2011 yılının ülke gündeminde yaratacağı hareketliliği tahmin etmemek herhalde zor olmasa gerek. TBMM'nde halen milletvekilliği görevini yerine getirenlerin büyük bir bölümünün tasfiye olacağı önümüzdeki genel seçimler öncesi yaşanacaklar da bu hareketliliğin en büyük malzemesi olacak.
Bilindiği gibi geçen dönem parlamentoya 3 temsilci gönderen Çankırı, önümüzdeki genel seçimlerde yaşadığı nüfus kaybından dolayı 2 milletvekili gönderebilecek. Haliyle bu durum öncelikli olarak MHP'yi rahatsız ederken, Ak Parti cephesinde de sıralamaya girme kavgasının geçen döneme göre daha şiddetli yaşanmasına neden olacak.
ANKETLER BAŞLADI
Seçime hazırlanan siyasi partilerin genel merkezleri tarafından illerde aday listelerinin oluşmasına katkı sağlayabileceği düşüncesiyle her seçim dönemi öncesinde defalarca tekrarlanan "anket" çalışmaları geçtiğimiz günlerde Çankırı'da da start aldı.
Ak Parti'nin yaptırdığı ve biri yazılı diğeri telefon aracılığı ile yapılan bu çalışmalarda deneklere sunulan isimler arasından seçim yapmaları istendi.
Tarafıma ulaşan bilgilere göre, telefonlu ankette deneklere sunulan on isim arasında kimler yok ki! Tevfik Akbak'tan Dr. Hasan Zuhuri Sarıkaya'ya, İl Başkanı Av. İdris Şahin'den Ticaret Odası Başkanı Hayrettin Çelikten'e, Sevda Karaali Şireci'den Hikmet Özdemir ve mevcut milletvekilleri Dr. Nurettin Akman ve Suat Kınıklıoğlu'na kadar uzanan listede henüz sürpriz bir isme rastlamamış olmak beni "nedendir bilinmez" sahiplenmem gereken bir kuşkuya sevketti!
Yapılacak olan seçimlerin bugünlerden favorisi olan Ak Parti Genel Merkezi'nin böylesi bir liste ile Çankırı seçimlerini geçireceğini düşünmek hayli safdillik olur!
Kanaatim odur ki; yapılan anket çalışmasında deneklere sunulan isimlerden çıksa çıksa Ak Parti Çankırı sıralamasında 2. sırada yer alacak olan isim çıkar!
Demedi demeyin... Ve "birinci" isim kim olmuştur sorusunun cevabını arayın...
* * *
Geçtiğimiz günlerde dostlar arasında yapılan bir sohbet toplantısında söz döndü dolaştı Kurşunlu Gençlik Derneği (son adı Kurşunlu Gençliği Gençlik ve Spor Kulübü) faaliyetlerine geldi.
Çevremdeki birden fazla arkadaş, derneğin hizmetleri ile birlikte gençlerin çalışmalarından sitayişle söz ediyor, Kurşunlu gençlerini diğer ilçe gençlerine örnek olarak gösterme gayretlerinden hız kesmiyorlardı!
Ben de konuşulanları sakin sakin dinlerken, gençlerle ilgili olarak ifade edilen cümlelerin bir çoğuna da katıldığımı yüz mimiklerimle belli ediyordum. Dostların sözleri bitince kendilerine döndüm ve kafamda beynimi kemiren soruyu sormak istediğimi belirttim. Onlar da merakla bana dönerek "Ne söyleyeceksen söyle" (!) şeklinde çıkış yaptılar!
Ve ben de uzun süredir ilgiyle takip ettiğim Kurşunlu Gençlik topluluğunun "Kurşunlu insanı uzun süredir asitli suya mahkum bir hayat sürerken, neden bu konu ile ilgili bir çalışma yapmaz? Konuyu gündemde tutmaz? Başta yerel yöneticiler olmak üzere kimseyi uyarmaz?" deyiverdim!
Dedim demesine de, sorumun cevabını alabileceğim kimse masada olmadığı için, benim soru havada kaldı!
Umarım, ilerleyen günlerde bu sorunun cevabını hep birlikte bulabiliriz...
Ne dersiniz Kurşunlu'nun başarılı ve örnek gençleri... Var mı, konuyla ilgili herhangi bir yanıtınız... Sayfalar sonuna kadar sizlere açık haberiniz ola...
* * *
Ligin ilk yarısını 14 puanla 15'inci sırada tamamlayan Çankırı Belediyespor'da teknik kadro sil baştan değişti. Haliyle bu yolu sezon başında büyük umutlarla takımın başına getirilen Hakan Yılmaz sağladı.
Sezon öncesi Ilgaz ve Antalya kamplarını yakından takip etmiş birisi olarak ben bile ilk yarı sonunda takımın böylesi bir puanla sıralamanın 15. sırasında olacağını hiç mi hiç tahmin etmedim.
Ligin 6'ncı haftasından sonra alınan sonuçlar da beklediğim gibi gerçekleşmeyince, Yılmaz'ın "Bizim ilacımız iki maç üst üste kazanmak" (!) şeklindeki beyanları da ilk yarı sonuna kadar gerçekleşmedi ve takım, koyduğu hedeflerden uzaklaşarak, neredeyse "tehlikeli sularda" dolaşmaya başladı... Haliyle Hakan Yılmaz da, kötü gidişatı sonlandırır düşüncesiyle görevinden istifa etti!
Sportif Direktör Atilla Gerin'in "Bu aşamada suçlu aramak saçmalık olur" düşüncesine katılmamak elde değil. Ancak yine de "bu takım neden böylesi bir başarısızlığa sürüklendi" (!) sorusuna yoğun bir şekilde aradığım yanıt, takımın yardımcı antrenörü Hikmet Çapanoğlu'ndan geldi! Çapanoğlu, ilk yarının son Alanya deplasmanı öncesinde takımdan ayrılmıştı. Yaptığım görüşmede "başarısızlığın altında yatan sebep nedir?" soruma Çapanoğlu'nun verdiği cevap hayli ilginç: Temel neden sevgisizlik!
Ve devam etti: Türk futbolcusu topa kafasını ya da ayağını uzatmak için neden arar! Ve onun için en önemli neden de sevgi'dir! Takımın gücü ve potansiyeli var ama futbolcular topa ayağını ve de kafasını uzatmıyorsa onlar sevgiden yoksun kalmışlardır!
Bu cümleler karşısında şaşırmıştım! Hala da şaşkınlığım devam etmekte...
Umarım ikinci yarıda mavi - beyazlı renkleri sırtında taşıyan futbolcu kardeşlerim "sevgisiz" kalmazlar!
Hakan Yılmaz'a gelince; Başkan Şireci'nin açıklamalarına bakılırsa O, çoktan kulübün demirbaş listesine girmiş bile...
* * *
Değişen Sözcü18 sayfası ile sizlerden gelen övgü mesajlarınız için ise söyleyebileceğim tek cümle var:
- 2011 yılında "ötekilerle" aramızdaki makas çok açılacak çoook!
Konuyla ne kadar ilgili bilemem ama, bu yılın sonunda ne Şerif Taytıs kalacak, ne de Rektör!
Saygılarımla...