Star gazetesi yazarı Ahmet Taşgetiren, “Acaba Hükümet, Camia için de bir çözüm süreci düşünür mü?” şeklindeki “Fikir jimnastiği”ne ilk değerlendirme Hürriyet yazarı Ahmet Hakan’dan geldi.
“Ve Cemaat için de ‘çözüm süreci’ istendi” diyen Ahmet Hakan’ın köşesindeki ilgili bölüm şöyle
“İSTEYEN KİM?
Star yazarı Ahmet Taşgetiren.
*
“Fikir jimnastiği” yaptığını söyleyen Ahmet Taşgetiren, şu tarz sorular soruyor:
Acaba PKK için söz konusu olan “Çözüm Süreci”nin bir benzeri Cemaat için de söz konusu olamaz mı?
Acaba Cemaat buna nasıl bakar?
Acaba Cemaat ile sorunların çözümü için “Akil insanlar heyetleri” oluşturulabilir mi?
Ahmet Taşgetiren önerisinin kabul edilmesinin zor olduğunun farkında.
Söylediği şu:
“Ben Türkiye’nin selameti adına bir fikir jimnastiği başlattım. Bakalım gerisi nasıl gelir.”
*
Madem Ahmet Taşgetiren, bir fikir jimnastiği başlattığını söylüyor.
O halde ben de biraz jimnastik yapayım.
*
Soru şu:
Olabilir mi?
Gerçekten de hükümet, Cemaat için bir “çözüm süreci” başlatabilir mi? Cemaat bu işe yanaşır mı?
*
Bu konuda benim yargım kesin:
Böyle bir şey olmaz, olamaz.
*
Neden olmaz, olamaz?
Bunun 5 temel nedeni var:
*
BİR: Hükümet “Paralel’le mücadele” konusunda hedefini “Paralel’i bitirmek” olarak belirlemiş durumda. Bu hedefe ulaşıp ulaşamayacağını henüz görmedi. Bu aşamada “çözüm süreci”ni devreye sokmaz. Unutulmasın: PKK ile 30 yıllık mücadelede PKK’yı bitirmek için her yol denendikten sonra “çözüm süreci” gündeme gelebildi.
*
İKİ: Hükümetin, yaşanan tüm olumsuzlukları üzerine yükleyebileceği bir şeytanlaştırılmış düşmana ihtiyacı var.
“Paralel yapı”, son dönemde işte bu ihtiyacı çok süper bir şekilde karşılıyor. Hükümet bu nedenle de “çözüm süreci” önerisini elinin tersiyle iter.
*
ÜÇ: Hükümet ile Cemaat arasında bir “çözüm süreci”nin söz konusu olabilmesi için… Cemaat’in her şeyden önce “poliste ve yargıda örgütlendiği, hükümeti devirmeye kalkıştığı” iddiasını kabul etmesi gerekiyor. Yani “çözüm” için tarafların öncelikle “sorun”da anlaşmaları gerekiyor.
*
DÖRT: Cemaat, “çözüm süreci” önerisinin kendisine sunulmasına her şeyden önce “Ne demek çözüm süreci, ben PKK mıyım?” diye tepki gösterebilir. Kendisini PKK gibi konumlandıracak bu türden bir öneriye Cemaat’in “evet” demesi imkânsız gibi.
*
BEŞ: Savaş bütün hızıyla sürerken… Kılıç şakırtıları her tarafı kaplamışken… Taraflar cephe savaşı verirken… Taraflardan herhangi birine “Bu savaş bitsin artık” demek bile son derece riskliyken… İki tarafı da “çözüm süreci”ne ikna etmeye cesaret edecek şahsiyetler ortada yokken… “Çözüm süreci”, bir fanteziden öteye gidemez.