Mansur Yavaş geçen seçimde de böyle yapmıştı, bu hızla giderse geçip gitme olasılığı çok yüksek. Ankara’yı AKP’nin kaybetme olasılığı var” diye konuştu.
Sarı, AKP’nin oy oranının biraz gerileyerek yüzde 40 altına düşme olasılığı bulunduğunu, MHP’nin oylarının ise yüzde 16-17’lere kadar çıkabileceğini de kaydetti.
EKONOMİ VE ADAYLAR BÜYÜK ETKEN
Cumhur İttifakı’nın diğer ortağı olan MHP’den bir yetkili de, AKP açısından seçmen üzerinde en olumsuz etkinin ekonomi olduğunu, bunun etkilerini sahada daha şimdiden gördüklerini belirtti ancak yine de Cumhur İttifakı’nın başarı şansının yüksek olduğunu söyledi.
“BUNUN BİR BEDELİ OLACAK”
MHP ile kurulan ittifakın, seçimde adaylara ciddi katkı sağlayacağını ve bunun, adayların durumu ile ekonomideki gelişmelerin muhtemel olumsuz etkilerini bertaraf edebileceğini kaydeden belirten AKP’ye yakın bir kaynak, “(Ancak) Bazı büyükşehirlerde işler kolay olmayacak. Mesela Ankara bunlardan biri ama İstanbul’a yönelik tereddüt yok” dedi. Aynı kaynak, “Ekonomideki gelişmeler vatandaşta bir öfke yaratıyor. Bunun bir bedeli olacak, bunun işaretlerini Türkiye genelinde görüyoruz. Beklentileri karşılamayan adaylar da başka bir unsur” dedi.
EKONOMİYE DİKKAT ÇEKTİLER
Yetkililer, geçen yıl özellikle Ağustos’taki kurda yaşanan ve genele yayılan sorunların da seçmen üzerinde etkili olacağını ve bunun etkilerinin daha şimdiden hissedilmeye başlandığını ifade ediyor.
AKP’li üst düzey bir yetkili, “Vatandaş ekonomideki gelişmeleri hissetmeye başladı. Olumsuz etki olmayacak demek gerçekçi değil” derken, ekonomi bürokrasisine yakın bir kaynak, geçen yıl Ağustos’taki şokla birlikte bazı dengelerin bozulduğunu, kur, büyüme ve enflasyonda beklenmeyen bir tablo ile karşı karşıya kalındığını belirterek, “Adımlar atılıyor. Kur gibi bazı alanlarda başarı sağlandı. Enflasyon, işsizlik ve bundan sonra iki çeyrek üst üste muhtemel daralma işleri zorlaştıracak. Bu nedenle ekonomide daha gevşek politikaya sıcak bakanlar kadar biraz daha dikkatli olunmasını savunanlar görülüyor” diye konuştu.
“ASGARİ ÜCRET VE KREDİLER HENÜZ KATKI SAĞLAMADI”
Bazı yetkililer seçim öncesi asgari ücret artışı, şirket ve bireylerin kredilerinde yapılandırma dahil ekonomide atılan adımlar bir “gevşeme” sinyali verse de bunların oy açısından katkısının henüz görülmediğini belirtiyorlar. Ekonomide atılan adımların olumsuz etkilerinin olabileceğini belirten yetkililer ek bazı adımların gerekli olduğunu ve bunların gündeme gelebileceğini belirtti.