Söze nereden gireceğim bilemiyorum lakin, halen AK Parti'de 'Grup Başkanvekili' olarak makam işgal eden, 31 Mart seçimleri öncesi Yapraklı'da yaptığı 'çay-simit' hesaplı konuşmasıyla bırakın ülkeyi, Avrupa siyasi arenasında gündeme oturan AKP'nin Çankırı milletvekili, nam-ı diğer 'simitçi vekil' M. Emin Akbaşoğlu'nun gündeme yansımayan son başarılı icraatini (!) kamuoyu ile paylaşmazsam içim rahat etmeyecek!
Neden mi?
Çünkü; Günümüz siyaset adamlarının sahnedeki duruşlarıyla, kapalı kapılar ardındaki duruşları arasındaki makas son 15 yılda öylesine giderek açıldı ki, bugün yazılamayan çok sayıda yaşanmış 'REZİL' olaylar (!) önümüzdeki 25 yıllık süreçte kaleme alınabilecek çok sayıda makale ve hatırat ile ülke insanımız öğrenecek!
Ancak benim sahip olduğum 'gazetecilik' anlayışım bazıları gibi 'Şurada dursun da, günü geldiğinde bilmem ne amaçlı olarak kullanırım" değil!
Ben oldum olası, nefes aldığım günü yaşarım! Hayatımda hiç 'yarın' olmadı! Olmayacak da...
Her neyse konumuza dönersek; Yorum-Haberimizde iki farklı olayı sizlere aktarmaya çalışacağım! Ve bu olayların sonrasında da 'tek cümlelik' bir yorum dahi yapmayacağım!
'Yorum' kısmını siz okuyucularıma bırakacağım..
x x x
Gelelim yaşanmış olayın birinci sahnesine!
31 Mart öncesi Çankırı'da yerel seçim heyecanı tüm hızıyla sürerken; AKP Çankırı İl Başkanı hakkındaki 'Donu düşük' iddiaları gündemi hallaç pamuğu gibi attığı günlerde, AKP Milletvekili Salim Çivitcioğlu, İl Başkanı ile yaptığı görüşmede; "Hakkındaki iddialar ile partiye saldırı giderek fazlalaştı! Başkanlıktan istifa edersen senin hakkında yazı yazılmasını engellerim!" dediğinde, malum İl Başkanı da; "Benim istifa etmem söz konusu değil! Genel Merkez 'istifa et' derse ederim! Bunun dışında istifa etmeyi düşünmüyorum! Madem ki istifa edersem hakkımda çıkan yazıları engelleyeceksin, o zaman şimdi engelle!" dediğinde Milletvekili yaptığı gafın (!) farkına varsa da iş işten geçmişti! (Not: Sakın ola 'tırnak içerisinde' kaleme aldığım cümleleri muhataplarının birebir ağzından çıkmış olmasını düşünmeyin! Kaleme alınan yazı kulis-haber ve 'tırnak' içerisindeki cümleler de siyasi kulislerde dile getirilen diyaloglardan derlenen bilgi! Muhatapları aynı mesajı farklı cümlelerde de belirtmiş olabilirler. Bilginize. V.B)
x x x
Gelelim ikinci ve tabiri caizse 'evlere şenlik' olaya!
31 Mart seçimleri sona eriyor... Çankırı Merkez'de AKP, 15 yıldır elinde bulundurduğu belediye başkanlığı koltuğunu MHP'ye kaybediyor! Ve tarihler 16 Nisan 2019'u gösterirken, bugün namı 'simitçi vekil'e dönüşen M. Emin Akbaşoğlu ile ilgili video görüntüleri ulusal medyada boy gösteriyor!
İnternet medyasında yayımlanan video kısa zamanda sosyal medyada ülkenin en çok konuşulan olayı haline dönüşüveriyor! Öylesine bir süreç yaşanıyor ki, bırakın ülke medyasını, Avrupa'nın gündemine dahi giriyor elden ele dolaşan görüntüler!
Tabii ki, AKP Grup Başkanvekili (!), Çankırı Milletvekili M. Emin Akbaşoğlu nakavt!
Aktaracağım olayla ilgili 'kesin tarih' vermem mümkün değil! Çünkü haber kaynaklarımın 'yer ve kesin tarih' olayına girdiğimde 'deşifre' olma ihtimalleri çok açık! O yüzden kimse benden 'nerede olmuş?', 'hangi tarihte olmuş?' gibi absürt taleplerde bulunmasınlar!
AKP'nin Çankırı milletvekili, nam-ı diğer 'simitçi vekil'i M. Emin Akbaşoğlu, partili ilçe belediye başkanlarını bir masanın etrafında toplamış! Ve başlamış konuşmaya:
- Benim adım Muhammed Emin!
- Soyadım Akbaşoğlu!
- Ben Taşkaracalarlıyım!
- Ben adamın anasının... Avradının... (Devamı var da... da işte!)
Masadakiler şaşkın! Herkes birbirinin suratına bakıyor!
Ve 'simitçi vekil' frenleri boşalmış, yokuş aşağı tüm hızıyla giden damperli kamyon gibi... Durdurabilene aşk olsun!
x x x
AKP Çankırı milletvekili, nam-ı diğer 'simitçi vekil' neden bu hallere düşmüş acaba?
Saydırdığı adres kim? Ya da kimler?
Söz verdim 'tek satır yorum yapmayacağım' (!)
x x x
Bilmeyenler adına da şu bilgileri paylaşayım: AKP'nin mevcut iki milletvekili Akbaşoğlu ve Çivitcioğlu 17 Nisan 2019 tarihinden bu yana 'zorunlu olmadıkça' yan yana gelmiyorlar! Uzun süre karşılıklı telefonda dahi konuşmadıkları, araya giren bazı hatırlı dostlar (!) sayesinde bugün 'istikşafi' (!) görüşme yaptıkları ve bu görüşmelerin de 'tokalaşma'dan (!) ibaret olduğunu belirteyim.
Sağlıcakla kalınız...
Vedat Beki